Rize Simidi, Karadeniz Bölgesi'nin incisi Rize'ye özgü, sert, gevrek ve "kokulu" olarak da bilinen eşsiz bir lezzettir. Türkiye'nin diğer bölgelerindeki yumuşak ve susamlı simitlerin aksine, Rize Simidi'nin en belirgin özelliği bisküvi veya peksimet benzeri sert dokusu ve genellikle susamsız olmasıdır. Bu özellikleriyle "coğrafi işaret tescili" alarak koruma altına alınmış bu simit, yöre halkı için çayın yanındaki en vazgeçilmez atıştırmalıklardan biridir.

^{(Yapay zeka ile oluşturulmuştur)}

Zaman Yolculuğu

Rize Simidi'nin tarihi, Karadeniz'in zorlu coğrafyasında uzun süre taze kalabilen, dayanıklı yiyeceklere duyulan ihtiyaçtan doğmuştur. Gemici ve yaylacıların yanlarında kolayca taşıyabildiği bu simit, sert yapısı sayesinde aylarca bozulmadan kalabilirdi. Rize'deki fırıncı ustalarının nesillerdir aktardığı özel tarif ve pişirme tekniğiyle bugünkü halini almıştır. Özellikle bölgenin dünyaca ünlü çayı ile olan ayrılmaz bağı, Rize Simidi'ni sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda bir kültürün parçası haline getirmiştir.

^{(Yapay zeka ile oluşturulmuştur)}

Nasıl Üretilir?

Rize Simidi'nin o meşhur sert dokusunu elde etmek için üretim süreci diğer simitlerden farklıdır. Az su ile yoğrulan sert bir hamur, halka şekline getirildikten sonra fırına verilmeden önce pekmezli sıcak suda haşlanır. Bu haşlama işlemi, simidin dışının parlak ve içinin gevrek olmasını sağlar. Haşlanan simitler daha sonra fırında, yüksek sıcaklıkta kısa sürede pişirilmek yerine, daha düşük sıcaklıkta uzun süre "kurutularak" pişirilir. Bu yavaş pişirme yöntemi, simidin içindeki tüm nemin buharlaşmasını sağlayarak ona o bilinen sert ve çıtır yapısını kazandırır.