Köken
Buzağı kelimesi, Eski Türkçedeki buzāġu biçiminden evrilmiştir ve anlamı “sığır yavrusu”dur. Sözcük, ses ve anlam bakımından Moğolcadaki aynı anlama gelen biraġu kelimesiyle eş kökenlidir. Ayrıca, kelimenin Hint-Avrupa ve özellikle İran dilleriyle gösterdiği paralellikler de ilgi çekicidir. Farsçada buzak “küçük erkek keçi”, buza “teke” anlamındadır. Bu sözcükler, Orta Farsçadaki būz (“keçi”) biçiminden türemiştir. Orta Farsça būz ise, muhtemelen Hint-Avrupa Anadiline ait yazılı örneği bulunmayan bhugo-s köküne dayanır; bu kök, genel olarak “çeşitli hayvanların erkeği” anlamını taşır. Ancak buzağı ile bu İranî biçimler arasındaki benzerliğin doğrudan kök ilişkisiyle mi, yoksa ses taklidi (onomatopeik) temelli bir yakınlıkla mı oluştuğu kesin değildir.
Kullanım Alanları
- Hayvancılık ve veterinerlik: “Buzağı aşısı”, “buzağı maması”, “buzağı kaybı” gibi teknik ve tarımsal terimlerde sıkça yer alır.
- Gündelik dil: Kırsal bölgelerde sığır yetiştiriciliğiyle ilgili sohbetlerde, hayvan tanımlamalarında doğrudan kullanılır.
- Mecazi ve şefkat içeren kullanımlar: Bazı ağızlarda, çocuklar ya da sevecen davranışlar için mecazi biçimde kullanılabilir.