navbar kids pencil
logologo
search icon

Atatürk

Atatürk (1881–1938)

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. Asıl adı Mustafa Kemal Atatürk olan büyük lider, 1881 yılında Selanik şehrinde doğdu. Çok küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye meraklı, çalışkan ve cesur bir çocuktu. Askeri okulda okudu ve burada "Kemal" adını aldı. Çünkü matematik öğretmeni, onun üstün zekâsını fark edip ona bu ismi verdi. Atatürk, sadece savaşlarda değil, barışta da büyük işler yaptı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkemiz zor durumdayken, halkı etrafında topladı ve 19 Mayıs 1919'da Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, ülkemizi daha çağdaş bir hale getirmek için birçok yenilik yaptı. Atatürk, 1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu ile “Atatürk” adını aldı. Bu isim, “Türklerin Atası” anlamına gelir. 10 Kasım 1938’de İstanbul’da vefat etti, ama fikirleri ve yaptıklarıyla hâlâ yaşıyor.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Ailesi

Mustafa Kemal Atatürk’ün ailesi Selânik şehrinde yaşıyordu. Babası Ali Rıza Efendi, gümrük memurluğu ve kereste ticaretiyle uğraşmış, sakin ve sevgi dolu bir insandı. Annesi Zübeyde Hanım, Atatürk’ün eğitimine ve terbiyesine çok önem veren, geleneklere bağlı bir Türk kadınıydı. Atatürk’ün çocukluğu annesi, babası ve kız kardeşi Makbule Hanım ile birlikte geçmişti. Ailesinden sevgi, saygı ve çalışkanlık gibi değerleri öğrenmişti.

Atatürk ve Ailesi Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Askerlik

Mustafa Kemal Atatürk, küçük yaşlardan itibaren asker olmak istiyordu. Bu hayali için çok çalıştı ve Selânik Askerî Rüştiyesi adlı okula gitti. Daha sonra Manastır Askerî İdadisi (lise) ve ardından da İstanbul’daki Harp Okulunda eğitim aldı. Bu okullarda matematik, tarih ve vatan sevgisi gibi konularda çok başarılıydı. Harp Akademisi’ni bitirince kurmay subay oldu ve Osmanlı ordusunda görev almaya başladı.

Mustafa Kemal'in askerlik hayatında birçok önemli savaş vardır:

🔸 Trablusgarp Savaşı (1911)

İtalya, Osmanlı toprağı olan Trablusgarp’ı (bugünkü Libya) almak isteyince Mustafa Kemal gönüllü olarak oraya gitti. Burada halkı örgütleyerek işgale karşı savaştı. Bu savaşta askerî zekâsı ile dikkat çekti.

🔸 Balkan Savaşları (1912–1913)

Balkan ülkeleri Osmanlı’ya saldırınca Mustafa Kemal yine cephedeydi. Edirne'nin geri alınmasında görev aldı ve büyük başarı gösterdi.

🔸 Çanakkale Savaşı (1915)

Bu savaş Mustafa Kemal’i tüm ülkeye tanıttı. Anafartalar Kahramanı olarak anıldı. "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!" sözüyle askerlerine cesaret verdi. Düşman orduları geri çekildi ve İstanbul’un işgali önlendi.

🔸 Kafkas Cephesi ve Suriye-Filistin Cephesi (1916–1918)

Doğu Anadolu’da Ruslara, daha sonra Suriye’de İngilizlere karşı savaştı. Her cephede vatanı korumak için büyük çaba gösterdi. Bu yıllarda "paşa" unvanını aldı.

