Başkurdistan Cumhuriyeti, 11 Ekim 1990’da egemenlik deklarasyonunu kabul eden ve bu süreçte “Başkurt Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti” adını alan; bugün Rusya Federasyonu içinde yer alan federal bir cumhuriyettir. Rusya Federasyonu’yla yapılan düzenlemeler sonucunda federasyona dâhil 21 cumhuriyetten biri statüsünü kazanmıştır. İdari olarak Volga Federal Bölgesi’ne bağlıdır; başkenti Ufa’dır. Cumhuriyetin resmî dilleri Başkurtça ve Rusçadır ve bu statü, 1999 tarihli “Başkurdistan Cumhuriyeti Halklarının Dillerine Dair Yasa” ile netleştirilmiştir.
Başkurt bayrağının ilk biçiminin 1917’de benimsendiği; bayrakta mavi–beyaz–yeşil renkler ile Başkurtları oluşturan yedi uruğu temsilen yedi dallı kuray bitkisi bulunduğu bilinmektedir. Cumhuriyet armasında da millî kahraman Salavat Yulayev’in tasviri ile kuray bitkisi yer alır.
Başkurdistan Cumhuriyeti Tanıtımı (TRT Avaz)
Coğrafya ve Konum
Başkurtların tarihî yerleşim bölgesi, Ural Dağları ile kuzey İdil (Volga) havzası arasındaki sahadır. Bu saha, edebî ve tarihî literatürde “Türkistan” diye adlandırılan geniş coğrafyanın batı sınırı olan İdil’e kadar uzanan alanın batı ucuna tekabül eder.
Antik ve Orta Çağ kaynakları, Başkurtların en azından antik dönemden beri bugünkü topraklarının batı ve güney kesimlerinde (Ptolemaios’un aktarımları) bulunduğunu ve X. yüzyıl başlarında İbn Fadlan’ın bu coğrafyada Başkurtlar üzerine gözlemler kaydettiğini göstermektedir. Rus yayılmasının ilk safhasında ise XVI. yüzyıl ortalarında Kazan Hanlığı ve Başkurdistan toprakları stratejik bir bölge olarak öne çıkmıştır.
Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti'nin Haritası (Taner Gür)【1】
İdari Yapı ve Başkent
Başkurdistan, Volga (Privoljskiy) Federal Bölgesi’ne bağlı bir federe cumhuriyettir; bu bölgenin merkezi Nijniy Novgorod’dur. 54 rayon, 21 şehir, 41 kasaba ve 944 kırsal yönetim biriminden oluşur. Başkent Ufa, aynı zamanda cumhuriyetin en büyük kentidir.
Başkent ve büyük kentler arasında Sterlitamak, Neftekamsk, Oktyabrsk, Kumertau, Salavat ve Sibay da sayılır. Ufa, idari ve siyasal işlevlerinin yanı sıra Rusya Müslümanları açısından da bir merkezdir; Rusya Müslümanları Merkezi İdaresi (müftülük) burada bulunmaktadır.
Ufa Merkez Camii ve Müftü Evi (Taner Gür)【2】
Nüfus ve Etnik Yapı
2010 nüfus sayımına göre Başkurdistan’ın toplam nüfusu 4.072.292’dir. Nüfus büyüklüğüne göre Rusya Federasyonu’na (RF) bağlı cumhuriyetler arasında ilk sırada, RF birimleri arasında ise 7. sırada yer alır. Kilometrekareye 28,3 kişi düşer; bu oran RF ortalamasının (8,3) epey üzerindedir. Toplam nüfus RF nüfusunun %2,8’ini oluşturur.
Etnik bileşimde başlıca gruplar Ruslar, Başkurtlar ve Tatarlardır. 2010 sayımında Ruslar 1.432.906 (%36,1), Başkurtlar 1.172.287 (%29,5), Tatarlar 1.009.295 (%25,4) kişidir. Kalan yaklaşık %9’luk bölüm diğer cumhuriyetlerden (Çuvaş, Mari, Ukrayna, Moldova, Udmurt vb.) gelen topluluklardan oluşur.
