KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Antik Sicilya Dilleri

Sosyoloji+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Antik Sicilya, Akdeniz'de önemli bir yere sahipti ve birçok kültürün buluşma noktasıydı. M.Ö. 7. ve 4. yüzyıllar arasında adada Yunanca ve Fenikece dışında yerli diller de konuşuluyordu. İtalyanca kaynaklarda genellikle "Anellenico" (Yunanca olmayan) olarak adlandırılan bu diller, Elymler, Sikanlar ve Sikeller gibi eski halklarla bağlantılıydı. Ancak bu dillerden günümüze ulaşan kanıtlar çok azdır ve onları anlamak, eski halkların kimliklerini ve kültürlerini yorumlamakla ilgili zorluklar içerir.


Örneğin, Thukydides'in "Sicilya arkeolojisi" adlı eseri, M.Ö. 5. yüzyılın sonlarında adadaki etnik yapıyı şöyle anlatır:

  • Sikanlar: İberya'dan gelip adaya ilk yerleşenlerdi ve batı Sicilya'da yaşıyorlardı.
  • Elymler: Truva'dan kaçıp Sikanların topraklarının yanına yerleşmişlerdi; Eryx ve Egesta şehirlerini kurdular.
  • Sikeller: İtalya'dan gelmişlerdi. Sikanları batıya ve güneye sürerek adanın orta ve kuzeyini ele geçirmişlerdi.


Bu halklar, Sicilya'ya Fenike ve Yunan göçmenleri gelmeden önce burada yaşıyorlardı. Ancak bu halklara ait etiketlerin (Elymler, Sikanlar, Sikeller) varlığı, elimizdeki az sayıdaki yazıtla tam olarak kanıtlanamamıştır. Ayrıca bu etiketlerin, o halkların maddi kültürü, dili veya diğer kültürel özellikleriyle birebir örtüştüğünü düşünmek doğru değildir.


Arkeolojik buluntular, örneğin Elymlerle Sikanlar veya Sikanlarla Sikeller arasındaki sınırların, düşündüğümüz kadar kesin olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, bu grupları sadece geçici siyasi ve sosyal gruplar olarak görmek daha doğru olabilir.


Eski yazılarda, bu halkların kendilerine özgü dilleri olup olmadığına dair başlıca kanıtlar şunlardır:

  • Yunanca konuşmayanları belirtmek için kullanılan "barbaroi" kelimesi (Thukydides'te geçer).
  • "Sikelce parıltılar" denen bazı kelimeler geçer.


Ancak bu kelimelerin Sicilya Yunancasının birer parçası mı, yoksa yerel İtalik veya başka dillerden mi geldiği belirsizdir. Günümüzdeki araştırmalar genellikle yazıtlara dayansa da bu yazıtlardaki dilleri Sikelce, Sikan dili veya Elymian dili olarak sınıflandırmak, o dillerin kökenine dair kesin kanıtlar sunmamaktadır. Bu durum, bir tür kısır döngü yaratmaktadır.

Dilsel Kanıtlar

Sikel ve Elymian dillerine ait elimizdeki kanıtlar, bu diller hakkında kesin sonuçlar çıkarmak için yeterli değildir. Eldeki yazılı nesnelerin sayısı azdır ve yayınlardaki eksiklikler ve belirsizlikler nedeniyle toplam sayıları belirlemek zordur. Elymian diliyle ilgili buluntular genellikle Segesta ve Eryx şehirlerinden gelen sikke yazıları ve vazo üzerine kazınmış yazılardan oluşmaktadır.

Sikke Yazıtları

Segesta'da sikke basımı M.Ö. 470 civarında başlamış ve M.Ö. 400'e kadar devam etmiştir. Eryx'te ise sikke basımı biraz daha geç (M.Ö. 460 civarında) başlamıştır. Segesta sikkelerinde Yunan harfleri kullanılmasına rağmen, en eski örneklerden itibaren Yunanca olmayan yazılar bulunur (örneğin ΣΕΓΕΣΤΑΖΙΒ, ΣΕΓΕΣΤΑΖΙΒΕΜΙ, ΣΕΓΕΣΤΑΖΙΕ, ΣΕΓΕΣΤΑΖΙΑ).