🔸 Kurtuluş Savaşı (1919–1922)

Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Anadolu işgal edilince, Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak kurtuluş mücadelesini başlattı. Erzurum ve Sivas kongrelerini topladı. TBMM’yi kurarak halkı bir araya getirdi. Yunan ordusuna karşı yapılan Sakarya Savaşı ve Büyük Taarruz ile zafer kazanıldı.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Bilime ve Eğitime Verdiği Önem

Mustafa Kemal Atatürk, bir ülkenin güçlü ve bağımsız olabilmesi için bilim ve eğitime mutlaka önem vermesi gerektiğine inanıyordu. Ona göre bilim, insanlara doğru yolu gösteren bir ışıktı. Bu yüzden, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir (gerçek yol gösterici bilimdir)” sözünü sık sık söylüyordu.

Bilimi Teşvik Etti

Atatürk, bilimsel düşünmeyi çok önemli buluyordu. Eski bilgiler yerine, araştırmalara ve denemelere dayanan modern bilgilerin öğretilmesini istiyordu. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, coğrafya gibi derslerin okullarda doğru ve anlaşılır bir şekilde öğretilmesi gerektiğini savunuyordu. Ayrıca kendisi de bir geometri kitabı yazmıştı!

Okullar Açtı

Atatürk döneminde her bölgede yeni okullar açıldı. Kız ve erkek çocukların birlikte okumasını destekledi. Herkesin eşit şekilde eğitim hakkı olmasını sağladı. Okuma yazma bilmeyenlerin öğrenmesi için “Millet Mektepleri” kuruldu. Kendisi de ilk dersi bizzat vererek halka örnek oldu.

Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nu Kurdu

Dilimizi yabancı kelimelerden arındırmak ve tarihimiz hakkında doğru bilgiler öğrenmek için bu iki önemli kurumu kurdu. Böylece gençler kendi kültürünü ve kimliğini daha iyi öğrenebilecekti.

Üniversiteleri Güçlendirdi

Atatürk, bilim insanlarının yetişmesi için üniversitelerin güçlü olması gerektiğini biliyordu. İstanbul Üniversitesi’ni modernleştirdi. Yurtdışından önemli bilim insanlarını Türkiye’ye davet ederek ders vermelerini sağladı.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Cumhuriyet

Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Bu, halkın kendi yöneticilerini seçebileceği, yani halkın söz sahibi olduğu yeni bir yönetim biçimiydi. Atatürk, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” diyerek bu anlayışı tüm ülkeye duyurdu.

Artık insanlar oy kullanarak ülkeyi yönetecek kişileri seçmeye başladı. Bu büyük değişiklik sayesinde kadın-erkek herkes eşit haklara sahip oldu. Okuma yazma öğrenme, oy kullanma ve düşüncelerini özgürce ifade etme gibi haklar yaygınlaştı.

Cumhuriyetin ilanı, Türkiye’de demokrasinin temelini attı. Atatürk, cumhuriyetin sadece bir yönetim şekli değil, özgürlük ve eşitlik getiren bir yaşam biçimi olduğunu her fırsatta vurguladı.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)


Çağdaşlaşma:


Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin gelişmesi ve çağdaş ülkelerle aynı seviyeye gelmesi için birçok yenilik yaptı. Bu yeniliklere çağdaşlaşma inkılapları denir. Atatürk, toplumun her alanda ilerlemesi gerektiğine inanıyordu. Bu yüzden sadece eğitim ya da hukukta değil, insanların günlük yaşamlarında da değişiklikler yaptı.

🧥 Kıyafet Devrimi:

Atatürk, insanların daha sade, modern ve temiz giyinmesini teşvik etti. Şapka giyilmesini önerdi, fesin yerini aldı. Memurların ve öğretmenlerin kılık kıyafeti değişti.

📅 Takvim ve Saat Düzeni:

Eskiden Hicrî takvim kullanılıyordu. Bu takvim, dini esaslara göreydi ve modern dünyada uyum zordu. Atatürk, milâdî takvimi getirdi. Ayrıca saat düzeni değiştirildi, hafta sonu tatili pazar günü oldu.

📏 Ölçü Birimleri:

Eskiden uzunluk için “arşın”, ağırlık için “okka” gibi eski ölçüler vardı. Bunlar karışıktı. Atatürk, metre, kilo, litre gibi uluslararası ölçü birimlerini getirdi. Böylece ticaret, bilim ve günlük yaşam kolaylaştı.

🏛️ Soyadı Kanunu ve Unvanların Kaldırılması:

Herkesin bir soyadı alması zorunlu oldu. Böylece insanlar daha kolay tanınır hâle geldi. Ağa, bey, paşa gibi eski unvanlar kaldırıldı. Bu, insanlar arasında eşitlik sağladı.

Atatürk, tüm bu yenilikleri yaparken halkla konuştu, onları dinledi ve değişimin önemini anlattı. Çağdaşlaşma sayesinde Türkiye, modern ve ilerici bir ülke olma yolunda büyük bir adım attı.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Dil ve Harf İnkılâbı

Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin daha kolay okuyup yazabilmesi ve kendi dilini daha iyi öğrenebilmesi için çok önemli bir değişiklik yaptı. 1928 yılında Arap harfleri yerine Latin harflerini kullanmaya başladık. Bu değişikliğe "Harf İnkılâbı" denir.

Atatürk’e göre dil, bir milletin kimliğiydi. Türk milletinin kendi dilini sevmesi, geliştirmesi ve doğru kullanması gerektiğine inanıyordu. Çünkü bir milletin geçmişini, kültürünü ve düşüncesini taşıyan en önemli araç dildir. Harf inkılâbıyla birlikte insanlar okuma yazmayı daha kolay öğrenmesi hedeflendi. Atatürk bu değişikliği sadece bir yazı değişimi olarak değil, bir aydınlanma adımı olarak da görüyordu. Kendisi de bizzat yeni harflerle dersler verdi, kara tahta önünde öğretmenlik yaptı.

Ayrıca 1932 yılında Türk Dil Kurumu’nu kurarak Türkçeyi geliştirmek için bilimsel çalışmalar başlattı. Bu kurum sayesinde Türkçedeki yabancı kelimeler yerine Türkçe karşılıklar bulmak için çalışmalar yapıldı. Böylece dilimiz sadeleşti, herkesin anlayabileceği hâle geldi.

“Milli hisle dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir.” sözünü söylemiştir.


Eserleri

Yazdığı Kitaplar

Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir lider değil, aynı zamanda bir yazar ve düşünce insanıydı. Öğrencilere yol göstermek için “Geometri Kitabı” adlı bir eser yazdı. Bu kitapta, açı, üçgen, dikey, yatay gibi bugün kullandığımız pek çok geometri terimini bizzat kendisi Türkçeleştirdi. Böylece çocukların dersi daha iyi anlayabilmesini sağladı.

Kurduğu Kurumlar

Atatürk, Türk tarihini ve dilini araştırmak için iki önemli kurum kurdu:

  • Türk Dil Kurumu (TDK) (1932): Türkçeyi geliştirmek, yabancı kelimeleri Türkçeye çevirmek için çalışmalar yaptı.
  • Türk Tarih Kurumu (TTK) (1931): Türk milletinin geçmişini araştırmak, eski uygarlıkları tanıtmak için kuruldu. Bu kurumlar hâlâ çalışmalarına devam etmektedir.


(Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)

Kitap Yazımına Katkıları

Liseler için hazırlanan tarih kitaplarının bazı bölümlerini bizzat kendisi yazdı. Bu kitaplarda, Türk milletinin ne kadar köklü ve güçlü bir geçmişe sahip olduğu anlatılıyordu.

Ayrıca Atatürk’ün isteğiyle hazırlanan sözlüklerde, Osmanlıca kelimelere Türkçe karşılıklar bulunarak çocukların dili daha iyi anlaması sağlandı.

Kalıcı Eserler

Atatürk’ün kurduğu bu kurumlar ve yazdığı kitaplar, sadece kendi zamanına değil, gelecek nesillere de ışık tutacak türdendi. Eğitime, bilime ve kültüre yaptığı katkılarla Türk milletine unutulmaz eserler bıraktı.

