Adnan Cemgil, 20. yüzyıl Türkiye’sinde öğretmenlik, çevirmenlik ve yazarlık yapan, çeşitli düşünsel ve siyasal yayınlara katkı sunmuş bir isimdir. İstanbul’da doğan ve Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren Türk modernleşmesi sürecine katkı sunan Cemgil, faşizm karşıtı yayıncılığı, bilimsel çevirileri ve demokratik duruşuyla aydın sorumluluğunu hayatının merkezine yerleştirmiştir. Özellikle Atatürk ilkeleri doğrultusunda inkılapçılığı, bilimi, özgürlüğü ve eşitliği savunan duruşu, onu hem dönemin siyasal hareketlerinde hem de düşün dünyasında önemli bir figür haline getirmiştir.
Aile Kökeni ve Erken Yaşamı
1909 yılında İstanbul Fatih’te doğan Cemgil, Osmanlı’nın son dönemine ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına tanıklık etmiştir. Babasını küçük yaşta kaybetmiş, çocukluğu Kızıltoprak’ta yoksulluk içinde geçmiştir. Henüz 10 yaşındayken İngiliz askerleri tarafından işgal protestosuna katıldığı için şiddete maruz kalması, milli mücadele bilincinin çocuk yaşta gelişmesine neden olmuştur.
Eğitim Hayatı ve Felsefeye Yönelişi
Kadıköy Mekteb-i Sultanisi ve Kabataş Lisesi’ndeki eğitiminin ardından Darülfünun Felsefe Bölümünde öğrenim gören Cemgil, burada Nazi Almanyası’ndan kaçan bilim insanlarının derslerine katılmış, faşizm ve ırkçılığa dair fikirlerini bu dönemde temellendirmiştir.
Dergilerle Aydınlık Arayışı: Yurt ve Dünya - Ant - Görüşler
1940’lı yıllarda Ankara’da çıkarılan ve sol aydınların bir araya geldiği Yurt ve Dünya dergisiyle birlikte, Cemgil düşünsel kimliğini kamuoyuna taşımıştır. Dergideki yazılarıyla ırkçılık, faşizm ve dogmatizme karşı net duruşlar sergilemiş; bilimselliğe, halkçılığa ve inkılapçılığa bağlılığı vurgulamıştır. “İnkılapçılık ancak eleştiriyle mümkündür” diyen Cemgil, Batı medeniyetinin özgürlükçü ve bilimsel yönlerini Türk modernleşmesinin parçası haline getirmeyi savunmuştur.
Siyasi Faaliyetler ve Baskılar
Görüşler dergisi ve Tan Matbaası baskını gibi olaylarla Cemgil ve arkadaşları siyasal baskılara uğramış; öğretmenlik görevinden uzaklaştırılmıştır. 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle kurulan Türk Barışseverler Derneği, Kore’ye asker gönderilmesine karşı çıktıkları için Cemgil 13 ay cezaevinde kalmıştır. Bu dönemde hem ailesi hem de mesleki yaşamı doğrudan etkilenmiştir.
TİP ve Sonraki Dönem
1960’lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’ne katılarak siyasi mücadeleye geri dönen Cemgil, parti yönetiminde yer almış, Bursa ve Zonguldak senato seçimlerinde aday olmuş ancak seçilememiştir. Oğlunun 1971’de öldürülmesiyle siyasetten tamamen çekilmiş, yaşamını yazılarına ve çevirilere adamıştır.
Kültürel Çeviriler ve Aydın Kimliği
Hasan Âli Yücel döneminde kurulan Tercüme Bürosu’nun aktif üyelerinden olan Cemgil, özellikle Fransızcadan yaptığı felsefe, sosyoloji, edebiyat ve tarih alanındaki 40’a yakın çeviriyle Türk düşün hayatına önemli katkılarda bulunmuştur. Platon’dan Diderot’a kadar birçok klasik eseri Türkçeye kazandırmıştır.
Milliyetçilik ve Modernleşme Anlayışı
Adnan Cemgil, ırkçılık ve dar anlamda etnik milliyetçiliğe karşı durarak, Ziya Gökalp’ten etkilenmiş bir millet anlayışını savunmuştur. Ona göre milliyetçilik, ancak inkılapçılıkla, akıl ve bilimle desteklendiğinde toplumsal refaha katkı sunabilir. Bu yönüyle Atatürkçü bir aydın portresi çizen Cemgil, inkılapçılığın temel taşı olarak eleştiriyi görmüş, Batı’nın medeniyet hamlelerinden alınacak dersleri önemsemiştir.
Eserleri ve Derlemeleri
- İlim Karşısında Irk Meseleleri: Irkçılık ve üstün ırk anlayışına karşı bilimsel yazıların derlendiği eserdir.
- Nazım Hikmet’in Yaşadığı Adalet Dramı ve Açlık Grevi Olayındaki Gerçekler: Nazım Hikmet’e dair kamuoyundaki yanlış algılara karşı yazılmış savunma niteliğindeki kitaptır.
Son Yılları ve Vefatı
Ömrünün son dönemlerinde siyasetten uzaklaşan Cemgil, çeviri ve yayın faaliyetlerine odaklanmış, Evren Yayınları’nı kurarak ansiklopedik yayınlar yapmıştır. 21 Kasım 2001 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.



