KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Binek Taşı

fav gif
Kaydet
kure star outline
ChatGPT Image 18 May 2025 11_04_00.png
Tür
Mimari Eleman
Kullanım Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu (özellikle 16.–19. yüzyıl)
Malzeme
Kesme taş
İşlev
Ata veya arabaya binip inmeyi kolaylaştırmak
Yerleşim
KonakCamiiHanSaray önleri

Binek taşı, Osmanlı dönemi kent ve kırsal mimarisinde, özellikle atlı ulaşım sistemlerinin yaygın olduğu dönemlerde ortaya çıkan, fonksiyonel olduğu kadar sembolik değer de taşıyan taş bir mimari elemandır. Bu taş yapılar, insanlarla hayvanlar veya taşıma araçları arasında fiziksel bir geçiş noktası işlevi görmüştür. Yol kenarlarına, konak girişlerine, cami ve medrese avlularına, han önlerine ya da saray kapılarına yerleştirilen binek taşları, at veya at arabasına binmeyi ya da inmeyi kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır. Özellikle yaşlılar, kadınlar, yüksek rütbeli yöneticiler veya din adamları gibi sosyal olarak öncelikli gruplar için kolaylık sağlamayı hedefleyen bu yapılar, aynı zamanda mekâna dair bir düzenin göstergesi niteliğindedir.


Binek Taşı, Beylerbeyi Camii (Kültür Envanteri)

Tarihsel Arka Plan

Binek taşı, kökeni Anadolu Selçuklularına kadar uzanan bir gelenekten türemiştir. Orta Asya’daki göçebe Türk topluluklarının atla olan ilişkisi, Osmanlı şehir yaşamında da sürdürülmüş ve atlı ulaşımın doğrudan sonucu olarak binek taşı ihtiyacı doğmuştur. 15. yüzyıldan itibaren yazılı ve görsel kaynaklarda örneklerine rastlanan binek taşları, 16. ve 17. yüzyıllarda mimarî planlamanın bir parçası hâline gelmiş, özellikle büyük şehirlerde konakların ve külliyelerin bir parçası olarak standartlaşmıştır. Osmanlı toplumunda toplumsal hiyerarşi ve statü göstergesi olan binek taşları, devlet görevlilerinin konaklarında daha ihtişamlı, halkın kullanımına açık yapılarda ise daha sade biçimlerde inşa edilmiştir.


Binek Taşı, Cülüs Yolu (Kültür Envanteri)

Yapısal Özellikler

Binek taşları, çoğunlukla kesme taştan (özellikle kalker veya bazalt) üretilmiştir. Yükseklikleri 50 ila 70 cm arasında değişir; bazı özel örneklerde bu yükseklik 1 metreye kadar ulaşabilir.

  • Plan formu: Kare, dikdörtgen veya dairesel tabanlı olabilir.
  • Yüzey: Bazılarının üzerinde yazıtlar, işlemeler veya rozet motifleri yer alır.
  • Konstrüksiyon: Merdivenli modellerde 2–3 basamaklı yapı kullanılırken, düz yüzeyli platformlar da sıklıkla tercih edilmiştir.
  • Süsleme: Özellikle saray veya vezir konaklarındaki taşlarda kabartma motifler, tuğra benzeri nişler ve bitkisel bezemeler görülür.
  • Malzeme: Dayanıklı taş türlerinin yanı sıra, bazı yerlerde ahşap destekli veya moloz taş dolgulu versiyonlara da rastlanmaktadır.

Kültürel ve Sosyal Anlam

Binek taşları, yalnızca mimari ve işlevsel değil, aynı zamanda kültürel ve sosyolojik bir temsil niteliğindedir. Osmanlı toplumunda ata binmek, erkekliğe geçiş, soyluluk ve güç göstergesi anlamına gelirdi. Dolayısıyla binek taşları, bir yapının sahibi hakkında sosyal mesajlar verir; örneğin bir konağın önündeki gösterişli bir taş, o evin sahibinin yüksek rütbeli bir devlet adamı olduğunu ima edebilirdi.

Halk anlatılarında ve edebi metinlerde “binek taşı önünde vedalaşma”, “binek taşında bekleyen cariye”, “taştan inişle onurun kaybı” gibi imgelerle yer bulan bu yapılar, aynı zamanda kültürel hafızanın da parçasıdır.

Kent Dokusu İçindeki Yeri

Binek taşları, Osmanlı şehircilik anlayışında sokak dokusunun parçası hâlinde planlanmıştır. Özellikle cami, medrese, tekke ve konak gibi yapılarla birlikte düşünülmüş, yapı girişlerinde bir aks oluşturacak biçimde yerleştirilmiştir. Bu taşların bir ulaşım sisteminin parçası olması, onları kentteki dolaşım ağına doğrudan dâhil eder. Dolayısıyla binek taşları, sadece bireysel ihtiyaçlara cevap veren nesneler değil, kamusal alanın düzenlenmesinde kullanılan işaret taşları olarak da işlev görür.


Binek Taşı, Yıldız Parkı (Kültür Envanteri)

Günümüzdeki Durumu ve Koruma Çabaları

Günümüzde birçok binek taşı, modern kentleşme, yol genişletme çalışmaları, kaldırım yenilemeleri veya ilgisizlik nedeniyle ya kaybolmuş ya da özgün bağlamından kopartılmıştır. Bazı taşlar, müze bahçelerine veya yeni yapılan kamu binalarının önüne taşınmış olsa da, bu durum taşın bağlamsal anlamını yitirmesine neden olmuştur. Korunabilmiş özgün örnekler İstanbul (Eyüpsultan, Üsküdar), Bursa, Edirne, Amasya ve Safranbolu gibi şehirlerde hâlâ görülebilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu taşların restorasyonunu ve tescilini kapsayan projeler yürütmekte; yerel belediyeler ise “kentsel sit alanı” içindeki örnekleri koruma altına almaktadır.


Binek taşları, Osmanlı kent mimarisinde ulaşım araçlarıyla ilgili pratik çözümler üretmekle kalmamış, aynı zamanda kamusal alanın düzenlenmesine katkı sunmuştur.

Kaynakça

Vardar, Kadriye Figen. “Rüstem Paşa Camii Taş Süslemelerinin Değerlendirilmesi.” Türkiyat Mecmuası 27, no. 1 (2017): 367–393. Son erişim 19 Mayıs 2025. https://isamveri.org/pdfdrg/D00135/2017_1/2017_1_VARDARKF.pdf.

Konyalı, İbrahim Hakkı. Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi. Konya: Konya Belediyesi Yayınları, 1964.

Kuban, Doğan. Osmanlı Mimarisi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2007.

Kültür Envanteri. ''Binek Taşı, Cülüs Yolu.'' Son erişim 18 Mayıs 2025. https://kulturenvanteri.com/yer/binek-tasi-culus-yolu/#17.1/41.04837/28.934855.

Kültür Envanteri. ''Binek Taşı, Yıldız Parkı.'' Son erişim 18 Mayıs 2025. https://kulturenvanteri.com/yer/binek-tasi-yildiz-parki/#16.47/41.045843/29.01717.

Kültür Envanteri. ''Binek Taşı, Beylerbeyi Camii.'' Son erişim 18 Mayıs 2025. https://kulturenvanteri.com/yer/binek-tasi-beylerbeyi-camii/#17.1/41.044804/29.046263.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarSümeyye Akkanat Terzioğlu18 Mayıs 2025 07:34
KÜRE'ye Sor