Abdülhak Şinasi Hisar’ın Geçmiş Zaman Köşkleri adlı eseri, 1956 yılında yayımlanmıştır. Yazar bu eserde, çocukluk ve ilk gençlik yıllarının geçtiği Boğaziçi, Büyükada ve Çamlıca gibi yerlerdeki yaşamını konu edinmiştir. Eserde, bir dönem var olmuş fakat zamanla değişime uğramış İstanbul mekânları ve yaşantıları betimlenmektedir.
Geçmiş Zaman Köşkleri, yazarın bireysel anılarına dayalı bir anlatı sunarken, aynı zamanda İstanbul’un kültürel ve sosyal dokusuna ilişkin gözlemler de içermektedir. Eser, hem Abdülhak Şinasi Hisar’ın edebi üretimi içinde hem de Türk edebiyatı bağlamında belirli bir dönemin yaşam biçimine dair temsiller barındırmaktadır.
Konu ve Temalar
Eserde, Abdülhak Şinasi Hisar’ın çocukluk döneminde karşılaştığı çeşitli olaylar ve çevresindeki kişiler, edebi bir anlatımla aktarılmaktadır. Yazar, bu döneme ait gözlemlerini, farklı toplumsal ve kültürel unsurları içeren karakterler aracılığıyla yansıtır.
Metinde, Hisar’ın çocukluk yıllarında tanıdığı kişiler ve yaşadığı çevre ayrıntılı biçimde betimlenir. Örneğin, Büyükada’daki köşklerinde yaşayan büyükbabası ve Çamlıca’daki köşklerinde, annesinin hastalığı nedeniyle bulunduğu çevreye dair bilgiler, dönemin sosyal yapısını ve kültürel çeşitliliğini temsil eden figürler aracılığıyla verilmektedir. Yazar, İstanbul’un hem maddi hem de manevi yönlerine metin içinde yer vermektedir.
Anlatım ve Üslup
Hisar, eserde yalın ve sade bir anlatım kullanmaktadır. İstanbul, özellikle Boğaziçi çevresi, doğal ve tarihî yönleriyle ayrıntılı biçimde betimlenmiştir. Yazar, geçmişe dair gözlemlerini aktarırken, aynı zamanda zamanın ve değişimin sürekliliğine de dikkat çeker.
Metinde, mekânların ve zamanın dönüşümü anlatılırken, bu değişim karşısında uyum sağlayamayan bireyler, anlatının bir parçası olarak yer almaktadır. Yazarın anlatımında gözleme dayalı unsurların yanı sıra, doğrudan tanıklık etmediği durumlara dair tasvirler de bulunmaktadır. Bu yönüyle eser, geçmişteki İstanbul yaşamına ve kültürel çevreye ilişkin çeşitli izlekler sunmaktadır.