Başkurdistan’ın 2015 civarındaki toplam nüfusu yaklaşık 4,1 milyondur. Türk kökenli halkların (Başkurt, Tatar, Çuvaş) toplam içindeki payı bu dönemde yaklaşık %55’tir. Cumhuriyet genelinde 100’ün üzerinde etnik grup yaşar ancak başkent Ufa’da Başkurtların oranı toplam şehir nüfusunun yalnızca %15’i civarındadır.
Başkurtlar, cumhuriyete adını veren kurucu soy olmakla birlikte toplam nüfus içinde azınlıktadırlar ve bu durum tarihsel sınır düzenlemeleri ve yerleşim örüntüleriyle ilişkilendirilir. Başkurt nüfusunun önemli bir bölümü Başkurdistan dışındaki RF bölgelerinde de yaşar; Çelyabinsk, Orenburg, Perm, Sverdlovsk, Kurgan ve Tyümen başta olmak üzere çeşitli oblastlarda; ayrıca sayıları az olmakla birlikte Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Ukrayna’da da Başkurt toplulukları bulunmaktadır.
Tarihçe
Erken Dönem Kayıtları
Başkurtların varlığına dair en erken tanıklıklardan biri, 922’de İdil Bulgarlarına giden Abbasi elçilik heyetinin kâtibi İbn Fadlân’dır. Seyahat notlarında Başkurtlardan “büyük bir Türk boyu” olarak söz eder; karşılaştığı bölgeyi de “Başgırt” diye anarak bugünkü Başkurdistan coğrafyasıyla ilişkilendirir. Elçilik heyeti 12 Mayıs 922’de Bulgar ülkesine ulaşmıştır; kayıtlar, yol üzerinde Başkurtlarla temas edildiğini açıkça belirtir.
Çarlık Dönemi ve Ayaklanmalar
18. yüzyılda Çarlık düzenine karşı geniş katılımlı ayaklanmaların en sembolik figürü Başkurt kahramanı Salavat Yulayev’dir. Yulayev, Emelyan Pugaçev’in 1773–1775 isyanı sırasında Rus ordusunda isyanı bastırmakla görevlendirilmişken durumu değerlendirip Pugaçev’e katılmış; 1774 Nisan’ında General Mixelson’un birliklerine karşı başarı kazanmıştır. Pugaçev’in Başkurtlara “tam bağımsızlık” vaatleri ve çağrıları, bölgedeki direnişin toplumsallaşmasında etkili olmuştur.
Millî Teşkilatlanma ve Özerklik
1905’ten itibaren Müslüman Türk halkları arasında kongreler ve fikir akımları yükselirken, Başkurtlar 1917’de peş peşe kurultaylar düzenlemiştir:
- I. Başkurt Kongresi (20–25 Temmuz 1917),
- II. Kongre (28–29 Ağustos 1917)
- III. Kongre (2–17 Ocak 1918)
III. Kurultay sürecinde ayrıca 8–20 Aralık 1917 tarihli “Küçük Başkurdistan’ın özerkliği hakkındaki yönetmelik” kabul edilmiştir. 1 Mart 1918 tarihli Başkurdistan gazetesinde “Yaşasın Başkurdistan! .. Yaşasın Halk Gücü Temelindeki Rus Birleşik Devletleri!” manşeti, dönemin siyasal hedef ve beklentilerini yansıtır.
Başkurdistan Gazetesi. 01.03.1918. Yaşasın Başkurdistan! Yaşasın Halk Gücü Temelindeki Rus Birleşik Devletleri! Haberi (Taner Gür)【3】
İç savaş koşullarında Kızıl Ordu’ya bağlı Başkurt birlikleri (1919–1920) sahneye çıkmış, Bolşeviklerin onayıyla teşekkül eden Muhtar Başkurdistan Hükûmeti içinde Zeki Velidi Togan öne çıkan isimlerden biri olmuştur. Nihayet 23 Mart 1919 tarihli RSFSC kararnamesiyle “Özerk Başkurdistan” resmen tanınmıştır.
