Aziyadé, Fransız deniz subayı ve yazar Pierre Loti'nin (gerçek adıyla Julien Viaud) ilk romanıdır. Eser, ilk olarak 1879 yılında Paris'te Calmann-Lévy tarafından yayımlanmıştır. Yarı otobiyografik bir yapıya sahip olan roman, Loti'nin 1876-1877 yıllarında bir Fransız deniz subayı olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun Selanik ve İstanbul şehirlerindeki deneyimlerini ve Aziyadé adında bir Çerkez kadınıyla yaşadığı aşkı konu alır.
Konusu
Roman, Loti'nin anlatıcı kahraman olarak 1876'da Selanik'e gelmesiyle başlar. Loti, burada evli bir Müslüman olan Hatice adında genç bir Çerkes kadınıyla tanışır ve ona "Aziyadé" adını verir. Eser, bu yasak aşkı, gizli buluşmaları ve Loti'nin Osmanlı yaşam tarzına duyduğu derin hayranlığı, kendi kişisel günlüklerinden (journal intime) yola çıkarak anlatır. Hikâye, 1876-77 Osmanlı-Rus Savaşı ("93 Harbi") ve "Doğu Sorunu" gibi dönemin yoğun siyasi atmosferinin arka planında ilerler.
Karakterler
- Loti: Romanın anlatıcı kahramanıdır ve yazarın kendisini (Julien Viaud) temsil eder. Batı medeniyetinin monotonluğundan sıkılmış, Osmanlı kültürüne derin bir hayranlık duyan (Türksever) bir karakterdir. Türk gibi giyinip yaşamaya çalışarak kimlik değişimi arzusu gösterir.
- Aziyadé (Hatice): Loti'nin Selanik'te tanıştığı, evli ve bir hareme mensup genç Çerkes kadınıdır. Loti'nin romantik ve egzotik Doğu algısının merkezinde yer alır.
Temalar
- Aşk ve Kültürel Sınırlar: Eserin ana teması farklı dinlere, kültürlere ve sosyal statülere (Avrupalı bir subay ve evli bir Müslüman kadın) mensup iki kişi arasındaki imkânsız aşktır.
- Oryantalizm ve Egzotizm: Loti'nin Türkiye'ye bakışı, 19. yüzyıl oryantalizminin izlerini taşır. İstanbul ve Selanik'i, monoton Batı yaşamından bir kaçış, özgürlüğün, gizemin ve bilinmezliğin yaşanabileceği egzotik bir yer olarak görür.
- Kimlik Arayışı: Roman, Loti'nin kendi Avrupa kimliğinden duyduğu hoşnutsuzluğu ve Türk kimliğini (yerel kıyafetler giymek, Türkçe öğrenmek, Türk gibi yaşamak) benimseme arzusunu işler.
- Otobiyografi ve Kurmaca: Eser, Loti'nin gerçek kişisel günlükleri ile kurgusal anlatı arasında gidip gelir; rüya ve gerçeklik arasında köprü kurar.
- Zaman Korkusu: Loti'nin monotonluktan nefreti ve sürekli yeni maceralar (deniz, aşk) araması, yazarın zamanın geçişinden ve ölümden duyduğu korkuya karşı bir savunma olarak yorumlanır.
Üslup ve Anlatım Özellikleri
Eser, Loti'nin kişisel günlüklerine dayanan, yarı otobiyografik bir üsluba sahiptir. Anlatım, Loti'nin iç dünyasını, melankolisini ve Osmanlı dünyasına dair romantik, egzotik ve izlenimci tasvirlerini merkeze alır. Bu üslubun, Marcel Proust gibi daha sonraki yazarları etkilediği belirtilmektedir.


