Eğitimde dramatizasyon, bir duygu, düşünce, durum, sorun ya da olayın bir grup önünde canlandırılmasına dayanan bir öğretim yöntemidir. "Yapmak, uğraşmak" anlamına gelen "drama" sözcüğünün kökeninden türeyen dramatizasyon, "oyunlaştırma, yaşanır hale getirme" olarak tanımlanır. Bu yöntemde temel amaç, tiyatro sanatı icra etmek değil, öğrenme sürecini katılımcıların yaşantıları üzerinden daha etkili kılmaktır. Öğrenciler, sürece yalnızca dinleyerek veya tartışarak değil, olayın nasıl oluştuğunu bizzat canlandırarak, izleyerek ve konunun ayrıntılarına inerek dahil olurlar. Bu yaklaşım, öğrencinin birden fazla duyu organını aktif hale getirerek öğrenmenin daha verimli ve kalıcı olmasını hedefler.
Kapsam
Dramatizasyon, bir duygu veya düşüncenin hareket, mimik, ses ve sözle ifade edilmesidir. Yöntem, bir kavramın, bir ders konusunun veya bir metnin daha iyi anlaşılması, birey ve grup tarafından özümsenerek içsel yaşantıya dönüştürülmesi ve üzerinde düşünülerek dışa vurulması sürecini içerir. Katılımcılar, bu süreçte başka kimliklere bürünerek başkalarının nasıl hissettiğini, düşündüğünü ve davrandığını anlama imkânı bulur.
Uluslararası alanda bu yöntem farklı isimlerle anılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde "yaratıcı drama" (creative drama), İngiltere ve Avustralya'da "eğitimde drama" (Drama in education), Federal Almanya'da "okul oyunu" (schulspiel) veya "oyun ve etkileşim" (spiel und interaktion), Fransa'da "okul tiyatrosu" ve Avusturya'da "oyun" olarak isimlendirilmektedir.
Kuramsal Temeller ve Yaklaşımlar
Dramatizasyon yönteminin temelinde, yaparak ve yaşayarak öğrenme ilkesi yatar. Bu ilke, "İşitirim, unuturum; Görürüm, hatırlarım; Yaparım, öğrenirim" sözüyle ifade edilen eğitim felsefesine dayanır. Öğrenmede görme duyusunun %75, işitme duyusunun ise %13 oranında bir paya sahip olduğu belirtilirken, bu duyulara bedensel eylemin eklenmesinin öğrenme üzerindeki etkiyi artırdığı kabul edilir.
Geleneksel ve ezberci öğretim yöntemlerinin, öğrencilerin yaratıcılık, inisiyatif alma, bağımsız düşünme ve sorun çözme potansiyellerini geliştirmede yetersiz kaldığı düşünülmektedir. Dramatizasyon, bu noktada öğrenci merkezli bir alternatif sunarak öğrenme sürecini aktif ve kalıcı hale getirmeyi amaçlar. Jean Piaget'nin ilkeleri açısından bakıldığında, bir eğitim durumunda önce etkinliğin (fiziksel ortamdaki hareketler) gelmesi, ardından bu hareketlerle ilgili tartışmanın yapılması gerektiği görüşü, dramatizasyonun yapısıyla paralellik gösterir.
Bazı yaklaşımlar, "eğitimde drama" kavramını, yöntemi belirli bir alanla sınırladığı gerekçesiyle eleştirerek, bunun yerine bireye daha bütüncül katkılar sağlayan "dramada eğitim" sürecinin önemini vurgular. Bu görüşe göre drama, yalnızca bir öğretim aracı değil, aynı zamanda bireyin sosyal, psikolojik ve eleştirel becerilerini geliştiren bir eğitim sürecinin kendisidir.
Amaç ve Yararları
Eğitimde dramatizasyon yönteminin uygulanmasıyla ulaşılması hedeflenen amaçlar ve sağladığı yararlar şu şekilde sıralanabilir:
- Aktif Öğrenme ve Kalıcılık: Birden fazla duyu organını harekete geçirdiği için öğrenciyi aktifleştirir, öğrenmenin daha etkili ve kalıcı olmasını sağlar. Soyut olay ve durumları somutlaştırarak kavranmalarını kolaylaştırır.
- Bilişsel Gelişim: Karmaşık ve anlaşılması güç konuları anlaşılır hale getirir. Öğrencilerin dikkat, algılama ve yorumlama gibi zihinsel yeteneklerini geliştirir. Problem çözme yeteneği kazandırır.
- Sosyal ve Duyuşsal Gelişim: Ekip çalışması alışkanlığı ve sorumluluk duygusu kazandırır. Öğrencilerde empati (kendini başkasının yerine koyabilme), dayanışma ve hoşgörü duygularını geliştirir. Kişinin kendisini ve başkalarını daha iyi tanımasına olanak tanır.
- İletişim Becerileri: Konuşma, dinleme ve anlatım gibi iletişim yeteneklerini geliştirir. Kelimeleri doğru telaffuz etme, sesi duyguya göre tonlandırma ve topluluk önünde konuşma alışkanlığı kazandırır. Sözcük dağarcığını zenginleştirir.
- Kişilik Gelişimi: Öğrencilerin yaratıcı güçlerini ve kendilerine olan güvenlerini artırır. Utangaç ve içe dönük öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine olanak sağlar. İç disiplin kurmalarını destekler.
- Geleceğe Hazırlık: Öğrencileri ileride karşılaşabilecekleri gerçek durumlar hakkında bilgilendirir ve bu durumlara hazırlar.
Uygulama Süreci ve Aşamaları
Dramatizasyon süreci genellikle belirli aşamaları takip eder ve bir lider veya öğretmen tarafından yönetilir. Bu süreç, öğretmenin iyi bir grup lideri olmasını ve çalışmaları yönlendirmesini gerektirir. Uygulama genel olarak şu aşamalardan oluşur:
- Hazırlık ve Isınma Çalışmaları: Bu aşama, grubun birbirine uyum sağlaması, güven ortamı oluşturulması ve katılımcıların bedensel ve zihinsel olarak rahatlaması için tasarlanmış etkinlikleri içerir. Müzik ve ritim bu çalışmalarda kullanılabilir. Amaç, dikkati toplamak, çağrışım oluşturmak ve katılımcıları ana çalışmaya hazırlamaktır.
- Canlandırma (Oyun/Doğaçlama): Bu aşama, sürecin merkezini oluşturur. Önceden belirlenmiş bir metne bağlı kalınarak (metin canlandırma) veya metinsiz bir şekilde (doğaçlama) gerçekleştirilebilir. Doğaçlama, saptanan bir konu veya temadan yola çıkarak bireysel ve grupsal yaratıcılığın ön plana çıktığı çalışmalardır. Katılımcılar, bir durumu, olayı veya karakteri canlandırarak bir yaşantı geçirirler.
- Değerlendirme ve Tartışma: Etkinlikten sonra, yaşanan süreç üzerine konuşulur. Bu aşamada, yaşanılanlar ve hissedilenler ifade edilir, tanımlanır ve anlamlandırılır. Tartışma, açık uçlu sorularla yönlendirilir ve eleştiriler kişilere değil, canlandırılan rollere yapılır. Bu aşama, öğrenilenlerin pekiştirilmesi ve kalıcı hale gelmesi için önem taşır.
Uygulama Alanları
Dramatizasyon yöntemi, örgün eğitimin özellikle ilk ve ortaöğretim basamaklarında birçok derste kullanılabilir.
- Türkçe ve Edebiyat: Bu dersler, yöntemin uygulanması için en elverişli alanlardır. Okuma parçaları dramatize edilebilir, metindeki kişiler canlandırılabilir ve öğrenciler farklı kimliklere bürünebilirler. Bu, hem okuduğunu anlama hem de sözlü anlatım becerilerini geliştirir.
- Tarih: Öğrencilerin belirli tarihi kişilikleri veya olayları canlandırması, konuların somutlaşmasını ve daha iyi öğrenilmesini sağlar.
- Coğrafya: Bir öğrenci bir dağı, ırmağı veya kenti canlandırarak onun özelliklerini anlatabilir. Bu tür grup çalışmaları, öğrenciyi araştırmaya da yöneltir.
- Matematik: Özellikle ilkokul düzeyinde soyut kavramların öğretiminde kullanılabilir. Örneğin, "eldeli çıkarma" işlemi, öğrencilerin komşudan onluk alma eylemini canlandırmasıyla somutlaştırılarak öğretilebilir.
İlgili Kavramlardan Farkları
Dramatizasyon, tiyatro ile yakın ilişkili olmasına rağmen temel bazı farklılıklar içerir. Dramatizasyonda amaç sanatsal bir ürün ortaya koymak veya bir izleyici kitlesi önünde gösteri yapmak değildir. Sürecin kendisi, katılımcıların yaşadığı deneyim ve öğrenme, sonuçtan daha önemlidir. Tiyatro; yönetmen, oyuncu, tasarımcı gibi unsurların işbirliğiyle ve genellikle önceden yazılmış bir metnin izleyici önünde sahnelenmesiyle gerçekleşen bir sanat dalıdır. Dramatizasyonda ise çoğu zaman yazılı bir metin bulunmaz; etkinlikler doğaçlamaya dayanır ve katılımcıların yaratıcılığına açıktır. Sahne, dekor veya kostüm gibi unsurlara genellikle gerek duyulmaz.
Türkiye'deki Durum
Türkiye'de dramatizasyon yöntemi, özellikle anaokullarında yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. İlkokulda da bir ölçüde yer bulan bu yöntem, daha sonraki eğitim basamaklarında ise neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Yaratıcı yetinin ve sözlü anlatımın geliştirilmesi amacıyla anaokulu programlarında öykü anlatma, grup konuşması ve dramatik oyunlar gibi çalışmalara yer verilmektedir.

