Köken
Hakkısükût kelimesi, Arapça "ḥaḳḳ" (حقّ) "hak, hukuk" ve "sukūt" (سكوت) "susma" kelimelerinin birleşimiyle oluşmuş "ḥaḳḳ-ı sukūt" terkibinden Türkçeye intikal etmiştir.
Kullanım Alanları
Hukuk ve Yasal Haklar: Bir kişinin yasal olarak bir beyanda bulunmak zorunda olmadığı, özellikle suç isnat edildiğinde kendini savunma veya aleyhine delil oluşturmama hakkını ifade eder. Bu, modern hukuk sistemlerinin temel prensiplerinden biridir.
- Örnek: Şüpheli, polis sorgusunda hakkısükûtunu kullanarak ifade vermeyi reddetti.
Etik ve Kişisel Mahremiyet: Bir kişinin sır saklama, özel bilgilerini ifşa etmeme veya bir konuda konuşmama yönündeki ahlaki veya kişisel tercihini belirtmek için kullanılır.
- Örnek: Olayın detayları hakkında hakkısükût kararı alındı ve kimse dışarıya bilgi sızdırmadı.,
İletişim ve Diplomasi: Uluslararası ilişkilerde veya müzakerelerde, tarafların belirli konularda sessiz kalma veya yorum yapmaktan kaçınma durumunu tanımlamak için kullanılır. Bu durum, hassas konularda gerilimi azaltma veya uzlaşma zemini hazırlama amacı taşıyabilir.
- Örnek: Taraflar, barış görüşmelerinin detayları hakkında hakkısükût prensibine uyma konusunda anlaştılar.









