KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

BlogGeçmiş
Blog
Avatar
Ana YazarAslan Ahmet Haykır21 Nisan 2025 12:39

Dikkat! Yapay Zeka Nasıl Daha Akıllı Oldu?

fav gif
Kaydet
kure star outline

İnsan zekasını taklit edebilen makineler yaratma fikri, uzun yıllardır bilim insanlarının ve düşünürlerin hayallerini süslüyor. Yapay zeka (AI) dediğimiz bu alan, bilgisayarların öğrenmesini, problem çözmesini ve karar vermesini sağlamayı amaçlıyor. 1950'lerde Alan Turing gibi öncüler "Makineler düşünebilir mi?" sorusunu sorarak bu alandaki felsefi tartışmaların fitilini ateşledi.


İlginçtir ki bu temel soru küresel çapta tartışılırken Türkiye'de de yankı bulmuştu. Büyük Türk matematikçisi Prof. Dr. Cahit Arf, henüz 1959 yılında Erzurum'da verdiği "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?" başlıklı konferansıyla, bu konuyu ülkemizde gündeme getiren ilk isimlerden biri oldu. Arf'ın bu öncü adımı, Türkiye'de hesaplama ve makinelerin potansiyeli üzerine düşünsel tartışmaların ne kadar erken başladığını göstermesi açısından büyük önem taşır.


Yapay zeka yolculuğu inişli çıkışlı oldu; büyük umutları "yapay zeka kışları" olarak bilinen durgunluk dönemleri takip etti. Ancak son yıllarda, özellikle "derin öğrenme" sayesinde yapay zeka tekrar altın çağını yaşıyor. Güçlü bilgisayarlar ve devasa veri setleri ile beslenen bu sistemler, metinleri anlama, görüntüleri tanıma ve hatta sanat üretme gibi konularda inanılmaz yetenekler sergiliyor. Fakat bu karmaşık sistemler, tıpkı insanlar gibi, bilgi bombardımanı altında hangi bilgiye odaklanacakları konusunda zorluklar yaşayabiliyordu. İşte bu noktada, insan dikkatinden ilham alan dahiyane bir çözüm ortaya çıktı: Dikkat Mekanizmaları.

Dikkat Mekanizmaları: İnsan Gibi Odaklanmak

Hiç kalabalık bir ortamda sadece konuştuğunuz kişiye odaklanıp diğer sesleri duymazlıktan geldiğiniz oldu mu? Veya bir kitaptaki önemli bir cümleyi fark edip altını çizdiğiniz? İşte dikkat mekanizmaları da yapay zekanın tam olarak bunu yapmasını sağlar. Bu mekanizmalar, yapay zekanın bir görevi yerine getirirken (örneğin bir cümleyi çevirirken veya bir görüntüdeki nesneyi tanımlarken) girdinin en alakalı, en önemli kısımlarına "dikkatini" vermesine, geri kalanını ise geri plana atmasına olanak tanır.


Bu fikir ilk olarak sinirbilim ve bilişsel psikolojideki insan dikkati çalışmalarından ilham aldı. 1953'te Colin Cherry'nin "kokteyl partisi etkisi" çalışması, insanların gürültülü ortamlarda belirli seslere nasıl odaklanabildiğini incelemişti. 2014 yılında ise bu fikir, yapay zeka modellerine uyarlandı ve özellikle doğal dil işleme (NLP) ve bilgisayarla görme alanlarında bir devrim yarattı.

Dikkat Mekanizması Nasıl Çalışır?

Dikkat mekanizmasının temelinde basit bir fikir yatar: Girdinin her bir parçasının, o anki görev için ne kadar önemli olduğunu tartan bir sistem kurmak. Bunu genellikle üç anahtar kavram üzerinden yapar:

Sorgu (Query): Modelin o anda neye odaklandığını veya ne aradığını temsil eder.

Anahtarlar (Keys): Girdinin (örneğin bir cümlenin kelimeleri) sorguyla karşılaştırılabilecek etiketleri veya temsilcileridir.

Değerler (Values): Anahtarlarla ilişkili olan asıl bilgilerdir.

Model, elindeki "sorgu" ile tüm "anahtarları" karşılaştırır ve bir "önem puanı" (ağırlık) hesaplar. Sorguya en çok uyan anahtarlar daha yüksek puan alır. Sonra, bu puanlara göre "değerlerin" ağırlıklı bir ortalamasını alır. Böylece model, en alakalı bilgilere daha fazla ağırlık vererek daha doğru bir sonuç üretir.


Farklı Dikkat Türleri: Bazen model tüm girdiye genel olarak bakar (Global Dikkat), bazen sadece küçük bir pencereye odaklanır (Yerel Dikkat), bazen de girdinin farklı kısımlarına değişen oranlarda yumuşak bir şekilde odaklanır (Yumuşak Dikkat). En popüler olanı "Yumuşak Dikkat"tir çünkü öğrenmesi ve optimize edilmesi daha kolaydır.