Sovyet Dönemi (1919–1990)
Başkurt Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, SSCB’nin ilk özerk cumhuriyeti olarak kayda geçer. 1919’daki kuruluşun sınır oluşumu 1934’te tamamlanmış, 1930’larda petrol ve ağır sanayi yatırımlarıyla cumhuriyete dönük yoğun iç göçler başlamış; yerel elitlerin bir kısmı ise Stalin dönemi tasfiyelerinde hedef alınmıştır.
1990–1994
SSCB’nin çözülüş sürecinde, 11 Ekim 1990’da egemenlik deklarasyonu kabul edilmiş ve isim “Başkurt Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti” olarak güncellenmiştir. Ardından 31 Mart 1992’de Rusya Federasyonu ile Federal Anlaşma imzalanmış; metne eklenen özel ek sayesinde Başkurdistan, kendisine özel statü kazandıran tek federe birim olarak anılmıştır. Ayrıca 11 Ekim 1991’de federasyona bağlı “Modern Özerk Başkurdistan Cumhuriyeti” ilanı yapılmıştır.
Kasım 1993’te cumhurbaşkanlı modele geçilmiş; 12 Aralık 1993’te ilk seçimde Murtaza Rahimov cumhurbaşkanı olmuş, 24 Aralık 1993’te Anayasa kabul edilmiştir.
1994’te Moskova–Ufa hattında yetki paylaşımı çerçevesinde; 25 Mayıs 1994’te on sektörde hak ve yetkilerin düzenlenmesi ve 3 Ağustos 1994’te kurumların konu ve yetkilerini sınırlandıran anlaşma imzalanmış; bu paket, Başkurdistan’ın RF içinde eşit bir federe birim ve egemen bir devlet olarak tescili şeklinde yorumlanmıştır.
1995 Sonrası
1990’ların ikinci yarısında federal merkez, cumhuriyet yasalarının federalle çelişmesi halinde merkezin normlarına uyum talebini artırmış; 1997’den itibaren “egemenliği kısıtlama” yönünde yeni bir dönem başlamıştır.
Ekonomi ve Yeraltı Kaynakları
Başkurdistan, Rusya Federasyonu içinde ekonomik üretim değeri bakımından ön sıralarda yer alır; sanayinin yarıdan fazlası Ufa’da toplanmıştır. Ekonominin omurgasını petrokimya ve makine yapım sanayisi ile tarım oluşturur. Rafineriler ve petrokimya tesisleri belirleyici rol oynar; cumhuriyet doğalgaz boru hatlarına sahiptir ve Ufa, Sterlitamak, İsinbay, Kumertau, Karmavau(da) gibi merkezlerde büyük enerji santralleri bulunur. İmalat sanayisinde demir-çelik, kömür, elektrik, şeker, kereste, pamuklu ve yünlü dokuma; ayrıca uçak imalatı, gübre, deri, tütün, gemi inşası ile demir ve karayolu taşıtları öne çıkar. Mineral ürünler ve yakıt, dış ticarette çok önemli paya sahiptir.
Cumhuriyet, zengin yeraltı kaynakları ile de dikkat çeker: Petrol, doğal gaz, kömür, torf, bakır, çinko, demir, manganez, alüminyum ve altın başlıcalarıdır. 3 binden fazla maden rezervi tespit edilmiştir. Rusya’da kaya tuzu üretiminin %37’si, çinko üretiminin %49’u ve bakır üretiminin %12’si Başkurdistan’dan sağlanır. Petrol üretiminde Tyümen ve Tataristan’ın ardından 3., petrol işleme (rafineri) alanında ise 1. sıradadır; yıllık yaklaşık 12 milyon ton kapasiteyle Başneft başat üreticidir.
Makro ölçekte, Başkurdistan Rusya’nın sanayi üretiminin %2,7’sini, tarımsal üretiminin %4,4’ünü tek başına üretir. Bu üretim yapısı ve petrol-petrokimya ağırlığı, cumhuriyeti federal bütçeden destek almayan; aksine bütçeye katkı yapan (“donör”) az sayıdaki birimden biri hâline getirmiştir.
