Zonguldak ili sınırlarında yer alan Devrek ilçesi, baston üretim geleneğiyle ulusal ve uluslararası ölçekte tanınan önemli bir merkezdir. Devrek bastonculuğu, Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Kastamonu Vilayet Salnamesi'nde (H.1310/M.1892) Devrek’te baston üretimiyle uğraşan zanaatkârlardan bahsedilmektedir. Bu bağlamda Devrek bastonculuğu, yalnızca bir zanaat değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın nesiller boyu aktarıldığı bir yaşam biçimidir. Coğrafi olarak ormanlarla çevrili olan Devrek, başta kızılcık ağacı olmak üzere kaliteli ahşap kaynaklarına erişimin kolaylığı nedeniyle baston üretimi için doğal bir avantaja sahiptir. Bu özellik, bölgedeki zanaatın gelişimini desteklemiş, bastonculuğun yaygınlaşmasını ve kimlik kazanmasını sağlamıştır.
Üretim Süreçleri, Hammaddeler ve El Sanatı Teknikleri
Devrek bastonlarının üretimi yüksek düzeyde el işçiliği gerektirir ve geleneksel tekniklere sıkı sıkıya bağlıdır. Baston üretiminde en yaygın kullanılan ağaç türü, dayanıklılığı ve lif yapısı nedeniyle kızılcıktır. Kesimi kış aylarında yapılan ağaç dalları, en az bir yıl süreyle doğal yollarla kurutulur. Kurutulan bu malzeme daha sonra özel fırınlarda nem kontrolüyle işlenir ve baston formuna uygun hale getirilir.
Fırınlama sonrasında bastonun gövdesi tornalanır, sap kısmı ise genellikle ayrı bir malzemeden çoğunlukla hayvan figürleriyle süslenmiş sert ağaçlardan – el oymasıyla hazırlanır. Sap ve gövde birleştirildikten sonra bastonun yüzeyine motif işleme, kabartma, kündekari, tel kakma ve vernikleme gibi dekoratif uygulamalar yapılır. Bu teknik işlemler bastona estetik bir kimlik kazandırırken aynı zamanda kişisel, kültürel ve sembolik değerler de yükler. Ustaların hayvan figürleri (yılan, kuş, kaplumbağa, sincap) kullanarak geliştirdiği tasarımlar, Anadolu'daki geleneksel sembolizmle de örtüşmektedir.

Bastoncular Çarşısı (Kültürportalı)
Ustalık Sistemi ve Zanaatın Kuşaklararası Aktarımı
Devrek bastonculuğu, tarihsel olarak ustadan çırağa aktarılan bir el sanatı geleneğine dayanır. Bu aktarım modeli, yalnızca teknik bilgi değil aynı zamanda kültürel değerlerin ve zanaatkârlık etiğinin de yeni nesillere aktarılmasını sağlar. Ancak günümüzde bu aktarım süreci, çırak bulma güçlüğü ve genç neslin zanaata ilgisizliği gibi nedenlerle tehdit altındadır. Usta sayısının azalması, baston üretiminde geleneksel tekniklerin yitirilme riski taşımasına neden olmaktadır.
Bu duruma karşılık olarak Devrek Belediyesi ve Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından kurulan Devrek Bastonu Araştırma ve Uygulama Merkezi gibi kurumsal yapılar, bastonculuğun sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla bilimsel araştırmalar, eğitim programları ve halk eğitim kursları düzenlemektedir. Kadın zanaatkârların üretim sürecine katılımı da bu geleneğin daha kapsayıcı ve çağdaş bir yapıya evrilmesini sağlamaktadır.
Ekonomik Katma Değer ve Kültürel Pazarlama Dinamikleri
Devrek bastonları, hem geleneksel sanat ürünü hem de ekonomik değer taşıyan bir ticaret unsuru olarak değerlendirilmektedir. Zanaatkârlar tarafından üretilen el yapımı bastonların fiyatları, kullanılan malzemeye, işçilik düzeyine ve işlenen motiflere göre değişmekte olup, Anadolu Ajansı verilerine göre 750 TL ile 20.000 TL arasında alıcı bulabilmektedir. Bu fiyat aralığı, bastonun hem fonksiyonel hem de sanatsal bir ürün olduğunu göstermektedir.
Baston üretiminin tanıtımı ve pazarlanması amacıyla her yıl Devrek Baston ve Kültür Festivali düzenlenmektedir. Bu festival, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerken, zanaatın uluslararası fuarlarda temsil edilmesini de sağlar. Devrek bastonu, Berlin, Frankfurt ve İstanbul gibi şehirlerde düzenlenen zanaat fuarlarında sergilenmiş, bölgesel tanıtıma katkı sunmuştur.
Kültürel Kimlik, Turizm ve Sürdürülebilirlik Yaklaşımları
Bastoncular Çarşısı, Devrek ilçesinde hem üretim hem de sergileme alanı olarak işlev görmekte, geleneksel üretim sürecinin yerinde izlenmesine imkân tanımaktadır. Çarşıdaki dükkânlar aynı zamanda Devrek’in kültürel hafızasını yaşatan mekânlar olarak da değerlendirilmektedir. Yerli turistlerin yanı sıra yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çeken bu yapı, kültür turizmi bağlamında bölge ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Ancak geleneksel bastonculuk bazı zorluklarla karşı karşıyadır. Özellikle fabrikasyon üretimlerin yaygınlaşması, geleneksel el sanatlarına olan talebi azaltmakta ve bu da ekonomik sürdürülebilirliği tehdit etmektedir. Bu duruma karşı çözüm olarak coğrafi işaretleme sistemlerinin etkinleştirilmesi, zanaatkârların dijital platformlarda görünürlüğünün artırılması ve genç nesillerin bu zanaata yönlendirilmesi önerilmektedir.

