Köken
Bitap kelimesi, Türkçeye Farsça bītāb (بیتاب) biçiminden geçmiş olup, temel anlamı “güçsüz, dermansız, mecalsiz”dir. Bu sözcük, Farsça tāb (تاب) yani “hararet, dayanma gücü, fiziksel kuvvet” anlamındaki kelimeye, olumsuzluk bildiren bī- ön ekinin eklenmesiyle oluşturulmuştur. Tāb kelimesi aynı zamanda "ışık yayma, ısı verme" gibi anlamlar da taşıyarak hem fiziksel hem mecazi bir kuvveti ifade ederken; bītāb biçimi, bu kuvvetin yokluğunu, tükenmişlik veya halsizlik halini belirtir.
Türkçede bu kelime, özellikle bedensel veya duygusal zayıflık durumlarını anlatmak için kullanılır. Kimi zaman da hasret, özlem, sabırsızlık ya da aşırı üzüntü gibi duygusal yükler mecazi biçimde bîtaplık olarak betimlenir. Şiirsel ve edebi dilde sıkça karşılaşılan bu sözcük, bîtap düşmek, bîtap kalmak gibi kalıplarla da yaygın biçimde kullanılır.
Kullanım Alanları
- Edebiyat ve Şiir Dili: Fiziksel ya da duygusal zayıflığı anlatmak için mecazlı anlatımlarda (gözyaşından bîtap, aşktan bîtap düştü).
- Halk Dili ve Günlük Konuşma: Yorgunluk, hastalık ya da yoğun çaba sonucu güçten düşme halini tanımlamak için (akşama doğru bîtap kaldı).
- Tasavvufi ve Duygusal Anlatımlar: İlahi aşkta ya da ruhsal çöküşte tükenmişlik hâlini ifade eder (aşk-ı ilâhîye bîtap düşmek).
- Tıp ve Sağlık Söylemi (edebi bağlamda): Tıbbi değil ama betimleyici olarak halsizlik ya da bitkinlik durumlarında.
- Etimoloji ve Dilbilim: Farsça’dan Türkçeye geçmiş olumsuzluk ön ekli nitelik sıfatlarına örnek olarak değerlendirilir.






