Tanım
- İsim: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü; alın teri.
- Örnek: "Ücret emeğin karşılığıdır." - Anayasa
- İsim: Uzun ve yorucu, özenli çalışma.
- Örnek: "Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir." - Hüseyin Cahit Yalçın
- İsim (toplum bilimi): İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği, hem doğal hem toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci.
Köken
Emek kelimesi, Eski Türkçe emgek (zahmet, eziyet) kelimesinden türetilmiştir. Bu kelime, emge-mek (eziyet çekmek) fiilinden evrilmiştir.
Kullanım Alanları
- Ekonomi ve Sosyal Bilimler: Çalışma ve üretim sürecinde insanların harcadığı fiziksel ve zihinsel güç.
- Felsefe: Emek, insanın doğayla ve toplumla olan etkileşimini değiştiren bir süreç olarak ele alınır.
- Edebiyat: Emeğin değerini, zorluklarını ve insan yaşamındaki yerini anlatan temalar.
Farklı Alanlardaki Kullanım
- Ekonomi: İş gücü, işçi hakları ve üretim süreçlerinde emeğin rolü.
- Toplum Bilimi: Çalışma, bireylerin ve toplumların ekonomik ve sosyal yapılarında değişiklik yaratma süreci olarak ele alınır.
- Edebiyat: Emeğin yüceltilmesi ya da zorlukları, karakterlerin içsel gelişimlerinin bir parçası olarak anlatılır.
Örnek Cümleler
- "Çalışanların emeği, şirketin başarısının temeli olmuştur."
- "Emek vermek, sonunda başarıyı getirir."
- "Emeği geçen herkese teşekkür ederim."
Özel Kullanımlar
- Emek çekmek: Bir şeyin olması için çalışmak, zahmet çekmek.
- Örnek: "Çektiğin emekleri helâl et." - Nâmık Kemal
- Emek vermek: Uzun süre çalışmak, uğraşmak.
- Örnek: "Çok emekler verdim, hep zâyi oldu."
- Emeği geçmek: Üzerinde emeği bulunmak, bir işin olmasına yardımı dokunmak.
- Örnek: "Bu projeye emeği geçen herkese teşekkür ederim."