M.Ö. 410'dan sonra, Yunanca'da kullanılan bir tamlama hali olan ΕΓΕΣΤΑΙΟΝ / ΕΓΕΣΤΑΙΩΝ biçimleri görülmeye başlar. Ancak bazen aynı sikkenin üzerinde Yunanca olmayan yazılar da bulunur. Eryx sikkelerinde ise durum bunun tersidir: M.Ö. 460'tan itibaren Yunanca ΕΡΥΚΙΝΟΝ, M.Ö. 410'dan itibaren ise sadece ΕΡΥΚΑΖΙΒ yazıları görülür. M.Ö. 450 civarında, her iki şehre ait ΣΕΓΕΣΤΑΙΟΝ / ΕΡΥΚΙΝΟΝ yazısını taşıyan ortak bir sikke basılmıştır.

Seramik Yazıtlar

Seramik buluntular neredeyse tamamen Grotta Vanella'dan gelmektedir. Grotta Vanella, antik Segesta şehrinin ana tepesi olan Monte Barbaro'nun kuzeydoğu yamacında bulunan bir alandır. Buradaki buluntuların çoğu 1950'ler ve 1980'ler arasında bulunmuştur. Buluntuların büyük bir kısmı, Luciano Agostiniani'nin 1977'de yayımladığı Elymian metinleri derlemesinde bir araya getirilmiştir. (370 nesne üzerinde 376 belge; bunların yaklaşık yarısı "metin" değil, "işaret ve sembol"dür).


Çeşitli makalelerde yayımlanmış 20 kadar ek belge daha bulunmaktadır. Montelepre yakınlarındaki Manico di Quarara mezarlığından dört, Entella'dan iki ve Monte Castellazzo di Poggioreale'den bir metin gelmektedir. Monte Iato'dan bir parça da bazen bu buluntulara dahil edilmiştir ancak bu parçadaki metin çok küçük olduğu için ait olduğu dili belirlemek zordur. Elymian buluntularının çoğunun adak eşyası olduğu düşünülmüştür. Ancak bu düşünce, büyük ölçüde Grotta Vanella'nın bir adak yeri değil, atıkların döküldüğü bir alan olduğu varsayımına dayanmaktadır. Öte yandan biçim ve içerik olarak Grotta Vanella buluntularına çok benzeyen Montelepre buluntuları (Attika'da yapılan siyah renkli vazolar üzerine kazınmış yazılar), Sikel buluntularının çoğu gibi mezarlardan gelmektedir. Bu vazoların tamamı M.Ö. 6. yüzyılın sonlarına veya M.Ö. 5. yüzyılın başlarına aittir ve çoğu Attika'dan getirilmiştir.


Geleneksel olarak Sikel olarak sınıflandırılan buluntular, tür ve coğrafi dağılım açısından çok daha çeşitlidir. Ulrich Schmoll'ün 1958'deki derleme girişiminden sonra, Agostiniani'nin 1992'de yayımladığı bir makalenin ekinde, Elymian buluntularını da içeren 27 metinden oluşan bir seçki sunulmuştur. Ancak günümüzdeki tartışmalarda, çoğu henüz tam olarak yayımlanmamış olan çeşitli metinlere atıfta bulunulmaktadır. Örneğin, Terravecchia di Cuti'den geldiği sanılan seramik yazılarıyla ilgili yanlış bir kanı bulunmaktadır. Bu durum, belirsiz koşullarda bulunan kısa ve parçalı metinlerin hangi dile ait olduğunu belirlemenin ne kadar zor olduğunu göstermektedir. Sikel buluntuları, Etna bölgesi, Hyblaean bölgesi ve Gela hinterlandı/orta Sicilya olmak üzere üç farklı coğrafi bölgede gruplandırılmıştır ve genellikle M.Ö. 6. ve 5. yüzyılın ilk yarısına aittir. Sikel lideri Douketios'un M.Ö. 5. yüzyılın ortalarındaki faaliyetleri, Sikel kimliğinin en belirgin olduğu dönem olarak kabul edilir. Elymian buluntularının aksine, Sikel yazıtları taş ve kiremit gibi malzemeler üzerine yazılmış anıtsal metinlerin yanı sıra, vazo üzerine kazınmış daha yaygın metinleri de içermektedir.

