Diliçi çeviri (intralingual translation), aynı dilde üretilmiş bir metnin yine aynı dilin farklı göstergeleriyle aktarılmasıdır. Roman Jakobson’un 1959 tarihli sınıflandırmasına göre bu tür çeviri, “sözel göstergelerin aynı dilin başka göstergeleriyle yorumlanması” ya da “yeniden sözcükleme” (rewording) olarak tanımlanır. Yani bir göstergenin eşanlamlıları, açıklamaları veya daha anlaşılır ifadelerle dönüştürülmesidir.
Tarih
Diliçi çeviri uygulamaları, insanlık tarihi boyunca metinlerin gelecek kuşaklara aktarılması için başvurulan bir yöntemdir. Batı edebiyatında İncil’in yüzyıllar boyunca yeniden yazılması bunun en önemli örneklerindendir. Türk edebiyatında ise Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış eserlerin Cumhuriyet dönemi ve sonrasında anlaşılabilir kılınması, diliçi çevirinin temel işlevlerinden biri olmuştur. Özellikle Tanzimat’tan itibaren başlayan dilde sadeleşme hareketleri, 20. yüzyıldaki Dil Devrimi ve 2000’li yıllardan itibaren Osmanlıca romanların modern Türkçeye aktarımı bu sürecin belirgin örnekleridir.
Kuramsal Çerçeve
Jakobson’un yaklaşımı diliçi çeviriyi diller arası çeviriden ayırarak tanımlar. Ancak sonraki araştırmalar, diliçi çevirinin de bir tür yorumlama ve yeniden kodlama süreci olduğunu, bu bakımdan diller arası çeviriyle ortak yönler taşıdığını vurgulamıştır. İşlevsel ve betimleyici çeviri kuramları, diliçi çeviriyi kültürel bağlamda değerlendirir; onu yalnızca dilsel bir aktarım değil, aynı zamanda kültürel belleğin sürdürülmesi ve toplumsal ihtiyaçlara göre şekillenen bir edim olarak ele alır.
Türk Edebiyatındaki Yeri
Türk edebiyatında diliçi çeviri özellikle Osmanlı Türkçesi ile yazılmış metinlerin günümüz Türkçesine aktarılmasıyla öne çıkar. Bu süreç yalnızca kelimelerin sadeleştirilmesi değil; metnin üslup, ritim, bağlam ve anlam açısından yeniden düzenlenmesini de içerir. Diliçi çeviri uygulamaları sayesinde eski metinler yeni kuşaklar tarafından anlaşılır hale getirilmiş, edebî mirasın sürekliliği sağlanmıştır. Cumhuriyet dönemi boyunca Dil Devrimi’nin yarattığı dilsel kopukluk, diliçi çevirileri adeta zorunlu hale getirmiştir. 2000’li yıllardan itibaren yayınevlerinin Osmanlıca eserleri modern Türkçeye aktarma girişimleri bu uygulamanın güncel örneklerini oluşturur.
Uygulama Alanları
- Tarihsel metinlerin güncellenmesi: Osmanlı Türkçesiyle yazılmış eserlerin modern Türkçeye aktarımında,
- Sadeleştirme: Ağdalı, karmaşık ya da üstdil kullanılan metinlerin daha anlaşılır hale getirilmesinde,
- Yerel söylemlerin uyarlanması: Ağız veya yöresel unsurlar içeren metinlerin standart dile çevrilmesinde,
- Üslup dönüşümü: Ritmik, sanatsal ya da ağır bir üsluba sahip metinlerin farklı okur kitlelerine uygun biçimde yeniden düzenlenmesinde diliçi çeviri kullanılır.