Dikkat Mekanizmasını Temsil Eden Bir Görsel (Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)


Günümüzde büyük dil modellerinin on milyonlarca kitap içeriği ile ifade edilebilecek kadar çok sayıda veri ile eğitildiği tahmin edilmektedir. (Bir kitap ortalama 65.000 kelime olarak hesaplanmıştır.)

Dikkat Mekanizmalarının Hayatımızdaki Yeri

Dikkat mekanizmaları, farkında olmasak da hayatımızın birçok alanındaki yapay zeka uygulamalarının temelini oluşturuyor.

Makine Çevirisi: Diller arası çeviri servislerinin, özellikle İngilizce-Türkçe gibi yapısal olarak farklı diller arasında daha doğru çeviriler yapmasını sağlar. Model, kaynak dildeki hangi kelimenin hedef dildeki hangi kelimeye karşılık geldiğine "dikkat" eder.

Görüntü Açıklama: Bir fotoğrafa bakıp "Parkta top oynayan köpek" gibi bir açıklama üreten sistemler, görüntüdeki önemli nesnelere (köpek, top, park) odaklanmak için dikkat mekanizmalarını kullanır.

Sohbet Robotları ve Sanal Asistanlar: Sorularımızı anlarken veya komutlarımızı yerine getirirken cümlenin kilit noktalarına odaklanarak daha anlamlı cevaplar verirler.

Metin Özetleme: Uzun bir makalenin veya haberin ana fikrini çıkaran sistemler, en önemli cümleleri veya kavramları belirlemek için dikkatten yararlanır.

Konuşma Tanıma: Telefonumuzdaki sesli asistanın gürültülü bir ortamda bile söylediklerimizi daha iyi anlamasına yardımcı olur.

Dikkat Mekanizmalarının Faydaları

Daha İyi Bağlam Anlama: Uzun metinlerde veya karmaşık görsellerde bile önemli detayları kaçırmazlar.

Daha Yüksek Verimlilik: Özellikle Transformer gibi modern mimarilerde, verinin paralel işlenmesine izin vererek eğitim sürelerini kısaltırlar.

Yorumlanabilirlik: Modelin nereye "baktığını" gösteren dikkat ağırlıkları sayesinde, yapay zekanın neden belirli bir karar verdiğini anlamak biraz daha kolaylaşır. Bu şeffaflık, hataları ayıklamak ve sistemi geliştirmek için önemlidir.

Zorluklar ve Sınırlamalar

Her güçlü teknoloji gibi dikkat mekanizmalarının da zorlukları vardır.

Hesaplama Maliyeti: Özellikle çok uzun metinler veya yüksek çözünürlüklü görüntülerle çalışırken her parçanın birbiriyle karşılaştırılması çok fazla hesaplama gücü gerektirebilir. Bu da pahalı donanımlar ve uzun işlem süreleri anlamına gelebilir.

Kaynak Yoğunluğu: Büyük modeller yüksek miktarda bellek (RAM) tüketebilir, bu da onları daha küçük cihazlarda (örneğin cep telefonları) çalıştırmayı zorlaştırır.

Araştırmacılar, bu zorlukları aşmak için daha verimli dikkat mekanizmaları (örneğin, sadece en alakalı kısımlara bakan "seyrek dikkat") üzerinde çalışmaktadır.

Türkiye'de Yapay Zeka Çalışmaları

Yapay zeka alanındaki küresel yarışta Türkiye de aktif bir rol oynamaktadır. Örneğin T3AI, T3 Vakfı tarafından yürütülen bir yapay zeka (AI) projesidir. Türkiye'nin yapay zeka alanındaki yeteneklerini geliştirmeyi ve bu alandaki çalışmaları teşvik etmeyi amaçlamaktadır. ODTÜ, Boğaziçi, Koç, Sabancı, İTÜ gibi önde gelen üniversitelerimiz başta olmak üzere birçok kurumda yapay zeka, makine öğrenimi ve dikkat mekanizmaları gibi ileri konular üzerine dünya standartlarında araştırmalar yapılmaktadır. TÜBİTAK gibi kurumların destekleriyle yürütülen projeler ve giderek büyüyen yerli teknoloji girişimleri (startup'lar), özellikle savunma sanayii, finans, sağlık, e-ticaret ve üretim gibi alanlarda yenilikçi yapay zeka çözümleri geliştirmektedir. Bu çabalar, Türkiye'nin küresel yapay zeka ekosistemindeki yerini sağlamlaştırmakta ve teknolojik gelişimine katkıda bulunmaktadır.

Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?

Dikkat mekanizmaları ve genel olarak yapay zeka, hızla gelişmeye devam ediyor. Gelecekte şunları görmeyi bekleyebiliriz.

Daha Verimli Modeller: Daha az hesaplama gücüyle daha fazlasını yapabilen, daha hızlı ve daha erişilebilir yapay zeka sistemleri.

