KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

BlogGeçmiş
Blog
Avatar
Ana YazarŞeyma ALBAYRAK12 Kasım 2025 16:25

Bir Markanın Kalbine Can Vermek

Dijital Sanatlar+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Bir markayı tanıtmak, yalnızca bir logo ya da sloganla mümkün değildir.

Peki ya markanın konuşabildiğini, güldüğünü, bazen ağladığını hatta dans ettiğini düşünün. İşte o an maskot devreye girer.


Bir Maskot Denemesi (İllustrasyon: Şeyma Albayrak)

Maskotun Doğduğu Yer: Kimlik, Duygu, Anı

Her maskot, markanın kimliğinden doğar.

Bir karakterin çizgilerinde aslında markanın değerleri gizlidir. Güven veren bir banka neden yumuşak hatlı, dost canlısı bir figür seçer?

Ya da bir enerji içeceği markası neden keskin çizgilere, yüksek kontrasta yönelir?

Çünkü görsel dil, insan beyninin “duygusal frekansına” dokunur.


Maskot, logonun yürüyen, konuşan, hikâye anlatan hâlidir.

Bir bakıma, markanın ruhu maskotun elinde can bulur.

Tarihten Bugüne Maskotlar

Tarih boyunca markalar maskotlara hayat verdi. 1908’de Michelin’in lastik adamı Bibendum hem korkunç hem sempatik görünerek reklamlarda boy gösterdi.

Kellogg’s’un Tony the Tiger’ı “They’re Grrreat!” diyerek çocukların sabahlarını neşelendirdi.

Bugünse dijital dünyada duygular animasyonla çoğaldı, maskotlar artık sadece reklamlarda değil;

oyunlarda, uygulama on boarding ekranlarında, NFT koleksiyonlarında, sanal asistanlarda yaşıyor.


Senin çizdiğin bir göz kırpması bile, milyonlarca insanda anı yaratabiliyor.

İşte bu yüzden maskot artık bir karakter değil, deneyimin kendisi.

Bir Maskot Tasarlarken Dikkat Etmen Gereken 5 Canlı İlke

  1. Köken Hikâyesi: Maskotun “neden”i olsun. Bir hikâyesi olmayan karakter, boş bakar.
  2. Hareketin Tutarlılığı: Motion tasarımda karakterin enerjisi markanın temposuyla uyumlu olmalı.
  3. Renk Psikolojisi: Pastel tonlar güven verir, neonlar dinamizmi çağırır. Her biri bir duyguyu tetikler.
  4. Yüz İfadesi Kodları: Gözlerin büyüklüğü, kaşın yönü, ağız formu… Tüm bunlar kültürel olarak farklı anlamlar taşır.

Adaptasyon Gücü: Yani 2D düşün ama 360° tasarla.

Hareketin Büyüsü: Senin Alanın

Maskotu tasarlamak bir şeydir, onu konuşturmak bambaşkadır.

Bir markanın maskotu senin elinde yaşamaya başladığında, artık o sadece bir görsel değildir.

Bir selamlaşma, bir nefes, bir kahkaha olur.

Bazen de sadece bir bakış…

Hareket tasarımının gücü tam da burada saklıdır. Çizgiye duyguyu, duygudan marka hafızasını inşa edersin.


Bir markayı unutulmaz kılan şey, izleyicinin “Beni anladı.” demesidir.

Maskot da bu cümlenin beden bulmuş hâlidir.

Kısa Bir Deney

Şimdi gözlerini kapat.

Markanı düşün.

Bir karakter beliriyor. Onun yürüyüşünü, ses tonunu, belki de utangaç bir gülümsemesini hayal et.

İşte o karakter, senin markanla insanlar arasındaki ilk el sıkışması olacak.

Ve sen, o elin sıcaklığını ayarlayan kişisin.


Bir maskot tasarlamak; çizmek, boyamak, canlandırmak değildir sadece.

Bu, bir hikâyeye ruh üflemek eylemidir.

Doğru ellerde bir maskot, sadece bir reklam figürü olmaz;

markanın sözcüsü, hatta bazen müşterinin dostu hâline gelir.


Eğer her kareyi bir kalp atışı gibi duyabiliyorsan, doğru yoldasın.

Çünkü her maskot, aslında bir kalbin ritmini taşır ve o ritim, markanın kaderini çizer.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor