Sungur Bey Camii, Tunceli’nin Pertek ilçesinde yer alan çok eski bir Osmanlı camisidir. Bu cami, 1500’lü yıllarda, yani bundan yaklaşık 450 yıl önce yapılmıştır. Caminin adı, onu yaptıran Sungur Bey adlı bir yöneticiden gelir. O dönemde Pertek, Osmanlı Devleti’nin Doğu Anadolu’daki önemli yerleşimlerinden biriydi.

Eskiden cami Murat Irmağı’nın kıyısında bulunuyordu. Ancak yıllar sonra Keban Barajı yapılınca, eski Pertek kasabası sular altında kalma tehlikesiyle karşılaştı. Bu yüzden caminin taşları tek tek numaralandırıldı, söküldü ve bugünkü yerine yeniden dikkatlice inşa edildi. Bu olay, Türkiye’de bir tarihî yapının taşınarak korunduğu ilk örneklerden biridir!

^{Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur.}

Mimari Özellikleri

Sungur Bey Camii, Osmanlı dönemine özgü güzel taş işçiliğiyle yapılmıştır. Caminin ortasında büyük bir kubbe, ön tarafında ise üç küçük kubbeyle kaplı bir giriş bölümü vardır. Bu kubbeler, gökyüzüne doğru yükselirken camiye zarif bir görünüm kazandırır. Duvarlarda kullanılan iki farklı renkli taş, camiye hem güçlü hem de estetik bir hava verir. Pencereler ise sivri kemerlidir; bu sayede hem içerisi aydınlık olur hem de hava kolayca girip çıkar. Caminin girişinde yer alan taş süslemeli taç kapı ve minaresi, Osmanlı ustalarının ne kadar yetenekli olduğunu gösterir.

^{Kültür Portalı Fotoğrafından İlham Alınarak Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur.}

Taşınma ve Korunma

1970’li yıllarda, Keban Barajı yapılırken bu cami sular altında kalacaktı. Fakat tarihî bir değer olduğu için bilim insanları onu korumaya karar verdi.

ODTÜ’den mimarlar ve mühendisler, caminin her taşını dikkatle söküp, taşların üzerini numaralandırdılar. Sonra aynı taşları yeni yerine taşıyıp, tıpkı orijinalindeki gibi yeniden birleştirdiler. Böylece Sungur Bey Camii, hem tarihini hem de güzelliğini koruyarak bugüne kadar ulaştı.

Günümüzde Sungur Bey Camii

Bugün Sungur Bey Camii hâlâ ibadete açık bir camidir. Pertek halkı burada namaz kılmaya devam eder. Ayrıca mimarisiyle ilgilenen turistler ve araştırmacılar da bu güzel yapıyı ziyaret eder.

Caminin hikâyesi, geçmişe saygı duymanın ve kültürel miraslarımızı korumanın ne kadar önemli olduğunu bizlere hatırlatır.