Çok Modlu Yapay Zeka: Sadece metni veya sadece görüntüyü değil, aynı anda metin, ses, görüntü ve benzeri birden fazla veri türünü anlayabilen ve bunlar arasında bağlantı kurabilen daha yetenekli sistemler.

Etik ve Şeffaflık: Yapay zeka kararlarının nasıl verildiğini daha iyi anlamamızı sağlayan, daha adil ve şeffaf sistemlere yönelik artan bir odaklanma.

Yeni Uygulama Alanları: Tıpta hastalık teşhisinden kişiselleştirilmiş eğitime, sanattan bilimsel keşiflere kadar hayatın her alanında daha fazla yapay zeka uygulaması.

Yapay Genel Zeka: Dikkat mekanizmaları gibi teknikler mevcut yapay zekayı inanılmaz derecede yetenekli hale getirse de mevcut çalışmaların nihai hedeflerinden biri insan gibi geniş bir yelpazedeki görevleri öğrenebilen ve uygulayabilen Yapay Genel Zeka'ya (AGI - Artificial General Intelligence) ulaşmaktır. Mevcut derin öğrenme modelleri, özellikle de devasa dil modelleri (LLM'ler) ve çok modlu sistemler, dikkat mekanizmalarını da kullanarak şaşırtıcı derecede esnek ve genelleşmiş yetenekler sergilemektedir. Ancak, 2025 başlarındaki AAAI (Association for the Advancement of Artificial Intelligence) gibi önde gelen yapay zeka konferanslarındaki tartışmalar ve raporların da altını çizdiği gibi, yapay zekâ topluluğunun çoğunluğu bu sistemlerin AGI olmadığı görüşündedir. Ayrıca mevcut yaklaşımların (sadece modelleri ve veri setlerini büyütmenin) AGI'ye ulaşamayacağı konusunda görüş birliği olduğu söylenebilir.

Sonuç

Cahit Arf'ın yıllar önce sorduğu "Makineler düşünebilir mi?" sorusuna henüz tam bir cevap veremesek de dikkat mekanizmaları gibi yenilikler sayesinde makineler artık bilgiyi daha "akıllıca" işleyebiliyor ve insan benzeri bir odaklanma yeteneği sergileyebiliyor. Bu mekanizmalar, modern yapay zekanın görünmez kahramanlarından biridir ve makinelerin dünyayı anlamasını, bizimle etkileşim kurmasını ve karmaşık görevleri yerine getirmesini sağlayarak teknolojinin sınırlarını zorlamaya devam etmektedir. Türkiye'deki bilim insanları ve mühendisler de bu heyecan verici alandaki gelişmelere önemli katkılarda bulunmaktadır.


Ancak AGI hedefi hala uzakta ve belirsizliklerle dolu. 2025 AAAI konferansı gibi platformlarda süregelen tartışmaların da gösterdiği gibi, mevcut teknolojilerin bizi ne kadar ileri götüreceği ve AGI'ye ulaşmanın (eğer mümkünse) ne zaman ve nasıl olacağı hala büyük bir soru işareti. Kesin olan şu ki yapay zekanın yetenekleri artmaya devam edecek ve bu ilerlemenin getireceği muazzam potansiyelin (hem olumlu hem de olumsuz) yönetilmesi, etik ilkeler ve insanlık yararı gözetilerek sorumlu bir şekilde geliştirilmesi, tüm dünyanın önceliği olmalıdır. Dikkat mekanizmaları ve gelecekteki benzeri atılımlar, bu karmaşık ve heyecan verici yolculukta kilit bir rol oynamaya devam edecektir. Türkiye'deki bilim insanları ve mühendisler de bu küresel çabanın bir parçası olarak değerli katkılar sunmaktadır.

Kaynakça

Arf, Cahit. Makine Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir? Atatürk Üniversitesi 1958–1959 Öğretim Yılı Halk Konferansları 1 (1959): 91–103.

Turing, Alan M. “Computing Machinery and Intelligence.” Mind 59, no. 236 (1950): 433–460.

Russell, Stuart J., ve Peter Norvig. Artificial Intelligence: A Modern Approach. 4th ed. Harlow: Pearson, 2020.

Nilsson, Nils J. The Quest for Artificial Intelligence. Cambridge: Cambridge University Press, 2009.

Bahdanau, Dzmitry, Kyunghyun Cho, ve Yoshua Bengio. “Neural Machine Translation by Jointly Learning to Align and Translate.” Proceedings of the International Conference on Learning Representations, 2015.

Vaswani, Ashish, Noam Shazeer, Niki Parmar, Jakob Uszkoreit, Llion Jones, Aidan N. Gomez, Łukasz Kaiser, ve Illia Polosukhin. “Attention Is All You Need.” In Advances in Neural Information Processing Systems 30 (2017).

Goodfellow, Ian, Yoshua Bengio, ve Aaron Courville. Deep Learning. The MIT Press, 2016.

Jurafsky, Daniel, ve James H. Martin. Speech and Language Processing. Online manuscript released January 12, 2025.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor