Beyazıt Kulesi
İstanbul’un en özel yapılarından biri olan Beyazıt Kulesi çok uzun yıllar boyunca İstanbul’u yangınlardan korumak için kullanıldı. Şimdi gelin, bu tarihi kuleyi birlikte keşfedelim!

Beyazıt Kulesi (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Kule Neden Yapıldı?
İstanbul, eskiden sık sık yangın çıkan bir şehir olduğu için insanları korumak gerekiyordu. 1720 yılında, Damat İbrahim Paşa, yangınları söndürmek için Tulumbacı Ocağı’nı kurdu. Tulumbacılar, yangın söndüren kahramanlardı. 1749’da büyük bir yangın çıktı ve Küçükpazar yangını denen bu yangın, Ağakapısı Sarayı’nı bile yaktı. İşte o zaman, yangınları erkenden görmek için bir ahşap kule yapıldı. Bu kuleye Yangın Köşkü dediler. Kulede nöbet tutan gençlere de “köşklü” adı verildi. Onlar gece gündüz şehri izler, yangın çıkarsa hemen haber verirdi.
Bu ahşap kule birkaç kez yandı ve her seferinde yeniden yapıldı. 1826’da, Yeniçeri Ocağı kapatılınca kule de yıkıldı. Ama sadece iki gün sonra başka bir yangın çıkınca, yeni bir kule yapmaya karar verdiler. 1828’de, bugünkü taş kule, yani Beyazıt Kulesi inşa edildi. Bu kule çok sağlamdı ve hâlâ ayakta!
Kule Nasıl Görünüyor?
Beyazıt Kulesi, İstanbul Üniversitesi’nin bahçesinde yükseliyor. 85 metre uzunluğunda ve tepesine çıkmak için 256 ahşap merdiveni tırmanmanız gerekiyor! Kule, dört bölümden oluşuyor: Nöbet Katı, İşaret Katı, Sepet Katı ve Sancak Katı. Nöbet Katı’nda köşklüler yangınları gözetlerdi. Yangın görünce, Sepet Katı’nda sepet sarkıtır ya da İşaret Katı’nda bayrak kaldırırlardı. Geceleri ise kırmızı fener ve maytap yakarak diğer kulelere haber verirlerdi. En üstte, Sancak Katı’nda bir bayrak direği vardı.
Kulenin dışı çok güzel! Alt kısmı kesik bir piramit gibi, üstü yuvarlak ve yivli. Nöbet Katı’nda 12 pencere var ve bu pencerelerin arasında çiçek desenleri, tavanda ise manzara resimleri bulunuyor. Bu resimlerde köşkler, köprüler, çeşmeler ve hatta kulenin kendisi bile var! Kuleye kuzeydeki kapıdan giriliyor ve merdivenler sizi yukarıya taşıyor.
Kulede Neler Oldu?
Beyazıt Kulesi, yıllar boyunca çok şey gördü. 1849’da tepesindeki ahşap şapka değiştirildi ve yerine taş odalar eklendi. 1884’te depremde hasar gördü, ama 1889’da tamir edilip bayrak direği eklendi. 1909’da yıldırım çarptı ve paratoneri bozuldu! 1923’e kadar yangın gözetleme kulesi olarak kullanıldı. Sonra sadece hava durumu bildirmek için kullanıldı: Sarı ışık sis, kırmızı ışık kar, yeşil ışık yağmur, mavi ışık ise açık hava demekti.
Kule, 1997 ve 2010’da onarıldı. 2013’te ise İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kulesi Anıt Müzesi oldu. Artık hem hava durumu gösteriyor hem de ziyaretçilere kapılarını açıyor.

Beyazıt Kulesi (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Bugün Ne İçin Kullanılıyor?
Beyazıt Kulesi hâlâ yangın gözetlemek için kullanılıyor. Aynı zamanda turistler burayı ziyaret edebiliyor. Eğer bir gün giderseniz, merdivenleri tırmanıp İstanbul’un muhteşem manzarasını görebilirsiniz!
Beyazıt Kulesi, İstanbul’un tarihini koruyan bir kahraman gibi. Hem yangınlarla mücadele etti hem de şehre güzellik kattı. Sizce de bu kule çok etkileyici değil mi?