logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Ahıska Türkleri

Genel Kültür+1 Daha
fav gif
Kaydet
viki star outline

Ahıska Türkleri, Gürcistan’ın güneybatısında bulunan Ahıska bölgesinde yaşayan Türk kökenli bir topluluktur. Bu bölge tarihsel olarak Osmanlı hâkimiyetinde uzun yıllar kalmıştır ve Türk - İslam kültürünün izlerini taşımaktadır. Ahıska; Abastuban, Adigön, Aspinza, Ahılkelek, Azgur ve Hırtız gibi kasabaları ve birçok köyü barındırır. Bölge, zengin su kaynakları, verimli toprakları ve yaylacılık kültürü ile bilinir. 1944 yılında Sovyetler Birliği tarafından Orta Asya’ya sürgün edilen Ahıska Türkleri, günümüzde Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülkede yaşamaktadır. Yurtlarından zorla koparılsalar da kültürlerini, dillerini ve kimliklerini korumayı başarmışlardır. Ahıska Türkleri, Türk diasporasının örneklerinden biridir.

Ahıska Tarihi

Ahıska bölgesi, Gürcistan toprakları içerisinde bulunan ve geçmişte bir dönem Osmanlı hâkimiyetinde bulunan eski bir Türk yurdudur. Ahıska Bölgesi ve Ahıska Türkleri hakkında geniş kapsamda ilk yazılar M. Fahrettin Kırzıoğlu’na aittir. Kırzıoğluna göre 482 yılına ait bir kaynakta ilk olarak “Ageska” şeklinde geçen “Ahıska” ismi, İslâm kaynaklarından İbnü’l-Esîr’in ‘el-Kâmil fi’t-Tarih’inde “Ahılkelek” ismi altında geçmektedir. Müslüman müverrihler bölgeye tam vâkıf olmadıkları için, “Ahıska” ismininin bölgede farklı bir birim olan “Ahılkelek” ile karıştırıldığı anlaşılmaktadır.


Ahıska isminin, diğer Osmanlı kaynaklarında da "Ahısha" veya "Ahıska" şeklinde geçtiği görülmektedir. Yine bu ismin, Türklerin millî destanı olarak bilinen Kitâb-ı Dede Korkut’un Dresden yazmasında “Ak-Sika”, “Ak-Saka” veya “Akıska” şeklinde geçtiği görülmektedir. Bu kelimenin birçok araştırmacı tarafından “Ak-Kale” anlamına geldiği ifade edilmektedir.


Ahıska, çok eski bir Türk yurdu olmasına rağmen, isminin kökeni hakkında günümüze kadar farklı görüşler ortaya atılmıştır. Atabegler döneminde Kıpçak kökenli Atabeglerin merkezi konumunda olan Ahıska, Osmanlı döneminde de önemini korumuş; Çıldır Eyaleti’nin başkenti olmasının yanı sıra önemli bir kültür ve ticaret merkezi hâline gelmiştir.


Bölge halkının kültüründen de bugün Ahıska Türkleri ile “Posof, Ardahan, Artvin, Ardanuç, Şavşat, Yusufeli, Tortum, Nariman / Narman ve Oltu” halkının aynı kökten geldiği ve aynı kültüre sahip olduğu anlaşılmaktadır.


1828 – 1829 yıllarında Osmanlı Devleti’nin Rusya ile yaptığı savaşlarda mağlup olması sonucu, bugünkü Ahıska bölgesi savaş tazminatı olarak Çarlık Rusyası’na bırakılmıştır. Bu acı kayıp, sözlü kültürün güçlü olduğu yörede halk ozanlarının ağıtlarına da yansımıştır. Özellikle Posoflu Üzeyir Fakiri gibi âşıklar, kaleme aldıkları ağıtlarla Ahıska’nın stratejik önemini ve halkın yaşadığı derin acıları dile getirmiştir:


“Ahıska, gül idi gitti,

Bir ehl-i dîl idi, gitti.

Söyleyin Sultan Mahmud’a

İstanbul kilidi gitti."


Geniş bir alanı kapsayan Ahıska,1829 yılında imzalanan Edirne Antlaşması ile ikiye bölünmüştür. Bölgede yaşayan halk, Sovyet Rejimi ile Stalin tarafından 1944’te Orta Asya’ ya (Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan) sürgün edilmiştir.

Ahıska Sürgünü (14 Kasım 1944)

Tarih boyunca sık sık göç etmek zorunda kalan Ahıskalılar, üç büyük sürgün yaşamıştır: 1944 yılında Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden, 1989’da Özbekistan’ın Fergana Vadisi’nden ve 2004 yılında Rusya’nın Krasnodar bölgesinden. Bu sürgünler arasında en büyüğü, 1944 yılında ana vatanları Ahıska’dan Orta Asya’ya zorla gönderilmeleridir.