Dilsel Özellikler ve Tartışmalar

Elimizdeki kanıtların yetersizliği nedeniyle, Sikel ve Elymian dillerinin dilbilgisi ve yazı sistemlerini ayrıntılı olarak açıklamak zordur. Bu nedenle, tartışmalar daha çok şu konulara odaklanmıştır:

  • Bu dillerin hangi dil ailesine ait olduğu konusu
  • Kullanılan yazı sistemlerinin özellikleri konusu


Genel olarak, doğu ve orta Sicilya'dan elde edilen buluntular arasında bir tutarlılık olduğu söylenebilir. Ancak bu buluntular hem dilbilgisi hem de yazı sistemi açısından bazı farklılıklar da göstermektedir. Dilbilimciler, bu dillerin İtalya'nın orta ve güneyinde konuşulan Sabellic dilleriyle benzerlikler taşıdığı konusunda genel olarak hemfikirdir. Bu benzerlikler, kelime dağarcığında, isim yapılarında ve dilbilgisi yapılarında görülmektedir. Ancak Sikel ve Elymian dillerinin tek bir dil mi yoksa farklı diller mi olduğu belirsizliğini korumaktadır. Elymian diliyle ilgili kanıtlar ise daha da az kesinlik taşımaktadır.   


Bunun bir nedeni, elimizde uzun metinlerin az olmasıdır. Özellikle Mendolito'da bulunan uzun metinler, bu dillerin sınıflandırılması için en güvenilir kanıtları sunmuştur. Bu metinlerde, İtalik dillerle ortak olan kelimeler (örneğin touto-, akara-) ve çift isimli kişi adları (örneğin rukes hazsuie[s]) gibi özellikler bulunmaktadır. Ancak kişi adlarının yapısı da belirsizdir. Yunanca ve yerli metinlerde hem tek isimli hem de çift isimli adlar görülmektedir. Elymian dilinde çift isimli adlara pek rastlanmazken, tek isimli adlar daha yaygındır. Bu durum, kişi adlarının hangi dil ailesine veya etnik gruba ait olduğunu belirlemeyi zorlaştırmaktadır.   


Bu karmaşıklığın çarpıcı bir örneği, "sahiplik datifi"nin kullanılmasıdır. Elymian metinlerinde sıkça rastlanan bir yapı, "-ai" ile biten ve bazen "emi" fiilini de içeren bir yapıdır. Bu yapı, Yunanca'daki "Ben ...'nın vazosuyum" gibi sahiplik bildiren ifadelere benzemektedir. "Emi" fiilinin kullanılması, Elymian dilinin bu yapıyı Yunanca'dan mı alıntıladığı yoksa kendisinin mi geliştirdiği sorusunu gündeme getirmektedir. Ancak Elymian dilinde, Yunan fiili "emi" ödünç alınmış olsa bile, sahiplik datifinin kullanıldığına dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Bu durum Segesta'dan elde edilen ve ΣΕΓΕΣΤΑΖΙΒ biçimini Yunan genitif çoğulu ΣΕΓΕΣΤΑΙΟΝ ile eşleştiren sikke yazıtlarında da görülmektedir. Burada, "-B" ile biten biçimin, bir datif çoğulunu gösteren "/f/" gibi bir sesi temsil ettiği düşünülmektedir.   


Sahiplik datifinin kullanımı (ve Yunan "emi" fiilinin, hatta sikke basma geleneğinin ödünç alınması), Elymian dili için genel olarak kabul görmesine rağmen, bu durumun adadaki hem Yunanca hem de Sikel metinlerinde de görüldüğü bilinmektedir. Gela'dan elde edilen bazı metinlerde, bu standart dışı datif kullanımı açıkça görülmektedir. Örneğin, Ν]ενδαι εμι Καριμαιοι metni, Yunanca bir metinde datif hâlinde bir Sikel kişi adını içermektedir. Castiglione ve Terravecchia di Grammichele'den elde edilen kaplarda da (redorai emi, ne(n)dai ve qupei pinigoi emi) benzer örnekler bulunmaktadır. Bu durum, Sicilya'daki kültürel etkileşimin karmaşıklığını göstermektedir. Elymian dili için çıkarımlar, bu dilin İtalik bir dil olduğu yönündedir (datif yapısı ve datif bitişlerinin biçimi). Ancak bu özelliğin ada genelinde yaygın olması, Elymian dilinin geleneksel olarak düşünüldüğü kadar sınırlı bir alanda konuşulmadığını düşündürmektedir. Agostiniani ve Cordano'nun belirttiği gibi "İtalik özellikler taşıdığı görülen Elymian dilini, İtalik özelliklerin - en azından bazılarında - oldukça açık olduğu doğu Sicilya'nın yerli dilleriyle birleştiren bir özellik olmadığına dair hiçbir kanıtımız yoktur."   


Dilbilimsel analizde önemli bir yer tutan konulardan biri de, Yunanca olmayan dillerin yazımında kullanılan alfabelerdir. Sicilya'da kullanılan Yunan alfabeleri, o dönemde Yunan yerleşimlerinde kullanılan çeşitli alfabelerden etkilenmiştir. Yaygın görüşe göre, Yunanca olmayan diller için kullanılan Yunan alfabeleri, komşu Yunan şehirlerinin alfabesini yakından yansıtmaktadır. Örneğin Elymian dili, Selinunte şehrinin etkisi altındayken, Sikel dili için kullanılan alfabeler Gela, Camarina, Syracuse, Megara Hyblaea ve Catania gibi farklı Yunan şehirlerinin etkilerini göstermektedir.   


Bu tartışmalarda, özellikle iki özellik öne çıkmaktadır: "Beta" harfinin farklı biçimleri ve "alfa siculum" olarak adlandırılan harf. Bu özelliklerin incelenmesi, kanıtların dilbilimsel ve kültürel açıdan daha ayrıntılı bir şekilde yorumlanmasını sağlamaktadır. Elymian metinlerinde sıkça görülen "ters dönmüş nu" sembolü, Selinunte Yunan alfabesinde beta (/b/) harfi yerine kullanılmaktadır. Bu durum, Selinunte alfabesinin Elymian yazısı üzerindeki etkisini göstermektedir. Ancak Elymian metinlerinde hem ters dönmüş nu hem de standart beta harfinin bulunması, bu konuyu karmaşıklaştırmaktadır. Aynı kişi adının hem Selinunte'de hem de Segesta'da ters dönmüş nu ile yazılması, bu harfin aynı şekilde kullanıldığını düşündürmektedir. Montelepre'den elde edilen bir abecedary'deki AИГA dizisi de bu durumu desteklemektedir. Bu durumda, standart beta harfinin de /b/ sesini mi yoksa farklı bir sesi mi temsil ettiği sorusu ortaya çıkmaktadır. Michel Lejeune, bu harfin bir sesli harfi temsil ettiğini öne sürmüş olsa da, -]τοκυβε[- gibi dizilerin varlığı bu görüşle çelişmektedir. Luciano Agostiniani ise, Elymian dilinde, standart Yunan alfabesinde bulunmayan, /b/'ye yakın bir dudaksıl sürtünmeli (örneğin /f/) sesin olabileceğini savunmuştur. Bu görüşe göre, adadaki diğer alfabelerdeki standart beta harfi, bu sesi temsil etmek için kullanılmış olabilir. Bu yorum, sikke üzerindeki ΣΕΓΕΣΤΑΖΙΒ ve EPYKAZIB biçimlerinin datif çoğulları olarak yorumlanmasını kolaylaştırmakta ve dilin Hint-Avrupa ve muhtemelen İtalik kökenli olduğu fikrini desteklemektedir.   


Standart Yunan beta harfi olan B'nin, Hint-Avrupa (ve muhtemelen İtalik) bir dil için beklenenden daha sık Sikel metinlerinde görülmesi de dikkat çekicidir. Bu durumun yaygın açıklaması, Sikel metinlerinde B harfinin hem /b/ hem de /f/ seslerini karşılamak için kullanıldığıdır. Bu durum, Elymian yazısındaki durumla farklılık göstermektedir. Elymian yazısı, /b/ sesi için standart olmayan Selinunte sembolünü (𝝱 benzeri bir sembol) kullanarak bu iki ses için ayrı semboller geliştirmiştir. Yukarıda bahsedilen datif bitişlerinin kullanımı gibi, bu durum da Elymian dilinin Sikel diliyle (dilleriyle) yakın ilişkili bir İtalik dil olduğu fikrini desteklemektedir.


Ancak Elymian dilinde phi ve khi gibi aspirasyonlu ünsüzlerin bulunmasına rağmen, Sikel bölgesinden elde edilen yazıtlarda phi, khi ve theta gibi ünsüzlerin şimdiye kadar hiç bulunmaması, bu iki dil arasında belirgin bir fark olduğunu göstermektedir. Bu durum, aynı dilin lehçeleriyle mi yoksa farklı dillerle mi karşı karşıya olduğumuz sorusunu gündeme getirmektedir.


Sikel bölgesinde kullanılan Yunan alfabelerinde hem yerel (örneğin Mendolito ve Centuripe arasında) hem de bölgesel düzeyde önemli farklılıklar görülmektedir. Araştırmacılar, bu farklılıkları inceleyerek en az üç farklı Sikel yazı bölgesi belirlemişlerdir:

  • Etna bölgesi: Mendolito, Centuripe, Paternò, Rocchicella di Mineo (Paliké) ve Montagna di Ramacca
  • Hyblaean bölgesi: Licodia Eubea, Ragusa Ibla, Sciri Sottano, Monte Casasia, Castiglione di Ragusa, Terravecchia di Grammichele ve Morgantina
  • Merkezi Sicilya bölgesi (veya Gela hinterlandı): Montagna di Marzo tarafından tanımlanmıştır.


Bu bölgelerin tümü, alfabelerinde Yunan yerleşimlerinin etkisini göstermektedir. Ancak bu metinlerin çoğunda ortak olan ve bu bölgeler arasındaki diğer farklılıkların aksine bu ayrımları ortadan kaldıran bir özellik vardır. O da "alfa siculum" olarak adlandırılan semboldür. Bu sembol, Sikel olarak tanımlanan metinlerde her zaman bulunmamasına rağmen (örneğin Centuripe askosunda açıkça yoktur), yaygın olarak kullanıldığı ve Montagna di Marzo'daki 31 numaralı mezardaki metinlerde kasıtlı bir kültürel seçim olarak tercih edildiği öne sürülmüştür. Bu durum, Agostiniani'nin bu harfin "Sicula topluluğu içindeki iç dayanışmayı ve Yunan unsuruna karşı bir karşıtlığı" ifade ettiği yorumunu desteklemektedir.

Ayrıca, bu harfin Yunanca olduğu bilinen metinlerde neredeyse hiç bulunmaması da bu yorumu güçlendirmektedir. Öte yandan, bu sembol Sikel olarak tanımlanan metinlerde her zaman bulunmadığı için tek başına "Sikel alfabesinin" tanımlayıcı bir özelliği olarak kabul edilmemektedir.

Kaynakça

Cartwright, Mark. "Antik Sicilya." Çev. Şüheda Bulut. World History Encyclopedia. Son güncelleme Mayıs 29, 2014. Son Erişim 29.4.2025. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-220/antik-sicilya/.


Prag, Jonathan. "The indigenous languages of ancient Sicily." Palaeohispanica 20 (2020): 531-551. Son Erişim 29 Nisan 2025. 

Ayrıca Bakınız

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarAslı Öncan27 Nisan 2025 18:24
KÜRE'ye Sor