John Perkins’in Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları (İng. Confessions of an Economic Hit Man) adlı kitabı, yazarın çokuluslu şirketler ve ABD hükümeti adına çalıştığı yıllardaki deneyimlerini aktardığı otobiyografik bir anlatıdır. Kitapta gelişmekte olan ülkelerin borçlandırılması, ekonomik bağımlılığa sürüklenmeleri ve bunu izleyen siyasi/militer müdahaleler anlatılırken, aynı zamanda bir bireyin içsel dönüşümünün ve vicdani yüzleşmesinin izleri de yer alır.
Perkins’in tanıklığı, kalkınma yardımı ve altyapı yatırımları gibi görünüşte olumlu uygulamaların, aslında küresel güç ilişkilerini yeniden üreten ve bağımlılık yaratan araçlar olduğunu gözler önüne serer. Kitap, bu yönüyle hem küresel kapitalizmin etik boyutlarını tartışmaya açar, hem de alternatif bir ekonomi-politik okuması sunar.
Ekonomik Tetikçilik
Perkins’e göre ekonomik tetikçiler (economic hit men – EHM), gelişmekte olan ülkelere büyük altyapı projeleri için aşırı ölçüde borç öneren danışmanlardır. Bu krediler genellikle Batılı şirketlere yönlendirilir, ev sahibi ülkenin kalkınmasına gerçek anlamda katkı sağlamaz ve borç geri ödenemeyecek düzeyde yapılandırılır. Bu yöntemle ülkeler IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası finans kuruluşlarına bağımlı hale getirilir.
“Bizler, borçlar üzerinden imparatorluk kuran adamlardık. Ordular olmadan fethedilen bir imparatorluk...” (John Perkins)
Kurumsal Yapı: Şirketokrasi ve Gözetim Kapitalizmi
Perkins, bu sistemin merkezinde yer alan kavrama “şirketokrasi” adını verir. Bu modele göre, uluslararası şirketler; finans kurumları, medya ve hükümetleri etkileyerek küresel kararları şekillendirir. Bu süreçte medya manipülasyonu, akademik etkiler ve kültürel hegemonya da kullanılır. Tüm bu süreç “borçlandırma, yönlendirme ve gerektiğinde müdahale” üçlüsüne dayanır.
Bu stratejide yer alan kurumlar şunlardır:
- IMF ve Dünya Bankası (finansal borçlandırma ve yönlendirme)
- Özel danışmanlık firmaları (şişirilmiş fizibilite raporları)
- Mühendislik ve altyapı şirketleri (proje uygulayıcıları)
- Siyasi elçiler ve istihbaratçılar (sürecin denetimi)
Ülke Örnekleri: Ekonomik Tetikçiliğin Sahadaki İzleri
Endonezya
1970'li yıllarda Endonezya, OPEC krizi sonrası ABD için stratejik öneme sahipti. Perkins’in de yer aldığı projelerde, ülkeye milyarlarca dolarlık altyapı kredisi önerildi. Bu kredilerle ülke elektrik santralleri, limanlar ve yollar için borçlandırıldı. Ancak paranın büyük bölümü ABD merkezli mühendislik şirketlerine aktarıldı ve ülke geri ödenemez borçlarla baş başa kaldı.
Ekvador: Jaime Roldós
Başkan Jaime Roldós, ülkenin doğal kaynaklarını Ekvador halkının yararına kullanmak için ABD şirketleriyle olan bazı anlaşmaları gözden geçirme girişiminde bulundu. Perkins, bu çabaların “çakallar” (siyasi suikastçı ekipler) tarafından engellendiğini ve Roldós’un kısa süre sonra bir uçak kazasında öldüğünü iddia eder.
Panama: Omar Torrijos
Benzer şekilde Panama Devlet Başkanı Omar Torrijos, ABD’nin Canal üzerindeki hâkimiyetini sorguladı. ABD destekli şirketlerle çalışmayı reddetti ve bağımsız politikalar geliştirdi. Perkins’in ifadesine göre Torrijos da kısa sürede benzer biçimde hayatını kaybetti. Her iki ölüm de politik suikast şüphesiyle ele alınır.
İran: Muhammed Musaddık
1953'te İran Başbakanı Musaddık’ın petrolü millileştirme çabaları, CIA ve MI6 destekli bir darbeyle sonlandırıldı. Perkins bu olayı, ekonomik tetikçiliğin başarısız olduğu durumlarda devreye giren askeri mekanizmaların bir örneği olarak sunar.
Kolombiya, Suudi Arabistan
Perkins, çeşitli dönemlerde Latin Amerika ülkelerinde ekonomik yönlendirme projelerinde bulunur. Suudi Arabistan ise özel bir örnektir: Bu ülkeye borçlandırma değil, doğrudan stratejik işbirliği modeli uygulanır. ABD mühendislik şirketleri için milyarlarca dolarlık kontratlar Suudi yönetimiyle yapılan özel anlaşmalar sayesinde sağlanır.
Gözetim Kurumları: IMF ve Dünya Bankası
Kitapta bu kurumlar yalnızca finansal destek sağlayan kuruluşlar değil; küresel hegemonya düzenleyicileri olarak tanımlanır. Gelişmekte olan ülkeler, borçları karşılığında kamusal varlıklarını özelleştirmeye, eğitim ve sağlık bütçelerini kısıtlamaya ve doğal kaynaklarını dış yatırımcılara açmaya zorlanır.
Çin Modeli: Yeni Tetikçiler
Perkins, 2016 ve 2023’te çıkan güncellenmiş baskılarında, ABD’nin ekonomik tetikçilik yöntemlerinin Çin tarafından da benimsendiğini savunur. Afrika’da inşa edilen otoyollar, limanlar ve hükümet binaları karşılığında ülkeler, Çin’e hammadde ve siyasi imtiyazlarla bağımlı hale gelmektedir.
İçsel Dönüşüm ve Etik Hesaplaşma
Kitap yalnızca politik-ekonomik analizler içermez; aynı zamanda bir vicdan muhasebesidir. Perkins, Amazon'daki doğa projelerinde çalışarak bir tür manevi arınma sürecine girer. Yazarlık da bu sürecin parçasıdır. Kendisini şu şekilde ifade eder:
“Bu kitabı yazmak benim için bir kurtuluştu. Artık bildiklerimi paylaşmadan yaşayamıyordum.”
Video Anlatım: Perkins’in Tanıklığı
YouTube’daki konuşmasında Perkins, ekonomik tetikçilerin rolünü doğrudan anlatır. Çokuluslu şirketlerin çıkarları doğrultusunda hükümetlerin nasıl manipüle edildiğini açıklar. “Bu sistemin merkezinde korku ve borç var,” derken, modern emperyalizmin temelini ekonomik bağımlılığın oluşturduğunu vurgular.
Ekonomi tetikçisi John Perkins'in itirafları (Aziz Akbiyik)
Eleştiriler ve Akademik Tepkiler
Kitap bazı akademik çevrelerde belge yetersizliği nedeniyle eleştirilmiştir. Ancak tanıklığa dayalı yapısı ve alternatif ekonomi-politik okumasıyla sosyal bilimlerde önemli bir tartışma alanı açmıştır. Özellikle borçlandırma, kalkınma söylemleri ve çok uluslu şirketler üzerine yapılan eleştirilerde sıklıkla referans gösterilir.