Dış ekonomik ilişkilerde, 2000’ler boyunca 91 ülke ile ticaret yürütülmüş; 2005’te dış ticaret hacmi 6,5 milyar ABD doları, 2007’de 7,6 milyar ABD doları olarak kaydedilmiştir. Bu dönemde İngiltere, İsviçre, Hollanda, Kazakistan, İtalya, Macaristan, Almanya, Panama, Bahamalar ve Çin ilk on pazar arasında yer almış; Almanya, Belçika, İngiltere ve Kıbrıs Rum Kesimi başlıca yatırımcı ülkeler olmuştur.
Tarım-hayvancılık cephesinde ise cumhuriyet, Rusya’nın tarımsal ve hayvansal üretiminin %4,1’ini sağlar; verimli batı ovaları ve yerleşim-ulaşım ağı, tarımsal üretim kapasitesini destekler.
Dil, Din ve Kültür
Dil ve Yazı
Başkurdistan’da kanunla belirlenmiş resmî diller Başkurtça ve Rusçadır; bu statü 1999 tarihli “Başkurdistan Cumhuriyeti Halklarının Dillerine Dair Yasa” ile teyit edilmiş, Tatarcaya devlet dili statüsü verilmemiştir. Sahada fiili iki dillilik (Başkurtça–Rusça), kırsalda ise üç dillilik (Başkurtça–Tatarca–Rusça) yaygındır.
Yazı sistemi, İslâm’ın kabulüyle Arap alfabesine dayanırken, 7 Haziran 1928’de Latin harfleri resmen benimsenmiş; 1939’da ise Sovyet politikaları doğrultusunda Kiril temeline geçirilmiştir. Başkurtçanın güncel alfabesi 42 harflidir: Rus alfabesindeki 33 harfe eklenen 9 özgül işaretle birlikte 9 ünlü, 27 ünsüz, 4 diftong ve 2 işaret içerir.
Din
Tarihî kaynaklar, Başkurtlar arasında erken dönemden itibaren Hanefi mezhebine bağlı Müslümanlar ile Hristiyan Başkurtların bir aradalığına işaret eder. İslam’ın yayılışında İdil-Bulgar ulemasının ve bölgeye ulaşan tüccar–davetçilerin etkisi vurgulanır; Kazan’ın fethinden sonra gelen Türk-Tatar nüfus, medrese ve dinî eğitimin öncüsü olmuştur. Başkurt gençleri Mısır ve Halep gibi merkezlere ilim tahsiline gönderilmiş, Hanefi çizgide eğitim görmüştür.
Halk Kültürü
20. yüzyıl başında folklor derlemeleri hız kazanmış; Möhemmetşa Buranğolov’un çalışmalarıyla Ural Batır başta olmak üzere halk şarkıları, destanlar ve gelenekler bilimsel olarak kayda geçmiştir. 1922’de Başkurt Kültür Derneği kurulmuş; Başkurt Aymağı, Sesen ve Yangı Yul gibi dergilerde derlemeler yayımlanmıştır. Sovyet döneminde kimi destanlar (ör. İzevkey ile Morazım) 1944’te sakıncalı görülüp yasaklanmış; 1954’ten itibaren “Başkurt Halık İcadı” başlığıyla çok ciltli yayınlar çıkarılmış, 1995’te külliyatın 36 cilt olarak yeniden düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.
Destan icrası yırav/“sesen” adı verilen anlatıcılarca kuray, dombıra, kopuz eşliğinde yapılır; kuray Başkurtların millî çalgısı olarak öne çıkar. Başlıca destanlar arasında Ural Batır, Alpamış, Küsek Bey, Karas menen Akşa, İzevkey menen Morazım, Akbuzat ile aşk temalı Zöhre menen Aldar, Zayatülek menen Hıvhılıv, Kara Yurğa ve Boz Yiğit sayılır.
Başkurdistan, TÜRKSOY üyeleri arasındadır ayrıca 2006’da ülkede bir UNESCO ofisi açılarak bilgiye erişim ve kültürel programlara kurumsal zemin sağlanmıştır.
Salavat Yulayev, Başkurt toplumsal belleğinde “millî kahraman” konumundadır. Ufa’da İdil’e bakan yüksek bir tepede atlı anıtı bulunur. Heykel 1960’larda yapılmış olup bakır–demir alaşımlıdır ve bölgenin simgesel duraklarındandır. 2004’te Salavat Yulayev’in 250. doğumu ve Ufa’nın 430. yılı resmî törenlerle kutlanmış; aynı yıl “Salavat Yulayev Yılı” ilan edilmiştir.
Siyaset ve Yönetim
Başkurdistan, SSCB sonrası yeniden yapılanmada cumhurbaşkanlı modele geçti; 12 Aralık 1993’te yapılan ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde Murtaza Rahimov seçildi ve 24 Aralık 1993’te cumhuriyetin Anayasası kabul edildi.
31 Mart 1992’de imzalanan Federal Anlaşma, Başkurdistan’a özel bir ek ile geniş yetkiler tanıdı. Bu düzenleme Başkurdistan’ı “özel statü kazanan tek federe birim” konumuna getirdi.
1994’te Moskova–Ufa arasında imzalanan paket içinde 25 Mayıs 1994’te on sektörde yetki/hak paylaşımı ve 3 Ağustos 1994’te kurumların konu ve yetkilerini sınırlayan anlaşmalar yer aldı; bu çerçeve, Başkurdistan’ın RF içinde eşit bir federe birim ve egemen bir devlet olarak tescili şeklinde yorumlandı.
Anlaşmalarla doğal kaynakları kullanma, bağımsız devlet organları, kendi vatandaşlığı, otonom yasa–hukuk yapısı, vergi sistemi ve sınırlandırılmış vergilendirme, ulusal banka ve dış ilişkilerde bulunma gibi alanlarda özel haklar öngörüldü.
1993 sonrası dönemde yönetim, egemenliği güçlendirme yönünde adımlar attı. Yerel konularda RF Yüksek Mahkemesi kararlarına uyulmaması ve federal kanunlarla çelişki hâlinde cumhuriyet kanunlarının esas alınması gibi uygulamalar dikkat çekti.
1990’lar boyunca Rahimov liderliğinde monosentrik/otoriter bir rejim tarzının yerleşti. 1997’den itibaren ise federal merkezin uyum ve yeniden merkezîleştirme siyaseti güçlendi.
2004 sonbaharında getirilen düzenlemeyle, cumhuriyet başkanları dâhil bölge yöneticilerinin federal merkezin teklifi ve yerel parlamentonun onayıyla belirlenmesi benimsendi. Bu çerçevede 2006’da Rahimov, Vladimir Putin’in teklifi üzerine Başkurdistan Parlamentosu tarafından yeniden görevlendirildi. 19 Temmuz 2010’da ise Dmitriy Medvedev’in teklifi ile R. Z. Hamitov cumhurbaşkanlığına getirildi.
Siyasal Takvim ve Sembolik Günler
11 Ekim’de kutlanan gün, Yeltsin döneminde “Egemenlik Günü”, Putin döneminde ise “Devlet Egemenliği Deklarasyonu İlanı Günü” olarak anılmıştır.
Dış İlişkiler
Başkurdistan’ın dış ilişkileri; parlamentolar arası, bölgeler arası, ticari-ekonomik, iş, bilimsel ve kültürel iş birlikleri üzerinden yürütülür. En fazla iş birliği yaptığı ülkeler arasında Avusturya, İngiltere, Almanya, Hollanda, Türkiye, Çekya, Slovakya, Macaristan, Hindistan, İtalya, Çin, Finlandiya, ABD, Kazakistan, Ukrayna ve Belarus yer alır. 2007’ye kadar hükûmetler ve kurumlar arası düzeyde 30’dan fazla anlaşma imzalanmıştır. Bu ilişkilerde yurt dışı temsilcilikler önemli rol oynar.
