Afet psikolojisi, doğal ya da insan kaynaklı afetlerin bireyler ve topluluklar üzerindeki kısa ve uzun vadeli psikososyal etkilerini inceleyen, müdahale ve iyileşme süreçlerini yönlendirmeyi amaçlayan disiplinler arası bir araştırma ve uygulama alanıdır. Afet öncesi hazırlık çalışmalarından afet anındaki kriz yönetimine, afet sonrası psikolojik ilk yardım ve uzun dönem ruh sağlığı hizmetlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
Afet psikolojisi; afet döngüsünün (hazırlık, müdahale, iyileşme) her evresinde görülen duygusal, davranışsal ve bilişsel tepkileri anlamaya ve bu tepkilere yönelik bilim temelli destek programları geliştirmeye odaklanır. Alan; klinik psikoloji, halk sağlığı, psikiyatri, sosyal hizmet, afet yönetimi ve kültürel antropoloji gibi birçok disiplinden yöntem ve kuram devralır.
Tarihsel Gelişim ve Kuramsal Temeller
- II. Dünya Savaşı Sonrası Dönem: Toplumsal travma kavramının ortaya çıktığı dönemdir.
- 1970’ler–1990’lar: Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanısının DSM‑III’e girdiği ve afet odaklı saha çalışmalarının yapıldığı dönemdir.
- 2000’ler ve Sonrası: Psikolojik İlk Yardım (PİY) kılavuzlarının yayımlandığı ve toplumsal dayanıklılık (resilience) kavramının öne çıktığı dönemdir.
Afet Psikolojisini Temsil Eden Görsel (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur.)
Afet Döngüsü ve Psikolojik Süreçler
Hazırlık Evresi
Hazırlık evresi, bireylerin ve toplumların olası afetlere karşı bilgi, beceri ve psikolojik dayanıklılık kazanmasını hedefleyen süreçleri içerir. Bu evrede yürütülen eğitimler, tatbikatlar ve bilinçlendirme kampanyaları, öz‑yeterlik algısını ve afetle baş etme inancını güçlendirir. Sosyal destek ağlarının önceden tanıtılması, kriz anında psikolojik güvenlik hissini artırır. Okul temelli programlar ve medya içerikleri, afet öncesi kaygıyı yönetmeye yönelik beceriler kazandırır.
Müdahale Evresi
Afetin gerçekleştiği andan itibaren başlayan bu evrede temel amaç, güvenlik ve temel ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra psikolojik krizlerin de kontrol altına alınmasıdır. Şok, panik, çaresizlik ve suçluluk tepkileri yaygındır. Psikolojik İlk Yardım (PİY), kişiye korunma, sakinleşme, yararlı bilgiye erişim ve sosyal bağlantı desteği sunar. Sağlık çalışanları, gönüllüler, öğretmenler ve sosyal hizmet uzmanları tarafından uygulanabilen PİY, akut stres tepkilerinin kronikleşmesini önlemeye yardımcı olur. Bilgi kirliliğinin engellenmesi ve net iletişim, yeniden travmatizasyon riskini azaltır.
İyileşme Evresi
Afet sonrası iyileşme süreci fiziksel toparlanmanın ötesinde psikolojik, sosyal ve kültürel düzeyde yeniden yapılanmayı içerir. Süreç haftalar, aylar, hatta yıllar sürebilir. Bu evrede travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, uyku sorunları ve travmaya bağlı anksiyete görülebilir. Bireysel psikoterapi (EMDR, bilişsel‑davranışçı terapi), grup terapileri, sanat ve oyun terapileri yaygındır. Anma törenleri ve kolektif yas, toplulukların olayı anlamlandırmasına yardımcı olur. Sosyal uyum, ekonomik destek ve eğitim hizmetlerinin sürekliliği, psikolojik sağlamlığı pekiştirir.
Bireysel Tepkiler ve Risk Faktörleri
Akut Stres Tepkileri: Taşikardi, titreme, oryantasyon güçlüğü, dissosiyasyon, yoğun korku ve çaresizlik gibi belirtiler afetin ilk saatlerinde sık gözlenir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Yeniden yaşantılama, kaçınma, olumsuz biliş değişiklikleri ve aşırı uyarılmışlık kümesi ile seyreden, işlevselliği belirgin biçimde bozan bir bozukluktur.
Risk Faktörleri:
- Demografik Değişkenler: Çocuklar, ileri yaşlılar ve kadınlar travma sonrası psikiyatrik bozukluklara daha duyarlıdır.
- Önceden Var Olan Ruhsal Sorunlar: Depresyon, anksiyete bozuklukları veya madde kullanımı öyküsü, ağır klinik tablolarla ilişkilidir.
- Maruz Kalma Düzeyi: Fiziksel yaralanma, yakın kaybı, ev yıkımı veya uzun süreli tahliye, travma şiddetini artırır.
- İkincil Stresörler: İş kaybı, gelir azalması, sosyal izolasyon ve bürokratik belirsizlikler stresin kronikleşmesine neden olur.