Bilgi Notu: Atatürk, “Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.” diyerek Türkçenin kendi kimliğini kazanmasını istemişti.

Fikirleri

Mustafa Kemal Atatürk, bir ülkenin güçlü olabilmesi için insanların özgür düşünmesini, adil ve eşit yaşamasını isterdi.

Ona göre, halkın kendi geleceğini belirlemesi çok önemliydi. Bu yüzden halkçılığı savundu ve her vatandaşın söz hakkı olmasını sağladı.

Bağımsızlık, onun için vazgeçilmezdi. "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" derken bu fikrini dile getiriyordu.

Ayrıca, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyerek, fikirlerinin yaşamasını ve gelecek nesiller tarafından sahip çıkılmasını istemiştir.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Gençliğe Verdiği Değer

Atatürk, gençlerin bir milletin geleceği olduğunu her fırsatta vurgulamıştır. Ona göre gençlik, ülkenin en değerli gücüydü. Bu nedenle 19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı ilan ederek gençliğe olan güvenini resmî olarak da göstermiştir.

Ayrıca 1927 yılında yazdığı “Gençliğe Hitabe”, Atatürk’ün gençlere bıraktığı bir vasiyet gibidir. Bu hitabede Türk gençliğine görevler vermiş ve onlara duyduğu sonsuz güveni dile getirmiştir.

“Ey Türk gençliği!” diyerek başlayan bu sözleri, hâlâ okullarda okunmakta ve gençler tarafından ezbere bilinmektedir.

Gençliğe duyduğu inanç, onun modern Türkiye’yi geleceğe taşıma kararlılığının bir yansımasıdır.


(Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)

İnkılâplar

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'yi çağdaş ve modern bir ülke yapmak için birçok alanda yenilikler gerçekleştirdi. Bu yeniliklere “Atatürk İnkılâpları” denir.Atatürk, bu değişikliklerle halkın yaşamını kolaylaştırmayı ve ülkeyi ilerletmeyi amaçladı.

Siyasal Alandaki İnkılâplar

  • Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922): Padişahlık sona erdi, halkın yönetime katılması sağlandı.
  • Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923): Halkın kendi yöneticilerini seçtiği yönetim şekli benimsendi.
  • Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924): Dini liderlik sona erdirildi, laiklik ilkesi benimsendi.

Eğitim ve Kültür Alanındaki İnkılâplar

  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924): Eğitim birleştirildi, tüm okullar Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı.
  • Yeni Türk Harflerinin Kabulü (1 Kasım 1928): Arap harfleri yerine Latin harfleri kullanılmaya başlandı.
  • Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun Kurulması (1931-1932): Türk dili ve tarihi üzerine araştırmalar yapıldı.

Hukuk Alanındaki İnkılâplar

  • Medeni Kanun'un Kabulü (17 Şubat 1926): Kadın ve erkek eşitliği sağlandı, evlenme ve boşanma konuları düzenlendi.
  • Şeriye Mahkemelerinin Kaldırılması (1924): Dini mahkemeler kapatıldı, laik hukuk sistemi getirildi.

Sosyal Alandaki İnkılâplar

  • Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı (1930-1934): Kadınlar belediye ve milletvekili seçimlerine katılma hakkı kazandı.
  • Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934): Her aile bir soyadı aldı, Atatürk soyadını Mustafa Kemal'e verildi.
  • Şapka ve Kıyafet İnkılâbı (25 Kasım 1925): Modern kıyafetler teşvik edildi, fes yerine şapka giyilmeye başlandı.

Gündelik Hayattaki İnkılâplar

  • Takvim, Saat ve Ölçü Birimlerinde Değişiklik (1925-1931): Miladi takvim, uluslararası saat ve ölçü birimleri kullanılmaya başlandı.

