Köken
Ada kelimesi, Orta Türkçe atağ biçiminden evrilmiştir. Bu sözcük, Eski Türkçede “ayrılmış yer” anlamındaki otruġ ile kökenseldir ve otruġ, yine Eski Türkçe otru(l)- “kesilmek, ayrılmak” fiilinden türetilmiştir. Otruğ biçimi muhtemelen aḏrığ (“ayrık, ayrı duran”) sözcüğünün özel anlam kazanmış bir varyantıdır. 13. yüzyıldan itibaren görülen adağ biçimiyle ilişkisi tam olarak açıklanamamıştır. Bu gelişim, Latince insula (“ayrık yer” > “ada”) örneğiyle anlam evrimi açısından benzerlik gösterir. Soğan" ise Eski Türkçe soġun ya da soġan biçiminden gelir. Bu kelime, Moğolca songgin (“soğan”) sözcüğüyle eş kökenli olup, nihai kökeni kesin olarak tespit edilememiştir. Ancak Orta Farsçadaki sōχ (aynı anlamda) sözcüğüyle aynı kaynaklı olabileceği düşünülür.
Kullanım Alanı
- Tıp ve halk hekimliği terimleri: “Ada soğanı” kelimesi, geleneksel tedavi yöntemlerini anlatan metinlerde veya bitkisel farmakoloji sözlüklerinde sıklıkla geçer. Örneğin: “Kalp rahatsızlıklarında ada soğanı kullanılırdı.”
- Botanik eserler ve flora katalogları: Bitki türlerinin sınıflandırıldığı bilimsel ya da ansiklopedik kaynaklarda ada soğanı adı tür ismi olarak yer alır. Örnek: “Ada soğanı, Zambakgiller familyasından çok yıllık bir bitkidir.”
- Edebi metinler ve mecaz kullanım: Güçlü etki, ölüm veya panzehirle ilişkili imgeler kurmak amacıyla bazı şiir ve hikâyelerde mecazi olarak kullanılır. Örnek: “Ada soğanı gibi hem şifa, hem zehir.”
- Sözlük ve terim açıklamaları: Kelimenin kökeni, tarihi ve kullanım bağlamlarını açıklayan etimolojik sözlüklerde yer alır. Özellikle eski Türkçe bitki adlarını konu alan kaynaklarda geçer.
- Eczacılık tarihine ilişkin yazın: Osmanlı veya erken Cumhuriyet dönemine ait eczacılık kitaplarında “ada soğanı” kelimesi tıbbi bitkiler listesinde bulunabilir.