Sivas’ın kalbinde, Atatürk Caddesi üzerinde yer alan Şifaiye Medresesi, hem bir okul hem de bir hastane olarak yapılmıştır. Bu muhteşem yapı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin önemli eserlerinden biridir. Medrese, Sultan I. İzzeddin Keykavus tarafından 1217 yılında yaptırılmıştır. O dönemde insanlar hem burada ders çalışıyor hem de hastalıklarını tedavi ettiriyorlardı. Yani Şifaiye Medresesi, eski zamanların hem üniversitesi hem de hastanesi gibiydi!

Tarihi ve Sultan’ın Türbesi

Sultan I. İzzeddin Keykavus, bu medreseyi sadece halkına hizmet için değil, aynı zamanda bilim ve sağlığın gelişmesi için yaptırdı. Ancak ne yazık ki Sultan, 1220 yılında vefat etti. Onun mezarı, medresenin kuzeybatı köşesindeki türbede yer alır. Türbe, dıştan sekizgen, içten yuvarlak bir biçimdedir. Bu yapı tarzına kümbet denir.

^{Sivas Belediyesi Fotoğrafından İlham Alınarak Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur.}

Mimari Özellikler

Şifaiye Medresesi’nin taş duvarları çok sağlamdır. Girişi süsleyen taç kapı, üzerindeki geometrik ve bitkisel desenlerle adeta bir sanat eseridir. İçeri girildiğinde büyük bir avlu vardır. Avlunun etrafında derslikler ve öğrenci odaları bulunur. Batı tarafında ise darüşşifa (şifahane) adı verilen bölüm vardır. Burada doktorlar, ilaçlar ve bitkilerle hastaları tedavi ederdi.

Şifalı Bir Tarih

Medresede görev yapan hekimler, sadece hastaları iyileştirmekle kalmaz, öğrencilere tıp ilmini de öğretirlerdi. Bu yüzden Şifaiye Medresesi, hem bir tıp okulu hem de bir sağlık merkeziydi. Hastalara sadece ilaç verilmez, aynı zamanda müzik dinletileriyle ruhları da tedavi edilirdi. Bu uygulamaya “müzik terapisi” denir ve günümüzde de kullanılır!

Günümüzde Şifaiye Medresesi

Bugün Şifaiye Medresesi, Sivas’ın en değerli tarihî yapılarından biri olarak ayakta durmaktadır. Ziyaretçiler burayı gezebilir, geçmişin bilimine ve mimarisine yakından tanıklık edebilirler. Yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından korunmaktadır.