Ekonomi Alanındaki İnkılâplar

  • Türkiye İktisat Kongresi (17 Şubat 1923): Ekonomik bağımsızlık için hedefler belirlendi.
  • Tarımın Teşvik Edilmesi: Çiftçilere destek verildi, modern tarım yöntemleri benimsendi.
  • Sanayi Alanında Gelişmeler: Fabrikalar kuruldu, sanayi teşvik edildi.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Laiklik

Atatürk, laiklik ilkesine çok önem verirdi. Laiklik, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir. Bu sayede herkes inancında özgür olur, devlet de tüm vatandaşlarına eşit davranır.


Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Millet Sevgisi

Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca milletine büyük bir sevgi ve bağlılık göstermiştir. Tüm mücadeleleri ve yaptığı yenilikler Türk halkının daha iyi bir yaşam sürmesi içindi. Onun gözünde millet, sadece aynı topraklarda yaşayan insanlar değil; aynı tarih, dil, kültür ve değerleri paylaşan büyük bir aileydi.

Atatürk, milletini yükseltmek ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak için çok çalıştı. Eğitimi yaygınlaştırdı, kadınlara haklar verdi, halkın yönetime katılmasını sağladı. Tarımı, sanayiyi, sağlığı, bilimi ve sanatı geliştirerek halkın hayat kalitesini artırdı.

“Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü, Atatürk’ün milletine olan sevgisinin ve güveninin en açık ifadesidir. Bu sözle herkese, Türk milletine ait olmanın gururunu ve birlik olmanın önemini anlatmıştır. Ona göre Türk olmak; çalışkan, dürüst, cesur ve çağdaş olmak demekti.

Atatürk, Türk milletinin büyük işler başarabileceğine hep inandı. Bu yüzden gençlere, kadınlara, köylülere, işçilere hep değer verdi. Onlara eğitim fırsatları sundu, haklarını korudu. Milletin güçlü olması için her bireyin bilinçli, bilgili ve sorumluluk sahibi olması gerektiğini savundu.

Sonuç olarak Atatürk, sadece bir lider değil; halkını seven, ona güvenen ve milletinin mutluluğu için hayatını adayan bir insandı.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Reformlar

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’yi çağdaş bir ülke yapmak için birçok alanda reform (yenilik) yaptı. Bu reformlar sayesinde halkın yaşamı kolaylaştı, eğitim düzeyi yükseldi ve Türkiye güçlü bir devlet haline geldi.

Tarım ve Ekonomi Reformları

Atatürk, köylünün “milletin efendisi” olduğunu söylerdi. Bu yüzden çiftçilere yardım etti, yeni tarım araçlarının kullanılmasını sağladı.

Fabrikalar kuruldu, sanayi geliştirildi.

Eski ölçü birimleri yerine metre, litre gibi uluslararası ölçüler kabul edildi.

Yerli üretim desteklendi, halk tasarrufa teşvik edildi.

Toplumsal Reformlar

Soyadı Kanunu çıkarılarak herkesin bir soyadı alması sağlandı.

Şapka ve kıyafet inkılâbıyla modern giyim tarzı benimsendi.

Tekke, zaviye gibi kurumlar kapatıldı; bilimsel düşünce desteklendi.

Kadın Hakları Reformları

Atatürk, kadınların da erkekler kadar önemli ve değerli olduğunu savundu. Kadınlara verdiği haklar sayesinde Türkiye, birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlara eşitlik tanıyan ülkelerden biri oldu:

Ülke Ülke Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı:

Türkiye: 1934

Fransa: 1944

İtalya: 1946

İsviçre: 1971

Belçika: 1948

1930’da kadınlar belediye seçimlerinde oy kullanma hakkı kazandı.

1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi.

Aynı yıl Meclis’e 17 kadın milletvekili girdi.

Bu reformlar sayesinde Türk kadınları, kendi ülkelerinin yönetimine katılma hakkına dünyada ilk sahip olanlardan oldular. Atatürk, “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın.” diyerek onlara verdiği değeri ifade etmiştir.


