Köken
Ehlikeyif kelimesi, Arapça ehl (bir şeye ait olan, mensup) ve keyf (keyif, haz, hoşnutluk) sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. “Keyif ehli” anlamına gelir. Buradaki keyf, Arapça kyf kökünden türeyen ve “hâl, ruh durumu, haz” anlamları taşıyan bir isimdir. Kelime, zamanla Türkçede “rahata düşkün, zevkine düşkün kimse” anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
Kullanım Alanları
Gündelik yaşamda rahatına düşkün bireyleri tanımlarken: Konforuna düşkün, acele iş yapmayan, telaştan hoşlanmayan kişileri tanımlamada kullanılır.
Mecazi anlamda ‘ağırkanlı’ ya da ‘yavaş yaşayan’ insanlar için: Hayatı sindirerek yaşayan, anın keyfini çıkaran kişiler için.
Sanat ve edebiyat bağlamında ‘zarif yaşam tarzı’ vurgusuyla: Şiir, öykü ya da denemelerde; eski İstanbul yaşamı, Boğaz keyfi, kahve, mehtap gibi imgelerle birlikte zarif, keyfine düşkün bireyleri tanımlamakta sıkça geçer.
Tembellik ile karıştırılan rahat tavırları ironik biçimde tanımlarken: Yer yer hafif alaycı, ama yargılayıcı olmayan bir tonda da kullanılabilir.
Eski İstanbul ya da Osmanlı yaşam kültürü anlatılarında: Nargile, kahve, şiir, musiki gibi ögelerle bütünleşmiş bir yaşam biçimini çağrıştırır.
Seyahatnamelerde, gezi yazılarında keyifli gezginler için: Rota peşinde değil, keyif peşinde gezen yolcular için kullanılır.