II. Dünya Savaşı’nın sona ermesine yakın, 1944 yılında, Sovyetler Birliği’nin hâkimiyetindeki Türk ve Müslüman halklar için büyük felâketlerin başlangıcına işaret eden bir dönüm noktası olmuştur. 1944’teki büyük sürgün öncesinde, uygun şartları hazırlamak adına harekete geçen Sovyet yönetimi, Ahıska Türkleri arasında toplumun önde gelen, vasıflı ve halkı yönlendirebilecek liderleri bölgeden sürmüş, askerlik yapabilecek tüm erkekleri ise Rusya saflarında savaşmaya göndermişti. Verimli topraklara ve doğal güzelliklere sahip olan Ahıska’da, Sovyet askerleri gece yarısı evlere dayanarak, "Türkiye Cephesinden gelen tehditlere karşı Ahıskalıları korumak ve cephe hattından uzaklaştırmak" gibi gerekçelerle halkı evlerinden çıkarmıştı. Ancak Ahıska Türkleri, sürgün edilmelerinin gerçek nedenini çok iyi biliyorlardı.


1918’de Bakü’yü Ermeni işgalinden kurtaran Kafkas İslam Ordusu’na katılan Ahıskalılar, bölgedeki olayların seyrini belirlemiş ve Rus yönetimi tarafından yakın takibe alınmıştı. Ahıskalılar, sürgünün asıl amacının, Rusların tarihî tekrar korkusu, dil, din ve kimliklerini koruyan, asimile edemedikleri Ahıskalıları cezalandırmak ve Türkiye ile olası ittifaklarını engellemek olduğunun farkındaydılar. 14 Kasım 1944 tarihinde, Sovyet askerleri köyleri tamamen kuşatarak kimsenin kaçmasına fırsat tanımadan Ahıska Türklerini evlerinden zorla çıkardı. Böylece Ahıskalılar, tüm mal varlıklarını, evlerini ve geçmişe dair hatıralarını geride bırakarak mecburi bir sürgün yolculuğuna çıkarıldılar.


Zorlu Koşullarda Sürgün Yolculuğu Başlangıcı (Yapay Zekâ Yardımıyla Oluşturulmuştur.)


Eski, bakımsız, hayvan taşımacılığında kullanılan; kapısız, penceresiz yük trenlerine bindirilen Ahıska Türkleri, 4 - 5 ailenin bir vagona sıkıştırıldığı bu trenlerde açlıkla, -40 dereceyi bulan dondurucu soğukla baş başa bırakılarak adeta planlı bir ölüm yolculuğuna çıkarıldılar. Ahıska, Aspinza, Ahılkelek ve Bogdanovka ilçeleri ile bu ilçelere bağlı yaklaşık 220 köyden Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelere sürgün edilen yaklaşık 100 bin Ahıskalıdan, 20 bine yakını bu bir aylık yolculuk sırasında açlık, hastalık ve soğuk nedeniyle hayatını kaybetti.


Ahıska Sürgünü Canlı Tanıklar Tarafından Anlatılıyor (TRT Haber)

Zorlu koşullara rağmen dinini, dilini, örf ve adetlerini terk etmeyip hayatta kalmayı başaran Ahıska Türkleri, sürgün edildikleri ülkelerde "özel yerleşim" rejimi adı verilen bir uygulama kapsamında sıkı denetim ve gözetim altında yaşamaya mecbur bırakıldılar. Günümüzde ise, dünyanın 10'dan fazla ülkesine dağılmış yaklaşık 600 binden fazla Ahıskalılar, hâlâ ana vatan özlemiyle yaşamlarını sürdürmektedir.

Ahıska Kültürü

Ahıskalılar, hem yaşadıkları ülkelerin dillerini hem de ana dilleri olan Türkçeyi, özellikle Ahıska ağzıyla konuşarak korumayı başarmışlardır. Sürgün öncesine kıyasla giyim kuşamlarında değişiklikler görülse de düğün ve yas gelenekleri bazı farklılıklara rağmen hâlâ yaşatılmaktadır. Ahıska mutfağı, Kafkas yemek kültürüne özgü özellikler taşımakla birlikte, farklı halkların geleneklerinden de izler barındırır. Ahıska Türkleri, 81 yıllık zorlu sürgün sürecine rağmen kimliklerini, dillerini ve kültürlerini korumayı başarmışlardır.


Ahıskalılarda aile içinde büyüklere saygı son derece önemlidir. Bir erkek evlendikten sonra anne ve babasıyla aynı evde yaşamaya devam ediyorsa, onlar uyumadan kendisi de uyumaz. Büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atılmaz, sigara ya da alkol tüketilmez. Ayrıca yaşça büyük biri odaya girdiğinde hemen ayağa kalkılır. Yeni gelin büyüklerle, özellikle de erkeklerle konuşmaz. Yaşça büyük olan akrabalarla da konuşulmaz. "gelinluh etmah" (gelinlik etmek) olarak tabir edilen bu davranış biçimi kişilerin konumu, kültürel bakış açısı, yetiştiği ortam ne olursa olsun uyulması gereken en önemli kuraldır. Ayrıca gelin tesettüre girmemiş olsa bile evde veya toplum içinde başında bir örtüsü olmalıdır. Aile büyüklerine ve değer verilen yakınlara karşı uygulanan bir diğer eylem de temenni almaktır. Temenni şöyle alınır: Yeni gelin sağ elini yukarı ve sol elini aşağıya doğru biraz hareket ettirerek ve bir miktar çömelerek kalkar. Bu karşı tarafa olan saygıyı göstermektir. Ayrıca Ahıska düğünlerinde gelin, başında "katha" denilen örtü bulunacak şekilde salona ile çıkartılır. Başta yüzü kırmızı bir örtü ile kapalıdır. Ardından damadın arkadaşı sağdıç gelir ve sahnede çalınan müzik eşliğinde ellerinde bıçaklar ile "yüz açma" törenini gerçekleştirir. Böylece gelinin yüzü açılmış ve büyüklere karşı bir müddet konuşmayacağı veya sessiz konuşacağı için mecazen "dili kesilmiş" olur. Böylece düğün töreni başlamış olur.


Yemek kültürlerinde en yaygın olan yemeklerinde biri "hinkal" ve "hoyul"dur. Bazı türkülerde hinkalin, zahmetli hazırlanışı ve lezzetli oluşundan dolayı neredeyse çiğnenmeden yutulması anlatılır:


"Hinkali de cürbe cürbe yaparlar

Bazi de içine kapek katarlar

Sabırsızlar çeynamazdan yutarlar

Çoh çetindür beklemesi hinkalin."

Sürgünün 75. Yılı Anma Programı

Ahıska Türkleri, 10 Aralık 2019 tarihinde T.C. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 14 Kasım 1944 Ahıska Sürgünü Anma Programı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti. Bu programda sürgüne tanık olan Ahıskalılar anılarını ve çektikleri zulümleri anlattılar. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destekleri için teşekkür ettiler. Programda, Ahıska Türklerinin sürgününe tanık olan 350 yıllık Kur’an-ı Kerim, Ahıskalılar tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a emanet edildi.

Kaynakça

Dedeoğlu, Azad. "Ahıska Bölgesinde Kıpçakların Tarihi (XI-XVI. Yüzyılları arası)". Doktora Tezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2018


Gegeoğlu, Buse. "Ahıska Türklerinin Kültürü, Gelenekleri ve İnançları". Uluslararası İlişkiler Öğrenci Dergisi. Erişim 02.05.2025.

 https://www.uiodergisi.com/wp-content/uploads/2016/12/Ah%C4%B1ska-T%C3%BCrklerinin-Gelenek-G%C3%B6renekleri-ve-%C4%B0nan%C3%A7lar%C4%B12.pdf (erişim 02.05.2025)


Misak-ı Zafer. "Vatanları Çalınanlar: Ahıska Türkleri". Erişim 02.05.2025.

https://misakizafer.com/2023/12/18/vatanlari-calinanlar-ahiska-turkleri/


Harput Sancak Haber. "Ahıska Bir Gül İdi Gitti" Erişim 02.05.2025.

https://www.harputsancakhaber.com/ahiska-bir-gul-idi-gitti/13860/


Faigov, Orhan. "Ahıska Türklerinde Din, Kültür, Kimlik ve İletişim". Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi. 7/2 (2020): 1136-1157. Erişim 02.05.2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/atdd/issue/55093/745582#:~:text=M%C3%BCsl%C3%BCman%20T%C3%BCrkler%20olan%20Ah%C4%B1ska%20T%C3%BCrkleri,olan%20T%C3%BCrk%C3%A7eyi%20de%20iyi%20bilmektedirler.


Kalaycı, Ünal. "Ahıska Yemek Kültürünün Edebiyatımıza Yansımaları". Bizim Ahıska. Sonbahar (2011): 38-42. Erişim 02.05.2025.

http://www.ahiska.org.tr/wp_pdf/sayi24/38_s24_SAYI-24.pdf 


İhlas Haber Ajansı. "Ahıska Sürgününün Tanığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Hediye Ettiği Kur’an-I Kerim’in Hikayesini Anlattı". Erişim 02.05.2025.

https://www.iha.com.tr/haber-ahiska-surgununun-tanigi-cumhurbaskani-erdogana-hediye-ettigi-kuran-i-kerimin-hikayesini-anlatti-817313


Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı. "1944 Ahıska Sürgünü: Son Tanıklar". Erişim 02.05.2025.

https://ytb.gov.tr/haberler/1944-ahiska-son-taniklar



Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarKadir Maden2 Mayıs 2025 09:16
KÜRE'ye Sor