KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

BlogGeçmiş
Blog
Avatar
Ana YazarMustafa Cem İnci14 Ekim 2025 12:32

Biraz Rusya'ya Değinmek Gerekirse

fav gif
Kaydet
kure star outline

Ruslar, tarih sahnesine ilk kez 9. ve 10. yüzyıllarda, bugünkü Kiev civarında kurulan ilk Doğu Slav topluluklarıyla birlikte çıktılar. O dönemde henüz belirli bir siyasi bütünlükleri yoktu ve Avrupa’ya göç eden Türk kavimlerinin baskısı altında yaşıyorlardı.


Tarihî kaynaklara göre Ruslar, kendi içlerinde güçlü bir yönetim oluşturamadıkları için İskandinav kökenli (muhtemelen İsveçli) Viking liderlerinden birini davet ederek kendilerini yönetmesini istediler. Bu olay, genellikle Rurik Hanedanı’nın başlangıcı olarak kabul edilir ve Rus devlet geleneğinin temellerini oluşturur.


O dönemin birçok tarihçisi, erken dönem Rus toplumunu kültürel açıdan geri kalmış ve ilkel bir topluluk olarak nitelendirir. Henüz şehirleşmemiş, yazılı kültürü oturmamış ve siyasi istikrarı olmayan bu halk, çevresindeki Türk ve Bizans medeniyetlerine göre oldukça zayıf bir konumdaydı.

Türklerin Baskısı Altında Bir Dönem

Erken Orta Çağ boyunca Türk boyları, özellikle Peçenekler, Kumanlar ve Uzlar, Doğu Avrupa steplerinde hâkim güç konumundaydı. Rus knezlikleri bu dönemde hem askerî hem ekonomik açıdan bu Türk kavimlerinin etkisi altındaydı. Hatta bazı Rus kroniklerinde, Türklerin baskınlarının Rus topraklarını harap ettiği, köyleri yaktığı ve knezlikleri haraca bağladığı anlatılır.

Bu dönem, Rus tarihinin bir nevi “çıraklık dönemi” olarak görülebilir. Ruslar, hem savaş tekniklerinde hem de siyasi teşkilatlanmada çevrelerindeki Türk, Bizans ve İskandinav kültürlerinden etkilenmişlerdir.


Rus kültürüne dair bir kare (Yapay zeka ile oluşturulmuştur)

Moskova Knezliği ve Osmanlı ile Paralel Yükseliş

Moskova Knezliği, Osmanlı Beyliği ile hemen hemen aynı dönemde tarih sahnesine çıkmıştır. 14. yüzyıldan itibaren Moskova, kuzeydoğu Rus topraklarında yavaş yavaş güç kazanmaya başlamış; aynı yüzyıllarda Osmanlı Beyliği de Anadolu ve Balkanlarda yükselme sürecine girmiştir.


Başlangıçta Osmanlı, Kırım Hanlığı üzerinden Rus toprakları üzerinde nüfuz sahibiydi. Ancak Ruslar zamanla askerî, teknik ve idari olarak gelişmeye başladı. Özellikle 17. yüzyıldan itibaren Batı Avrupa, özellikle de Almanya ve Hollanda, ile kurulan temaslar, Rusya’nın modernleşmesinin önünü açtı.


Bu gelişim, Büyük Petro (Deli Petro) döneminde zirveye ulaştı. Rusya kısa sürede Avrupa’nın teknik ve askerî anlamda en güçlü devletlerinden biri hâline geldi.

Osmanlı’nın Gerilemesi, Rusya’nın Yükselişi

Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama ve gerileme Dönemleri, Rusya’nın güç kazandığı dönemlerle neredeyse örtüşmektedir. 18. yüzyılda kurulan Kutsal İttifak içinde yer alan Rusya ve Avusturya devletlerinden, Osmanlı en ağır darbeleri Rusya’dan almıştır. Ancak bu durumu değerlendirirken, Rus zaferlerinin sadece Rusya’nın askerî meziyetlerinden değil, aynı zamanda Osmanlı’nın zayıflayan yapısından da kaynaklandığını belirtmek gerekir.

Rus Yayılmacılığı: Sömürmek Değil, Dönüştürmek

Rusya’nın genişleme politikası, Batılı sömürgeci devletlerin uygulamalarından farklıdır. İngiltere ya da Fransa gibi sömürüp çekilmek yerine, ele geçirdiği toprakları kendi toprağı hâline getirme eğilimi göstermiştir. Bu durum özellikle Türkistan coğrafyasında belirgindir. Rus yönetimi, şehirleri imar etmiş, eğitim kurumları açmış ancak bu süreci Ruslaştırma ve Hristiyanlaştırma politikalarıyla yürütmüştür. Okullarda Rusça zorunlu hâle getirilmiş, dinî ve kültürel alanlarda ise asimilasyon süreci başlatılmıştır.

Tarih Bilinci ve Günümüz İlişkileri

Bugün Rusya, Türkiye’nin zaman zaman stratejik ortağı olarak görünse de tarih bilincini diri tutmak önemlidir.

Devletler arası ilişkiler, dostluk değil çıkar dengeleri üzerine kuruludur.


Tarih boyunca dostluk dönemleri yaşanmıştır ancak çıkarlar değiştiğinde dengeler de her zaman yeniden kurulmuştur.

Bu nedenle, tarihî tecrübeyi unutmadan; ittifakları stratejik, temkini ise sürekli bir refleks olarak korumak gerekir.


Rusların tarih sahnesine çıkışı, Türklerin baskısı altında başlamış; zamanla Osmanlı ile aynı dönemde yükselip Batı’dan aldığı birikimle güçlenmiştir. Bugünkü Rusya’nın temelleri, bu tarihsel süreçte atılmıştır. Ancak geçmişin dengelerini hatırlamak, geleceğin stratejilerini doğru kurmanın da anahtarıdır.

Kaynakça

Kurat, Akdes Nimet. Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917’ye Kadar. 7. baskı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2020.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor