Abbasiler döneminde yaşamış meşhur tabiblerdendir.
Doğum yeri ve tarihine dair kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Seyfüddevle b. Hamdan (v. 356/967) ile olan münasebeti sebebiyle Halep’te yaşadığı anlaşılmaktadır. Ancak burada doğup yetiştiği konusunda net bir beyanda bulunmak güçtür. Bağdad’da hayatının bir dönemini geçirdiği bilinen Ebu’l-Hüseyin’in hicri III. asrın son çeyreğinde doğduğu tahmin edilmektedir.
Eğitimi ve Meslek Hayatı
Tıb eğitimini dönemin önemli tabib, matematikçi ve astronomlarından olan Ebû Said Sinan b. Sabit b. Kurre (v. 331/943)’den almıştır. Bu sürecin Bağdad’da gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Muhtemelen tahsilinin ardından yetkinleştiği tıb sahasında Hamdanî emirlerinden Seyfüddevle’nin himayesine girmiş ve ona tıb alanında hizmet etmiştir.
Tıbbın teorik ve pratik yönlerine vakıf olup bu hususta mahareti ile dikkat çektiği nakledilmektedir. Gerek siyasi iktidar ile olan münasebetleri ve gerek tıb eğitimini aldığı hocası Sinan b. Sabit’in tesiri ile ismi yayılmıştır.
Büveyhî emirlerinden Adududdevle (v. 372/983) Bağdad’da kendi adı ile anılan Adudî Bimaristanının inşa ettirdiğinde içerisinde Ebu’l-Hüseyin’in de bulunduğu kalabalık bir tabib topluluğunu burada vazifelendirmiştir. İbn Keşkeraya’nın burada hasta tedavisi ile meşgul olduğu ve bundan dolayı daha da ünlendiği ifade edilmektedir.
Adudi Bimaristanı Temsili (Yapay Zeka ile Oluşturuldu)
Şahsiyeti
Şahsiyeti hakkında dikkat çeken bir anekdot paylaşan kaynaklar, O’nu çok konuşan, diğer hekimleri soruları ve saldırgan tavırlarıyla rahatsız ve mahcup etmekten hoşlanan bir kimse olarak nakletmektedir.
Kardeşinin bir rahip olduğu ve iltihaplı şişliklere ve keskin mizaca sahip zararlı maddelere karşı fayda sağlayan ve “hakne” adı verilen bir ilaca sahip olduğu da kaynaklarca zikredilmiştir.
Eserleri
Ebu’l-Hüseyin’in el-Havi adı ile bilinen bir eseri olduğu ifade edilmektedir. Söz konusu eserin kişisel notlar, gözlemler ve bilgilerden oluşan bir derleme olduğu ve kenaş tarzında kaleme alındığı anlaşılmaktadır.