Başkurdistan, 12 Temmuz 1993’te Almatı’da kurulan TÜRKSOY’a üye olmuştur. Ayrıca 2006’da ülkede bir UNESCO Ofisi açılmıştır. Öncelikli amaç, “Başkurdistan’da kamu enformasyonuna açık, evrensel ve genel erişim sistemi”nin kurulması olarak belirlenmiştir.
Başkurdistan’ın dış temsilcilikleri İstanbul, Astana ve Avusturya’dadır. İstanbul’daki temsilcilik 2004’te açılmış; Türkiye ile ilişkilerde merkezî bir işlev üstlenmiştir. Dış ekonomik ilişkiler bakanlığının 11 ülkede de temsilcilikleri vardır. İstanbul temsilciliğiyle ilişkiler 20 Şubat 2004’te resmen başlatılmış; açılış 23 Nisan 2005’te Başbakan R. I. Baydevletov’un katılımıyla yapılmıştır.
18–21 Haziran 2009 tarihlerinde İstanbul’da Başkurdistan Kültür Günleri düzenlenmiş; Başbakan Rail Sarbayev başkanlığındaki üst düzey heyet bu etkinlik için Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Türkiye ile iş çevrimini kolaylaştıran pratik bağlantılar arasında Türk Hava Yolları’nın düzenli seferleri de etkili olmuştur.
Başkurdistan’ın yatırım cazibesi ve kredi notları uluslararası kuruluşlarca izlenir; örneğin 31 Mart 2011’de Standard & Poor’s heyeti Ufa’da değerlendirme yapmış, kredi notu BB+’ya yükseltilmiştir; Moody’s ise Ba1 (durağan) notu vermiştir.
Dış ticaret hacmi 2005’te 6,5 milyar ABD doları, 2007’de 7,6 milyar ABD doları düzeyindedir. 2011’de ülkeye yapılan yabancı yatırımlarda Türkiye’nin payı %4,1 olup yatırımcı ülkeler arasında yer alır. 2009 itibarıyla Başkurdistan’daki Türk sermayesi 71,5 milyon ABD doları düzeyinde kaydedilmiş; seksen civarında Türk sermayeli şirket faaliyet göstermiştir. Türk inşaat firmaları ve Şişecam öne çıkan yatırımcılar arasındadır.
Ulaşım ve Bağlantılar
Türk Hava Yolları, Başkurdistan’a düzenli seferler gerçekleştirmektedir ve Türkiye–Başkurdistan hattında kurumsal ve ekonomik ilişkileri destekleyen başlıca erişim kanallarından biridir.
Bölgenin sanayi ve ticaret dolaşımı açısından kritik olan Başkurdistan–Tataristan demiryolu bağlantısı mevcuttur. Bu hatlar, Ufa merkezli sanayi kuşağının dış pazarlara ve Volga havzasına açılmasında temel omurgayı oluşturur.
İdil (Volga), Kama, Yayık (Ural) ve Ak İdil (Belaya/Ağizel) nehirleri ticari ve stratejik öneme sahiptir. Tarih boyunca bu su yolları üzerinden kayda değer gelirler elde edilmiştir. Coğrafi yerleşimin de işaret ettiği üzere Başkurdistan sahası Güney Ural’dan batıya, Ağizel ve Kama nehirlerine uzanır; bu büyük akarsular bölgenin iç taşımacılık ve lojistik ağını belirler.
Cumhuriyet doğal gaz boru hatlarına sahiptir. Enerji altyapısı, sanayi üretiminin yoğunlaştığı merkezler ile dış pazarlar arasında istikrarlı bir ikmal ve ihracat kanalı işlevi görür.
Ulaşım ağının başlıca düğümleri Ufa ve çevresindeki sanayi şehirleridir (Sterlitamak, Neftekamsk, Oktyabrski, Kumertau, Salavat, Sibay vb.); bu yerleşimler coğrafyanın ana hatlarına paralel uzanan demir/nehir hatlarıyla bütünleşir.