Sanat ve Tarih

Mustafa Kemal Atatürk, sanatın ve tarihin bir milletin ruhu olduğunu söylerdi. Ona göre, bir ülke sadece fabrikalarla ya da yollarla gelişemez; o ülkenin sanatçıları, mimarları, ressamları ve tarihçileri de gelişmelidir. Bu yüzden sanat ve tarih çalışmalarına çok önem verdi.

Sanata Verdiği Değer

Atatürk, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözüyle sanatın önemini vurgulamıştır. Güzel sanatların (resim, müzik, heykel, mimari gibi) yaygınlaşması için büyük çaba harcamıştır.

İlk resim ve heykel müzesinin kurulmasını sağladı (Dolmabahçe Sarayı’nda).

Türk sanatçılarına destek oldu ve onların yurt dışında eğitim almalarını teşvik etti.

Mimar Sinan gibi büyük ustaların heykellerinin yapılmasını istedi.

Mevlânâ, Karatay Medresesi ve Selimiye Camii gibi tarihi yapılar için koruma çalışmaları başlattı.

Tarihe Verdiği Değer

Atatürk, milletin geçmişini bilmeden geleceğe sağlam adım atamayacağını düşünürdü. Bu yüzden tarih araştırmalarına özel önem verdi.

Türk Tarih Kurumu’nu kurdu (1931). Bu kurum, Türk milletinin geçmişte kurduğu büyük medeniyetleri araştırmak için çalıştı.

Arkeolojik kazılar başlatıldı. Hititler gibi Anadolu uygarlıkları hakkında bilgiler ortaya çıkarıldı.

“Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” sözüyle tarih bilmenin gençler için ne kadar değerli olduğunu vurguladı.

Kültürün Temeli:

Atatürk’e göre bir milletin kültürü, onun dili, tarihi ve sanatıyla şekillenir. Bu yüzden hem geçmişimizi öğrenmeli hem de sanatı ve sanatçıyı desteklemeliyiz.

Çocuklar İçin Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Ulusal Bayramlar

Mustafa Kemal Atatürk, milletin birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek için bazı özel günleri ulusal bayram olarak ilan etti. Bu bayramlar, sadece kutlama günleri değil; aynı zamanda geçmişimizi hatırlamak, geleceğe umutla bakmak ve ülkemizin değerlerini yaşatmak içindir.

23 Nisan – Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Atatürk, bu önemli günü tüm dünya çocuklarına armağan etti. Çünkü çocukların, gelecekte ülkeyi yönetecek kişiler olduğunu düşünüyordu. Bu bayram, dünyanın çocuklara adanan ilk ve tek bayramıdır.

19 Mayıs – Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

19 Mayıs 1919'da Atatürk, Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Bu tarih, Türk milletinin özgürlük mücadelesinin başladığı gündür. Atatürk bu günü gençlere armağan etti ve “Ey Türk gençliği!” diyerek onları ülkenin geleceği olarak gördüğünü gösterdi.

30 Ağustos – Zafer Bayramı

30 Ağustos 1922’deki Büyük Taarruz Zaferi, düşman kuvvetlerinin yurttan atıldığı gündür. Bu zafer, Türkiye’nin bağımsızlığını kazanmasının en önemli adımlarından biridir. Her yıl bu gün, ordumuzun kahramanlığı ve milletimizin cesaretiyle gurur duyularak kutlanır.

29 Ekim – Cumhuriyet Bayramı

29 Ekim 1923’te Atatürk, Cumhuriyet’i ilan etti. Bu, halkın kendi kendini yönetmeye başladığı büyük bir adımdı. “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözüyle Atatürk, yönetimin sadece millete ait olduğunu vurguladı. Bu bayram, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum günü olarak kutlanır.

