Acâibü’l-Mahlûkât, İslâmî literatürde coğrafya, kozmografya, tabiat bilimleri, mitolojik unsurlar ve çeşitli garipliklerle ilgili bilgileri bir araya getiren ansiklopedik nitelikte eserleri ifade eden bir terimdir. Bu eserler, yazıldıkları dönemin evren tasavvurunu, yaratılış anlayışını, kozmolojik düzen algısını ve dünya hakkındaki bilgi birikimini yansıtan metinlerdir. Çeşitli dillerde telif ve tercüme edilen bu türün İslâm dünyasında en yaygın örnekleri Farsça ve Arapça olarak kaleme alınmış, özellikle Ahmed et-Tûsî ile Zekeriyyâ el-Kazvînî’nin eserleri büyük etki uyandırmıştır. 13.–15. yüzyıllardan itibaren Türkçeye de farklı çevirileri yapılmıştır.

Ada Taşıyan Dev Balık (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)
Türün Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Kaynaklar ve Gelenek
Acâibü’l-Mahlûkât geleneği, Antik Yunan’ın Aristoteles, Batlamyus ve Teofrastos gibi düşünürlere ait kozmografik ve zoolojik metinleri üzerinden İslâm dünyasına taşınmıştır. Bu çerçevede İslâm bilginlerinin söz konusu mirası Arapça, Farsça ve Türkçe eserlerle genişlettiği ve dönemin bilgi birikimi ile gözlemlerini bir araya getirdiği görülür.
Konu Yelpazesi
Bu tür eserlerde;
- kozmoloji ve astronomi,
- yerküre ve iklimler,
- dağlar, denizler, nehirler,
- bitkiler ve hayvanlar,
- insan toplulukları,
- cinler, melekler, şeytanlar,
- olağanüstü yaratıklar
gibi çok geniş bir yelpazede bilgiler yer alır. Bilgiler çoğu zaman ayet, hadis, rivayet, menkıbe ve halk anlatılarıyla pekiştirilir.

Basra Körfezi Yılanı (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur.)
Başlıca Müellifler ve Eserler
Ahmed et-Tûsî (ö. 12. yüzyıl)
Tûsî’nin Acâyibü’l-Mahlûkāt ve Garâyibü’l-Mevcûdât adlı Farsça eseri, Selçuklu sultanlarından Tuğrul b. Arslan’a ithaf edilmiştir. Eser on “rükn”den oluşur; gökler, yer, denizler, dağlar, şehirler, bitkiler, insan, cinler ve hayvanlar konularını sistemli biçimde ele alır. Türkçe tercümelerde özellikle bu eserin etkisi büyüktür.
Zekeriyyâ el-Kazvînî (ö. 682/1283)
Kazvînî’nin Arapça Acâibü’l-Mahlûkāt ve Garâibü’l-Mevcûdât adlı eseri dört mukaddime, iki makale ve bir hâtimeden oluşur. Kozmolojik düzen ve yaratılmışların tasnifiyle başlayan eser, ulvî ve süflî âleme dair geniş kapsamlı açıklamalar içerir. Özellikle hâtimede deniz ve karalardaki olağanüstü yaratıklar, melez hayvanlar ve garip insan tipleri konu edilir. 13.–14. yüzyıl yazmaları, resimli nüshalarıyla dikkat çeker.
Kazvînî’nin eseri, Basra Körfezi ve Hazar Denizi gibi bölgelerdeki olağanüstü yaratıklara ilişkin ayrıntılı tasvirlerle de bilinir.

Kanatlı Sınır Varlığı (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur.)
Türk Edebiyatında Acâibü’l-Mahlûkât
İlk Tercümeler
Türkçe Acâibü’l-Mahlûkât geleneği 14. yüzyılda Ali b. Abdurrahman’ın tercümesiyle başlar. Ardından;
- Yazıcıoğlu Ahmed Bîcân,
- Sürûrî,
- Bennâî b. Muhammed Herevî,
- Bosna Kadısı Mevlânâ Gınâî,
- Eyüb b. Halîl
gibi birçok müellif tarafından çeşitli tercüme ve uyarlamalar kaleme alınmıştır.
Ahmed Bîcân’ın Acâibü’l-Mahlûkât’ı
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcân’ın 857/1453’te kaleme aldığı Türkçe metin, Kazvînî’nin eserinin muhtasar bir versiyonudur. Müellif, eserin Arapça oluşu sebebiyle bölge halkının yararlanamadığını ve bu nedenle Türkçeye çevirdiğini belirtir. İçerik felekler, rüzgârlar, denizler, karalar, şehirler, dağlar, hayvanlar ve insan unsurları şeklinde ilerler.
Meçhul Mütercimin Tercümesi
Çelebi Mehmed devrinde (15. yüzyıl) anonim bir mütercim tarafından hazırlanan Tercüme-i Acâibü’l-Mahlûkât, Tûsî geleneğine bağlıdır ve on rükün hâlinde düzenlenmiştir. 1448 tarihli nüshası, içerdiği sözlük ve dizinle dikkat çeker.
Diğer Eser ve Çalışmalar
Türkçe literatürde ayrıca Ahmed Bican’ın dışında, Doğu Türkçesiyle hazırlanmış tercümeler de mevcuttur. Bu çeviriler, ortak bir anlatı geleneğinin hem Batı hem Doğu Türkçesi sahalarında oluştuğunu gösterir.

