Doğu Karadeniz'de Bir Aile: Hacıalibeyzadeler, İlker Şevketbeyoğlu tarafından kaleme alınmış ve Dergâh Yayınları'nın "Anadolu Kitaplığı" serisi kapsamında yayımlanmış, aile tarihi araştırmalarını bölgesel ve genel tarihle harmanlayan önemli bir monografidir. Eser, yazarın kendi ailesi olan Hacıalibeyzadeler'in kökenlerini ve Doğu Karadeniz'deki toplumsal konumlarını detaylı bir biçimde inceleyerek, aynı zamanda Osmanlı bürokratik hayatı, bölgesel etkileşimler, savaşlar ve göç gibi genel tarihî süreçlere ışık tutmaktadır. Şubat 2017'de yayımlanan kitap, 200 sayfadan oluşmaktadır.
İçerik ve Tematik Yapı
Eser, yazar İlker Şevketbeyoğlu'nun kişisel aile tarihini araştırma sürecini ve bu süreçte elde ettiği bulguları okuyucuya sunar. Kitap, yazarın rahmetli dedesinin babası Hasan Ziya Bey'in eşi Fatma Hanım'a sarf ettiği "Ben tavad oğlu tavadım!" sözüyle başlar. Bu ifade, aile köklerinin Gürcistan'ın Çürüksu (Kobuleti) kasabasına ve Gürcü soyluluk ünvanı olan "Tavad"a dayandığına dair sır dolu bir hikâyenin kapısını aralar.
Çocukluk yıllarından itibaren ailesinin Gürcistan kökenli olduğu bilgisiyle büyüyen yazar, yetişkinlik döneminde Tavad kökenli olduğunu öğrenmesiyle aile köklerini araştırmaya yönelik temel motivasyonu kazanmıştır.
Eser, Hacıalibeyzadeler'in Fındıklı ilçesinin ve Abu (Çağlayan) köyünün soylu ve varlıklı ailelerinden biri olduğunu vurgular. Ailenin bölgedeki diğer köklü ailelerle kurduğu evlilik bağları, Osmanlı devlet hiyerarşisinde yüksek rütbeli paşa olarak görev yapmış saygın fertleri, sahip oldukları konaklar, devasa serenderler, geniş topraklar, fındık bahçeleri ve tarihî mezar taşları gibi somut varlıklar, ailenin geçmişteki toplumsal ve ekonomik öneminin kanıtları olarak sunulur. Başlangıçta aileye ait verilerin gelecek nesiller için derlenmesi hedefiyle kaleme alınmış olmasına rağmen, yapılan çalışmaların gelinen netice itibarıyla "özel tarih, Osmanlı bürokratik hayatı, bölgesel etkileşimler, savaşlar, göç gibi tarihin pek çok noktasını ilgilendirebilecek kıvamda veriler" içerdiği belirtilmiştir. Bu sayede kitap, sadece bir aile tarihi olmanın ötesine geçerek, konuya ilgili okurun döneme ait bilgi ve görgüleri deneyimlemesine imkân verebilecek bir mahiyet kazanmıştır. Bu fonksiyonu ile eserin, tarih ve sosyal hayata dair yapılan genel çalışmalara hizmet edebileceği gözetilerek okuyucunun istifadesine sunulmuştur.
Dil ve Üslup
İlker Şevketbeyoğlu'nun eserindeki dil ve üslup, bir aile tarihçesi ve akademik araştırma niteliğini birleştirir. Anlatım, kişisel bir motivasyonla başlamasına rağmen, tarihî verilerin ve belgelerin titizlikle işlenmesiyle nesnel ve tanımlayıcı bir nitelik kazanır. Eserde herhangi bir reklam veya övgü dili bulunmamakta, bunun yerine tarihî gerçeklerin ve sosyolojik çıkarımların sunumu ön planda tutulmaktadır. Yazar, karmaşık aile ilişkilerini ve bölgesel dinamikleri anlaşılır bir dille ifade ederken, okuyucunun aile tarihine ilgi duymasını sağlayacak bir akıcılık ve samimiyet de barındırır.
Yazarın Konumu ve Eserin Önemi
İlker Şevketbeyoğlu, kendi ailesinin tarihini araştırarak önemli bir yerel tarih çalışmasına imza atmıştır. Bu tür aile monografileri, mikro tarih çalışmalarına örnek teşkil ederek, genel tarih yazımına alt tabandan önemli veriler sunar. Eser sadece Hacıalibeyzadeler ailesinin tarihini aydınlatmakla kalmayıp, aynı zamanda Doğu Karadeniz bölgesinin sosyoekonomik yapısını, Gürcü kökenli ailelerin bölgedeki yerleşimini, Osmanlı dönemindeki bürokratik görevleri ve göç hareketlerinin bölgesel kültüre etkilerini de ortaya koyar.
Kitap, özel tarih, yerel tarih, Osmanlı sosyal tarihi ve aile tarihi araştırmaları alanında çalışan akademisyenler, öğrenciler ve konuya ilgi duyan geniş bir okuyucu kitlesi için değerli bir kaynak niteliğindedir. Eser, bir ailenin hikâyesi üzerinden bölgesel ve ulusal tarihe nasıl katkı sağlanabileceğini göstermesi bakımından da önem taşır.