- Sosyoekonomik Durum: Düşük gelir ve yetersiz barınma koşulları, afet sonrası psikososyal desteğe erişimi güçleştirir.
- Toplumsal Cinsiyet ve Şiddet Riski: Afet ortamında artan cinsiyete dayalı şiddet, ikincil travma kaynağıdır.
- Bilişsel Değerlendirme ve Başa Çıkma Tarzı: Kendini suçlama, felaketleştirme ve kaçınmacı başa çıkma stilleri olumsuz sonuçları ağırlaştırır.
- Biyolojik Hassasiyet: Genetik yatkınlık, epigenetik değişiklikler ve HPA ekseninin duyarlılığı travma sonrası semptom şiddetini etkileyebilir.
Protektif Faktörler: Sağlam sosyal destek, yüksek öz‑yeterlik, esnek problem çözme becerileri, anlam‑yapma süreçleri, dini/ruhsal baş etme ve topluluk dayanışması, ruh sağlığını koruyucu unsurlardır.
Toplumsal ve Kültürel Boyut
Toplumun afet algısı, dini‑kültürel baş etme mekanizmaları ve sosyal sermaye düzeyi psikolojik sonuçların şiddetini belirler. Güçlü sosyal ağlar, ortak kimlik ve etkin liderlik kolektif dayanıklılığı artırır.
Afet Psikolojisini Temsil Eden Bir Görsel (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur.)
Müdahale ve Psikososyal Destek
Çok Katmanlı Müdahale Çerçevesi
Dünya Sağlık Örgütü ve BM IASC rehberleri, afet sonrasında dört düzeyli destek modelini savunur:
- Temel Hizmetler ve Güvenlik: Su, gıda, barınma, tıbbi bakım; travma tetikleyici uyaranların azaltılmasıdır.
- Toplumsal ve Aile Destekleri: Mahalle dayanışma merkezleri, destek grupları, çocuk‑dostu alanların oluşturulmasıdır.
- Odaklanmış, Uzman Olmayan Destek: PİY, kısa süreli danışmanlık, psikoeğitim, telefon/dijital yardımdır.
- Uzmanlaşmış Klinik Hizmetler: Psikiyatrik değerlendirme, kanıta dayalı psikoterapi, ilaç tedavisidir.
Psikolojik İlk Yardım
Krizden sonraki ilk 72 saatte güvenlik, sakinleşme, bağlantı, pratik yardım ve umut öğelerini vurgular. Uygulayıcılar kültürel duyarlılık, gönüllü katılım ilkeleri ve mahremiyete saygı çerçevesinde hareket eder.
Kısa ve Orta Vadeli Programlar
Kısa ve orta vadeli programlar şunlardır:
- Mobil psikososyal ekipler tarafından köy ve geçici barınma alanlarında sürdürülen grup temelli müdahaleler.
- Okul temelli travma bilgilendirici müfredat ve öğretmen eğitimi.
- Ruh sağlığı tarama ölçekleri ile riskli bireylerin belirlenip sevk edilmesi.
Uzun Dönem Topluluk Temelli Yaklaşımlar
Uzun dönem topluluk temelli yaklaşımlar şunlardır:
- Toplum merkezlerinde sürdürülen sanat, spor ve el becerisi atölyeleri.
- Anma ve ritüel çalışmaları yoluyla kolektif yasın desteklenmesi.
- Geçim kaynaklarını iyileştiren mikro‑kredi ve mesleki eğitim programları.
Hizmet Entegrasyonu ve Kapasite Geliştirme
Aile sağlığı merkezlerine entegre ruh sağlığı birimleri, yerel yönetimlerle iş birliği, tele‑psikoloji çözümleri ve saha personeli için süpervizyonlu sertifika programları kapasiteyi artırır.
İzleme ve Değerlendirme
Müdahalelerin etkililiği, standardize edilmiş ölçekler, odak grup görüşmeleri ve hızlı ihtiyaç değerlendirmeleri ile izlenir. Etkin programlar, ulusal afet planlarına rehberlik etmesi için açık erişimli veri tabanlarında raporlanır.
Türkiye’de Afet Psikolojisi ve Kurumsal Yapılar
- AFAD Psikososyal Destek Hizmetleri: TAMP kapsamında ruh sağlığı ve sosyal destek modülleri.
- Akademik Programlar: “Afet Psikolojisi ve Travma” yüksek lisans programları; saha uygulama laboratuvarları.
- Sürekli Eğitim: 2025’te düzenlenen “Psikososyal Destek Eğitimi” ile kamu personeline PİY sertifikasyonu sağlandı.
Geleceğe Yönelik Eğilimler ve Araştırma Alanları
- İklim krizi kaynaklı çoklu afetlerin ruh sağlığına etkisi.
- Dijital psikolojik ilk yardım ve yapay zekâ destekli tarama sistemleri.
- Travma bilgili şehir planlaması ve afet‐sonrası mimari düzenlemeler.