Boraboy Gölü, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi’nde, Amasya ili Taşova ilçesi sınırlarında yer alan Boraboy Gölü, bölgenin dikkat çekici doğal oluşumlarından biridir. Peyzaj çeşitliliği, biyolojik zenginliği ve rekreasyonel olanaklarıyla hem yerel halkın hem de çevre illerden gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Göl ve çevresi, 03 Eylül 2013 tarihinde tabiat parkı olarak tescil edilmiştir ve bu statü ile hem ekolojik değerler korunmakta hem de kontrollü turizm faaliyetleri desteklenmektedir.
Boraboy Gölü Tabiat Parkı (DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ)
Jeolojik ve Morfolojik Özellikler
Boraboy Gölü, tipik bir heyelan set gölü örneğidir. Kaleboynu Tepesi çevresinde meydana gelen büyük ölçekli bir heyelan, Çatağın Deresi'nin akışını keserek göl oluşumunu başlatmıştır. Göl yaklaşık 750 metre uzunluğunda olup genişliği doğu bölümünde 100 metre, batı bölümünde ise 200 metreye kadar ulaşmaktadır. Yüzey alanı yaklaşık 11 hektar civarındadır. Deniz seviyesinden 1045 metre yüksekte yer alan göl, yaz aylarında serin bir mikroklima oluşturmaktadır. Gölün suyu tatlıdır ve fazla sular Boraboy Deresi aracılığıyla drene edilmektedir. Su seviyesinde ilkbaharda kar erimeleri ve yağışlarla artış, yaz aylarında ise azalan yağışlar ve tarımsal sulama nedeniyle düşüş gözlemlenmektedir.

Boraboy Gölünde Kar Yağışı (AA)
Ekosistem ve Biyoçeşitlilik
Boraboy Gölü ve çevresi, Karadeniz Bölgesi'ne özgü orman ve sulak alan ekosistemlerinin karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Gölün kuzey yamaçlarında sarıçam (Pinus sylvestris), güney yamaçlarında ise kayın (Fagus orientalis) ve gürgen (Carpinus betulus) yoğunlukludur. Bölgede Campanula latiloba ve Digitalis lamarckii gibi endemik bitki türleri de bulunmaktadır. Gölde doğal olarak sazan (Cyprinus carpio) ve yayın (Silurus glanis) gibi tatlı su balıkları yaşamaktadır. Ayrıca, su kuşları açısından da mevsimsel olarak zengin bir çeşitlilik gözlemlenmektedir.

Boraboy Gölünde Ormanlık Alan (Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)
Coğrafi Konum ve Erişim
Boraboy Gölü, Taşova ilçesine 22 km, Amasya il merkezine ise yaklaşık 62 km uzaklıktadır. Bölgeye ulaşım, karayolu ile Amasya-Taşova güzergâhı üzerinden ya da Samsun'un Ladik ilçesi yoluyla sağlanmaktadır. Tokat ilinden de Amasya-Taşova yolu aracılığıyla erişim mümkündür. Bu kolay ulaşılabilirlik, gölün bölgesel ölçekte önemli bir rekreasyon destinasyonu haline gelmesinde etkili olmuştur.

Boraboy Gölü (Mapbox)
Koruma Statüsü ve Yönetimi
Boraboy Gölü ve çevresi, 1992 yılında turizm merkezi ilan edilmiş, 1996'da üçüncü derece doğal sit alanı statüsüne kavuşmuş ve 2013 yılında tabiat parkı olarak koruma altına alınmıştır. Alan, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 11. Bölge Müdürlüğü uhdesinde yönetilmektedir.
Hazırlanan gelişim planları doğrultusunda alan üç ana bölgeye ayrılmıştır: Hassas Koruma Bölgesi (%75), Kontrollü Kullanım Bölgesi (%15) ve Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi (%10). Bu sınıflandırma sayesinde hem biyoçeşitliliğin korunması hem de rekreasyonel kullanımın ekosistem üzerindeki baskısının azaltılması hedeflenmektedir.

Boraboy Gölünün Yukarıdan Görünümü (Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)
Rekreasyonel Kullanım ve Turizm
Boraboy Gölü Tabiat Parkı, piknik alanları, yürüyüş parkurları, seyir terasları, çocuk oyun alanları, bungalov tipi konaklama tesisleri, kamp alanları ve su bisikleti gibi rekreasyonel imkanlar sunmaktadır. Yaz aylarında serin havası ile özellikle hafta sonlarında çevre illerden gelen ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir. 2017 yılında kayıtlara geçen 73.806 ziyaretçi sayısı, alanın popülerliğini göstermektedir.

Boraboy Gölünde Bungalov Ev (AA)
Çevresel Sorunlar ve Yönetim Stratejileri
Boraboy Gölü, doğal güzellikleri ve sunduğu rekreasyonel olanaklarla dikkat çekmekle birlikte, artan ziyaretçi baskısının yol açtığı çeşitli çevresel sorunlarla da karşı karşıyadır. Özellikle yaz aylarında piknikçiler tarafından bırakılan katı atıklar çevre kirliliğine neden olmakta, bu durum düzenli temizlik çalışmaları ve bilgilendirici tabelalarla kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Ayrıca, bitki örtüsüne zarar veren bilinçsiz davranışlar, örneğin çiçek koparma ve ağaç kabuğu soyma gibi eylemler ile doğal olmayan türlerin ekosisteme girişleri izlenmekte ve bu müdahaleler ekosistem dengesini tehdit etmektedir.
Yoğun kullanım sonucu yürüyüş yollarında oluşan toprak kaymaları, hem bitki örtüsüne hem de gölün fiziksel yapısına zarar vermektedir. Bunun yanı sıra, özellikle yaz aylarında artan insan faaliyeti doğadaki sessizliği bozarak yaban hayatı üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Bu sorunların önlenebilmesi amacıyla alan yönetiminde ziyaretçi kapasitesinin belirlenmesi, alternatif güzergâhların oluşturulması, çevre eğitimi faaliyetlerinin artırılması ve ziyaretçi deneyiminin doğal dengeyi koruyacak şekilde yönlendirilmesi gibi stratejiler uygulanmaktadır.


