Tanım
İsim: Bir konunun, metnin veya olayın özeti; kısa ve öz anlatımı.
İsim, mecaz: Sonuç veya nihai değerlendirme.
Köken
“Hülasa” kelimesi, Arapça hülâsa (özet, öz) kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Arapça’da “saflaştırılmış, özü çıkarılmış” anlamına gelen bu kelime, Türkçe’de hem akademik hem de günlük dilde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Osmanlı döneminde resmi belgelerde, metinlerin özünü belirtmek için sıkça yer almıştır.
Kullanım Alanları
Edebiyat ve Akademik Yazım: Bir metnin ana fikrini veya özetini belirtmek için kullanılır.
Günlük Dil: Bir olayın veya konuşmanın kısa ve net anlatımı için kullanılır.
Resmi Yazışmalar: Belgelerin veya açıklamaların kısa bir değerlendirmesi için tercih edilir.
Örnek Cümleler
“Raporun hülasa kısmını okuyarak ana fikri hızlıca anlayabilirsiniz.”
“Toplantının hülasa edildiği yazı, tüm çalışanlara gönderildi.”
“Mümkün olduğu kadar kısa bir hulâsa.” (Refik Halit Karay)
Özel Kullanımlar
Hülasa etmek: Bir şeyi özetlemek veya ana fikrini açıklamak.
Hülasa olarak: Kısaca, öz olarak anlamında kullanılan bir ifade.











.gif&w=256&q=75)