Atatürk Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

Yurtta Barış, Dünyada Barış

Barışın Lideri

Mustafa Kemal Atatürk, sadece savaşlarda kahramanlık gösteren bir komutan değil, aynı zamanda barışı her şeyin üstünde tutan bir devlet adamıydı. O, “Yurtta sulh, cihanda sulh” yani “Yurtta barış, dünyada barış” sözüyle bu düşüncesini tüm dünyaya ilan etti. Bu sözü, sadece Türkiye'de değil, başka ülkelerde de barış içinde yaşanması gerektiğini anlatır.

Barış İçin Çalışmalar

Komşu ülkelerle dostluk anlaşmaları yaptı.

Savaşlardan yorgun çıkmış bir milleti barışla ayağa kaldırdı.

Türkiye’nin kimseye saldırmayacağını ama kimseye de boyun eğmeyeceğini söyledi.

Her zaman diplomasiyi (konuşarak çözüm) savundu.

Vefatı ve Sonsuzluğa Uğurlanışı

Mustafa Kemal Atatürk, uzun bir hastalıktan sonra 10 Kasım 1938 günü, saat 09.05’te, İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Bu haber, tüm Türkiye’yi ve dünyayı derin bir üzüntüye boğdu.

Cenazesi önce Ankara’ya getirildi.

Uzun yıllar geçici bir kabirde kaldı.

Daha sonra 1953 yılında Anıtkabir adlı özel anıt mezara taşındı.

Bugün, Anıtkabir’i her yıl binlerce kişi ziyaret eder.

Barış Mirası

Atatürk, arkasında sadece güçlü bir devlet değil, aynı zamanda güçlü bir barış anlayışı da bıraktı. O, savaşın kaçınılmaz olduğu zamanlarda bile hep barışı hedeflemişti. Bizler de onun mirasına sahip çıkarak hem kendi ülkemizde hem de dünyada barış içinde yaşamak için çaba göstermeliyiz.

Anıtkabir Tasviri (Yapay zekâ ile oluşturulmuştur.)

📚 Kaynakça

content-detail
bottom-bg-effect-bottom
bottom-bg-effect-bottom
bottom-bg-effect-top

📅 Doğum: 1881, Selanik

👨‍👩‍👧 Ailesi: Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım

🎓 Eğitim: Şemsi Efendi Okulu, Askerî Rüştiye, Harp Okulu

⚔️ Askerî Başarı: Çanakkale, Trablusgarp, Balkan Savaşları

🚩 Kurtuluş Savaşı: 1919’da Samsun’dan başladı

🏛️ Cumhuriyetin Kuruluşu: 1923

👑 Görevi: Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı

🔄 Yenilikler: Harf devrimi, kadın hakları, eğitim reformları

🧠 Özellikleri: Bilime, eğitime ve barışa önem verdi

🕊️ Vefat: 10 Kasım 1938, İstanbul (Dolmabahçe Sarayı)

ilham-notu-bg
MERAKLI ÇOCUKLARA İLHAM NOTU!

Mustafa Kemal de bir zamanlar hayal kuran bir çocuktu.

Çok okudu, çok çalıştı, pes etmedi.

Sonunda bir milletin lideri oldu.

Sen de hayal edebilir, öğrenebilir ve büyük işler başarabilirsin.

Çünkü Atatürk’ün en büyük güvencesi sensin!

ilham-notu-bg
ilham-notu-bg
ilham-notu-bg
HEYY!
Bunları Biliyor
Muydun?

Bunu Beğendin Mi?

0 Değerlendirme
Bunu Kim Yazdı?
Kids Writing
YazarVeli Orhun Seyhan13 Mayıs 2025
Bunlara Göz Atmayı Unutma!
En Çok Okunan
Three Mile Island Nükleer Santrali
arrow
En Yeni Eklenen
Marmara Adası Mermeri Nedir?
arrow
🔬 Bilim Ve Teknoloji
cat img
🌍 Doğa Ve Çevre
cat img
🎨 Sanat Ve Edebiyat
cat img
Lamb
Lamb
bg-dots
KÜRE'ye Sor