Köken
Hazine-i Hümayun tamlaması, “devlet hazinesi” anlamına gelir ve hem Arapça hem Farsça kökenli unsurlar içerir. Hazine kelimesi, Arapça ḥazīna(t) yani “kıymetli eşya, para saklanan yer” anlamındaki sözcükten alınmıştır. Bu terim, Orta Farsça’da “hazine, gömü” anlamına gelen ganz, gazn veya gazīnag biçimlerinden geçmiş, onların da kökü Eski Farsça ganza- veya gaza- sözcüğüne dayanır.
Tamlamadaki hümayun ise Farsça humāyūn sözcüğünden gelir ve “kutlu, uğurlu, padişaha ait” anlamındadır. Bu sözcük, Farsça ve Orta Farsça’daki humāy (“devlet kuşu”) kelimesinden türetilmiştir. Aynı sözcük, Avestaca’daki humayā- (“kutlu”) biçimiyle de bağlantılıdır; bu yapı Avestaca hu (“iyi, hayırlı”) köküyle, oradan da Hint-Avrupa Anadilindeki yazılı biçimi olmayan hes- (“olmak, iyi olmak”) köküne kadar uzanır.
Kullanım Alanları
- Osmanlı Saray Teşkilatı: Padişahın özel mülkiyetindeki hazineleri barındıran, Topkapı Sarayı içinde korunan kurumsal yapı.
- Maliye ve Devlet Yönetimi: Devletin merkezi hazinesini ifade eder.
- Tarih ve Arşivcilik: Belgeler, beratlar, mücevherler, kutsal emanetler gibi nadir ve kıymetli eşyaların kayıt altına alındığı ve saklandığı yer.
- Edebi ve Mecazi Anlatım: “Zenginlik”, “benzersiz kıymet” veya “gizli bilgi birikimi” gibi soyut anlamlarda da sembolik olarak kullanılabilir.