Coba Höyük (Sakçagözü Höyük), Gaziantep ili Nurdağı ilçesi sınırlarında, Sakçagözü Ovası’nda yer alan çok katmanlı bir yerleşim yeridir. Höyük, Sakçagözü Mahallesi’ne yaklaşık üç kilometre uzaklıkta olup 10–12 m yüksekliğe ve yaklaşık 140x90 m genişliğe sahiptir. Batısında Amanos (Nur) Dağları, doğusunda Kartal (Sof) Dağları yer almakta olup çevresi ise verimli tarım arazileri ve sulak alanlarla çevrilidir. Höyük günümüzde büyük ölçüde tahrip edilmiş olup tarımsal kullanım altındadır.
Keşif ve Araştırma Tarihçesi
Coba Höyük ilk olarak 1883 yılında Karl Humann ve Felix von Luschan tarafından tespit edilmiştir. 1907’de Liverpool Üniversitesi’nden John Garstang yüzey araştırmaları sırasında rölyefleri fark ederek 1908’de kazılara başlamış, 1911–1912 sezonunda çalışmalara devam etmiştir. 1930’lu yıllarda Hans Henning von der Osten küçük bir sondaj açmış, 1949’da ise John d’Arcy Waechter başkanlığındaki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü ekibi ikinci kazı kampanyasını gerçekleştirmiştir. 1986–1987 yıllarında David French ve Geoffrey Summers, 1908 ve 1949 kazılarının buluntularını yeniden değerlendirmiştir.
Yerleşim Sürekliliği ve Tabakalanma
Kazılar, Coba Höyük’ün Neolitik Çağ’dan Roma Dönemi’ne kadar kesintisiz iskan gördüğünü ortaya koymuştur. Höyükte tespit edilen kültür tabakaları erken kazılarda beş, daha sonra on iki evre olarak sınıflandırılmış; özellikle IX. ve X. tabakalar Geç Hitit (Geç Demir Çağı) saray kompleksinin bulunduğu dönemi temsil etmiştir. Bu tabakalarda surlarla çevrili bir saray yapısı ve bit hilani planlı mimari açığa çıkarılmıştır.
Mimari Kalıntılar
Höyükteki en dikkat çekici mimari buluntu, sur duvarları ile çevrili ve tek giriş kapısına sahip saray kompleksidir. Giriş kapısı iki küçük kule ile desteklenmiş olup iç ve dış cephelerde bazalt ortostatlarla süslüdür. Sarayın kuzeydoğu bölümünde bit hilani tipi sütunlu portiko yer almaktadır. Bu yapı, üç boyutlu işlenmiş ortostatlarıyla Anadolu ve Kuzey Suriye Geç Hitit mimarisi içinde önemli bir yere sahiptir. Portikonun tabanı düzgün taş bloklarla kaplıdır ve girişte çift sfenksli sütun altlıkları bulunmuştur.
Heykel ve Kabartmalar
Coba Höyük’teki kabartmalar ikonografik özellikleri bakımından Arami üslubunun belirgin örneklerini sergiler. Kapı aslanları, kuş başlı figürler, hayat ağacı motifleri ve sfenksli kompozisyonlar bu repertuvarın temel parçalarıdır. Bazı ortostatlar üç boyutlu işlenmiş olup Zincirli Hilani III kabartmalarıyla yakın tipolojik benzerlik gösterir. Bunların önemli bir bölümü bugün Ankara, İstanbul ve Berlin müzelerinde sergilenmektedir. Yazıt bulunamamış olması nedeniyle kentin Geç Hitit dönemindeki özgün ismi bilinmemektedir.
Küçük Buluntular
Kazılarda farklı tabakalara ait çok sayıda çanak-çömlek, taş kap, boncuk, ağırşak, kemik alet ve mühür ele geçmiştir. Ubeyd tabakasından gelen ve literatürde “Coba kâsesi” adıyla bilinen seramik formu ilk kez burada tanımlanmıştır. Ayrıca ördek gagalı balta taşları yapımında kullanıldığı düşünülen bir metal döküm kalıbı da bulunmuştur.