Araba Sevdası, Tanzimat dönemi edebiyatçılarından Recaizade Mahmut Ekrem tarafından kaleme alınmış bir romandır. İlk olarak 1895 yılında Servet-i Fünun dergisinde resimli olarak tefrika edilmiş, 1896 yılında kitap hâlinde yayımlanmıştır. Eser, Batılılaşma sürecindeki Osmanlı toplumunun kültürel değişimini gözlemleyen bir yapıttır. Dönemin üst sınıfına mensup bireylerin yaşam tarzları ve değer anlayışları merkeze alınmıştır.
Konu
Romanın ana karakteri olan Bihruz Bey, Tanzimat sonrası Osmanlı toplumunda Batı’ya özenen yeni nesil zengin ve kentli bir bireyi temsil eder. Babasının ölümünden sonra büyük bir mirasa konmuş, annesiyle birlikte yaşamaktadır. Eğitimli olmakla birlikte bilgi birikimi yüzeyseldir; Fransızcayı tam anlamıyla bilmemesine rağmen konuşmalarında Fransızca kelime ve ifadeler kullanarak kendini üst sınıfa ait göstermeye çalışır.
Bihruz Bey’in yaşam biçimi, kıyafet tercihleri, konuşma tarzı ve sosyal ortamlarda görünme çabası Batılılaşma arzusunu ortaya koyar. Özellikle Tophane ve Çamlıca gibi dönemin popüler gezinti mekânlarında faytonla dolaşmak, onun için toplumsal statü göstergesi hâline gelir. Bir gün bu gezintilerden birinde Periveş Hanım adında bir kadınla karşılaşır ve onu kısa süreli görmenin etkisiyle âşık olur.
Bihruz Bey, Periveş Hanım’la ilişkisini romantik bir bağlamda derinleştirir. Ancak bu ilişki tek taraflı bir algıya dayanır; Periveş Hanım, Bihruz’un aşkına karşılık veriyor gibi görünse de esasen onun maddi imkânlarından faydalanmak amacıyla yaklaşmaktadır. Bihruz, ilişkiyi gerçek bir aşka dayandırarak geleceğe dair beklentiler kurar. Ancak Periveş’in ani kaybolması ve ortadan çekilmesiyle birlikte bu hayal kırıklığı derinleşir.
Bihruz Bey, zamanla Periveş’in yalnızca çıkar ilişkisi kurduğunu öğrenir. Bu gelişme, karakterin hem toplumsal algısında hem de duygusal dengesinde bir kırılmaya yol açar. İç dünyasında yaşadığı çatışma, onun gerçeklik ile yüzleşmesine neden olur. Roman, Bihruz Bey’in bu hayal kırıklığı ve psikolojik çözülme süreciyle son bulur.
İşlenen Temalar
Yüzeysel Batılılaşma
Romanda Batılılaşma, özümsemeye dayalı bir kültürel dönüşüm değil, yalnızca dış görünüşle sınırlı kalan biçimsel bir taklit olarak ele alınır. Bihruz Bey’in Fransızca konuşmaya çalışması, Avrupa modasına uygun giyinmesi ve faytonla gezmesi gibi davranışları, Batı kültürüne duyulan ilgiyi yalnızca yüzeysel bir düzlemde temsil eder. Bu durum, bireyin kendi kültürel kimliğinden uzaklaşmasına fakat yeni bir kimlik de inşa edememesine yol açar.
Alafranga Tip ve Sosyal Yozlaşma
Bihruz Bey karakteri, dönemin “alafranga” olarak adlandırılan, Batılı gibi görünmeye çalışan ama bunu yalnızca görünüş ve davranış düzeyinde sürdüren bir tipi temsil eder. Bu karakter yapısı, sosyal yaşamda yapay ilişkilerin, gösterişin ve düşünsel sığlığın yaygınlaştığını gösterir. Sosyal yozlaşma, bireylerin davranışlarının içeriğinden çok biçimiyle değerlendirilmesinde kendini gösterir. Bihruz’un çevresindeki insanlar da benzer şekilde yüzeysel değerlerle tanımlanır.
Romantik Hayal ile Gerçeklik Arasındaki Uçurum
Bihruz Bey’in Periveş Hanım’a duyduğu aşk, gerçek temellere dayanmayan, hayal gücüne yaslanmış bir duygudur. Karakter, Periveş ile arasında geliştiğini düşündüğü ilişkinin içeriğini kendi beklentileriyle doldurur. Bu durum, romantik idealizmin gerçek yaşamla uyuşmadığı noktada bireyde düş kırıklığı ve ruhsal çöküşe yol açar. Gerçek ile hayal arasındaki fark, romanın dramatik yapısını belirler.
Dil ve Kimlik Sorunu
Bihruz Bey’in konuşmalarında sıkça Fransızca kelimeler kullanması, dönemin dil anlayışında yaşanan çözülmeye işaret eder. Ancak bu kullanım çoğu zaman yanlış ya da bağlam dışıdır. Bu durum, bireyin kimlik inşasında yaşadığı karmaşayı ve kültürel yabancılaşmayı simgeler. Dilin işlevi yalnızca iletişim değil, aynı zamanda sosyal statü ve aidiyet göstergesi olarak değerlendirilmiştir.
Toplumsal Eleştiri
Roman, bireylerin yaşam biçimlerinden yola çıkarak Tanzimat sonrası Osmanlı toplumunun geçirdiği kültürel değişimi ele alır. Özellikle kentli zengin sınıfın Batı’ya yönelme biçimi, geleneksel değerlerle çelişen ve kimlik sorunlarını beraberinde getiren bir dönüşüm olarak resmedilir. Eleştiri doğrudan değil, karakterlerin davranışları ve yaşadığı olaylar üzerinden dolaylı olarak verilir.

Bihruz Bey (Yapay Zeka İle Hazırlanmıştır.)