Ateş Tahtındaki Cin (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur.)
Acâibü’l-Mahlûkât Türünün İçeriği
Kozmoloji ve Astronomi
Eserler genellikle feleklerin yapısı, güneş, ay ve yıldızların tabiatı, gezegenlerin hareketleri gibi konularla başlar. Göklerin katmanları, meleklerin makamları ve ulvî âlemin yapısı kozmografik bir düzen içinde açıklanır.
Yerküre, İklimler ve Coğrafya
Yeryüzü;
- dağlar,
- nehirler,
- şehirler,
- ülkeler,
- iklim bölgeleri şeklinde tasvir edilir.
Türkçe tercümelerde denizler ve karalar hakkında çok sayıda olağanüstü rivayet aktarılır; bu rivayetler arasında yılan adaları, dev balıklar, garip toplumlar ve olağanüstü tabiat olayları yer alır.
Bitkiler ve Hayvanlar
Bitkilerin şifalı özellikleri, meyveler, tıbbi otlar geniş şekilde anlatılır. Hayvanlar arasında hem doğal hem de olağanüstü türler bulunur:
- dev balıklar,
- insan yüzlü hayvanlar,
- yarı insan yarı hayvan melezleri,
- deniz kızları ve tılsımlı yaratıklar.
İnsan Türleri ve Garip Topluluklar
Coğrafyanın uzak bölgelerinde yaşayan alışılmadık insan toplulukları, fiziki veya davranışsal özellikleri bakımından “acayip” olarak nitelendirilir.
Cinler, Melekler ve Metafizik Varlıklar
Özellikle Tûsî ve onun Türkçe çevirilerinde cinler başlı başına bir bölüm oluşturur. Cinlerin türleri, görevleri, insanlar ve kahramanlarla ilişkileri (Cemşîd, Zülkarneyn, Rüstem-i Zâl gibi şahsiyetlerle münasebetleri) ayrıntılı biçimde anlatılır.

Hazar Denizi Perileri (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur.)
Sanat Tarihi Açısından Acâibü’l-Mahlûkât
Türün Arapça ve Farsça yazmaları, özellikle 13.–14. yüzyıllarda minyatürlü nüshalar hâlinde çoğaltılmıştır. Bu nüshalarda hâtimedeki garip yaratıklar, melez canlılar, deniz mahlukları ikonografik bir gelenek oluşturmuştur. Bu görseller, sonraki dönem resimli yazmalar için model niteliği taşımaktadır. Basra Körfezi ve Hazar Denizi’ne dair tasvirlerde, olağanüstü hayvanlar ve bilinmeyen ada toplulukları resmedilmiştir.

Açılıp Kapanan Kozmik Kapı (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur.)
Dil ve Üslup Özellikleri
Türkçe tercümelerde Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi’nin karakteristik özellikleri, Arapça ve Farsçadan alınan teknik terimler, geniş bir fiil ve kelime hazinesi dikkat çeker. Rükneddin Ahmed’in metninde yaklaşık 4747 kelime ve 657 fiil biçimi tespit edilmiştir.

Minyatür Yürüyen Dev Kuş (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur.)
Eserlerin Nüshaları ve Yayım Çalışmaları
Türkiye ve dünyanın çeşitli kütüphanelerinde Acâibü’l-Mahlûkât türüne ait çok sayıda Arapça, Farsça ve Türkçe yazma bulunmaktadır. Öne çıkan bazı nüshalar şunlardır:
- Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Nuri Arlasez Koleksiyonu, nr. 128 (Tûsî tercümesi)
- Millet Yazma Eser Kütüphanesi, Ali Emiri Tarih, nr. 897 (Tercüme-i Acâibü’l-Mahlûkât)
- TBMM Kütüphanesi Açık Erişim Koleksiyonu’ndaki Türkçe yazma (Ahmed Bican’a nispet edilen)

