Döviz piyasası bir ulusal paranın yabancı bir para ile değiştirildiği veya yabancı paraların birbirleriyle değiştirildiği her türlü ortamdır.
Yabancı ülke paraları nakit biçiminde olabileceği gibi o para cinsinden düzenlenen banka havaleleri, mevduat sertifikaları, ödeme emirleri, döviz poliçeleri vb. biçiminde de olabilir. Yabancı mali varlıklarının likiditesi çok yüksektir, kolayca ve ufak bir masraf karşılığında nakit olarak dönüştürülebilirler. Özellikle bankacılıkta bu iki tip ödeme aracı arasında bir ayırım yapılır.
Türkiye'de doğrudan nakit şeklindeki yabancı paralara “efektif” döviz, yüksek likiditeye sahip mali varlık biçiminde olanlara da yalnızca “döviz” denilmektedir. Döviz piyasalarında asıl ağırlığı oluşturan işlemler nakit biçimindeki yabancı paraların alım satımı değil, “döviz" üzerinden yapılanlardır.
Döviz Piyasalarının İşlevleri
Döviz piyasasının temel işlevi genel olarak uluslararası ticaret ve sermaye akımlarının gerçekleştirilmesidir. Bu işlemler gerçekleştirilirken döviz piyasası dört temel işlevi yerine getirir:
- Satın alma gücünü transfer etme: Bilindiği gibi genel kabul gören bir para biriminin olmadığı bir ekonomide mal ve hizmet ticareti trampa gibi zor bir yol ile gerçekleştirilir. Benzer durum döviz piyasasının olmadığı bir dünya için de geçerlidir. Döviz piyasasının ve döviz kurunun olmadığı bir dünyada uluslararası işlemlerin trampa yolu ile gerçekleştirilmesi çok daha büyük zorluklar taşımaktadır. Gerek mal ve hizmet ticareti gerekse kısa veya uzun vadeli yabancı sermaye yatırımları için gerekli olan yabancı para, döviz piyasasından temin edilir. Döviz piyasası uluslararası işlemler için diğer ülkelerin para birimlerine ihtiyaç duyan bireylere ve firmalara gerekli fonları sağlar. Böylece döviz piyasasında işlem yapan tüm ekonomik kesimler birbirlerine satın alma gücünü transfer etmiş olur. Bu durum uluslararası işbölümü ve uzmanlaşmayı da teşvik eder.
- Kredi kolaylığı sağlama: Uluslararası ticaret işlemlerinde malın ihracatçı tarafından sevk edilmesinden sonra ithalatçıya ulaşması zaman alabilmektedir. Bu süre içinde mal bedelinin ödenip ödenmemesi durumu ticaretin finansman riskini oluşturur. Ancak bu risk tarafların bankaları aracılığıyla akreditif işlemleri yapmaları ile giderilmektedir. Akreditifli ticarette ihracatçı malı sevk ettiğine ilişkin belgeleri bankaya ibraz ettikten sonra mal bedelini tahsil etmektedir. İthalatçı ise malı teslim almak için gerekli belgeleri bankasından alırken gerekli ödemeyi yapmaktadır. Böylece ticaretin finansmanı riski döviz piyasasının temel aktörlerinden olan bankaların kısa süreli döviz kredisi vermesi ile ortadan kalkmış olur.
- Döviz kuru riskinden koruma: Döviz kurunun sık sık ve önemli ölçüde değişmesi dövizle işlem yapan ekonomik kesimleri olumsuz etkiler. Henüz dış ticaret işlemleri kesinleşmeden döviz kurunun yükselmesi veya düşmesi, dış ticaretçinin zarar etmesine yol açabilir. Ancak döviz piyasasında döviz kuru riskinden kaçınmayı mümkün kılan finansal teknikler gelişmişse ve bu teknikler ekonomik kesimler tarafından kullanılmakta ise kur riski ve belirsizliği ortadan kalkar. Böylece döviz piyasasında kur riskinden kaçınma (hedging) olanağı sağlanmış olur.
- Değer Saklama: Döviz piyasasının bir diğer işlevi de yüksek enflasyonlu ülkelerde ulusal paraların sürekli değer yitirmesi karşısında tasarrufların döviz cinsinden tutulması ve böylece tasarrufların değerinin korunmasıdır. Yüksek enflasyonlu ülkelerin ulusal paraları hem değişim aracı olma hem de değer saklama işlevini tam olarak yerine getiremez. Bu nedenle ülke yerleşikleri varlıklarını döviz olarak tutmayı tercih ederek karşılaşabilecekleri finansal riskleri giderirler.
Döviz Piyasasının Temel Özellikleri
- Döviz piyasasında alıcı ve satıcıların karşı karşıya gelmesi gerekmez.
- Döviz piyasası tezgah üstü piyasalardır.
- Döviz piyasaları evrensel piyasalardır.
- Döviz piyasaları hiç kapanmayan piyasalardır.
- Döviz piyasaları tam rekabet piyasasına yakın piyasalardır.

