logologo
fav gif
Kaydet
viki star outline
Avatar
Ana YazarElif SARICAN18 Nisan 2025 10:28
Örgün eğitimin okuma yazma öğretilen, kültürel aktarımın gerçekleştiği, bireye bilgi, değer ve tutum kazandırmayı hedefleyen ilk basamağıdır. Türk eğitim tarihi incelendiğinde Cumhuriyet döneminden önce Osmanlı Devleti'nde ilköğretimin amaçlarının "sıbyan mektepleri" tarafından üstlenildiği görülmektedir (bk. Mahalle-Sıbyan Mektepleri). Küttap adıyla da bilinen sıbyan mektepleri Selçuklular döneminde düzenli bir yönetim tertip edilebilmesi için farklılaşan şehir yaşamında yer alacak bir kurum şeklinde oluşturulmuştur (bk. Selçuklular).Osmanlı Devleti döneminde sıbyan mekteplerinde beş-altı yaşında (bazı kaynaklara göre dört yıl dört ay dört günlük) çocuklar eğitime başlamakta, on üç-on beş yaş aralığında büluğ çağında eğitimini tamamlamaktadır. Sıbyan mektepleri devlet tarafından yaptırılan okullar değildir. İstanbul'daki sıbyan okullarının kırk yedisi saraylı kadınlar, onu padişahlar, otuz yedisi paşalar, elli dokuzu ağalar ve esnaf, kırk beşi beyler, çelebiler ve efendiler tarafından yaptırılmıştır. II. Mehmed'in oğlu II. Bayezid'e ait bir vakfiye sıbyan mektepleri içindeki işleyişin tespit edildiği en eski yazılı belgedir. Bu okullarda başlangıçta Kur'an okuması, dualar ve namaz kılma öğretilmiş, yazı dersleri verilmiştir. Bu okulların ders programları ve eğitim süreleriyle ilgili bazı bilgiler 1846 yılında basılan bir talimatnamede görülmektedir. Buna göre eğitim süresi dört yıldır. Bu süre boyunca ise hesap (matematik), ilmihal, memduha risaleleri, elifba, Kur'an, tecvit, harekeli Türkçe, yazı (hat), muhtasar ahlak, Türk dilinde tertip edilmiş lügat, sülüs ve nezih yazıları okutulmuştur. Ders programlarına daha sonra tarih ve coğrafya derslerinin de eklendiği bilinmektedir. Osmanlı Devleti'nde ilköğretimde zorunlu eğitime geçiş oldukça önemli bir gelişmedir ve II. Mahmud'un yayımladığı bir fermanla 1824 yılında ilköğretim zorunlu hale getirilmiştir.Osmanlı eğitim sisteminin ilk ayrıntılı planının yapıldığı 1869 Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi günümüz eğitim sisteminin de temelini oluşturan bir eğitim yasasıdır.Bu nizamnamede de ilköğretimin parasız ve mecburi olması kabul edilmiştir. Türk eğitim sisteminde ilköğretimin kurumsallaştırılmasında özellikle iki yasa dikkat çekmektir. Bunlardan ilki II. Meşrutiyet döneminde geçici ilköğretim kanunu olarak hazırlanan "Tedrîsât-ı İbtidâiye Kanûn-ı Muvakkati"dir. Bu kanunun bazı maddeleri Cumhuriyet döneminde 1950'li yıllara kadar yürürlükte kalmıştır. 1913 yılında Nazır Şükrü Bey tarafından "geçici" kaydıyla çıkarılan yasanın ilk maddesi, "İlköğretim zorunlu ve genel ilkokullar da parasızdır" hükmünü taşımaktadır. Yasaya göre anaokulları ve ana sınıfları, ilkokullar, el işleri ve ihtiraf okulları "ilköğretim" kurumlarıdır.Tedrîsât-ı İbtidâiye Kanûn-ı Muvakkati'nin asıl amacı, ilköğretimde halk desteğini sağlayarak, daha kaliteli bir öğrenim programı ve örgütlenmesini gerçekleştirmek olarak belirtilmiştir. Bu kanun dışında kurumsallaşma adına çıkarılan bir diğer kanun ise Tevhîd-i Tedrisat olmuştur. Bu kanun eğitim öğretimde birlik esasına dayanır. Tevhîd-i Tedrisat Kanunu ile birlikte ülkedeki bütün okullar devlet eliyle yönetilen ve düzenlenen bir yapıya kavuşmuştur. Bu işleyişteki sorumluluk Millî Eğitim Bakanlığı'na bırakılmıştır.Cumhuriyet döneminin ilk anayasası ile de zorunlu eğitim vurgulanmıştır. Zorunlu eğitim, Cumhuriyet'in ilk yıllarında beş yıllık bir süreci kapsamıştır. Zorunlu eğitim süresi, 1789 sayı ve 1973 tarihli Millî Eğitim Temel Kanunu'nun kabulünden sonra ise altı-on dört yaşlarıyla sınırlandırılmıştır. 1970'li yıllarda sekiz yıllık zorunlu eğitime geçişin sinyallerini veren bu gelişmeler uygulamada gerçekleştirilememiştir. 1997 yılında 4306 sayılı yasa ile sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmiştir. Resmî Gazete'de yayımlanan yasaya göre ilköğretim kesintisiz şekilde sekiz yıl şeklinde yapılacak, bitirenler ilköğretim diploması alacak, ilköğretim okulu ifadesi ilkokul ve ortaokulu kapsayacak şekilde kullanılacak, etkin bir yöneltme işlevi sergilenecek ve belirli bir süre eğitime katkı payı alınacaktır. Böylece ilk ve orta okullar birleştirilerek ilköğretim okulları olarak tanımlanmış ve zorunlu eğitim (altı-on dört yaş) ilköğretim çağı olarak isimlendirilmiştir. 11 Mart 2012 tarihinde kabul edilen ve 11 Nisan 2012'de Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 nolu kanun ile zorunlu eğitim süresi liseyi de kapsayacak biçimde on iki yıla çıkarılmış, bu süre 4+4+4 olarak kademelendirilmiştir. Bu düzenlemeyle önceki kanun değişikliğinde yer alan "sekiz yıllık kesintisiz" ibaresi değiştirilerek zorunlu eğitim 4+4+4 şeklinde üç kademeli bir yapıya dönüştürülmüştür. Okul kademeleri ilkokul, ortaokul ve lise olarak yeniden belirlenmiştir. Böylece bazı teknik ve mesleki ortaokullar ile İmam-Hatip ortaokulları yeniden açılmıştır. Bu düzenleme günümüzde de devam etmektedir. Bugün Türkiye'de ilköğretim ile kastedilen dört yıl süreli ve zorunlu ilkokul ile dört yıl süreli ve zorunlu ortaokul kurumlarıdır (bk. Zorunlu Eğitim).
badge borderhover badge border
avatar
Türk Maarif Ansiklopedisi Kategorisi
Kurulları tarafından
onaylanmıştır.

İLKÖĞRETİM

Board Main İcon
Wiki Card Image
Maarif Okullarında ilköğretim öğrencileri

Örgün eğitimin okuma yazma öğretilen, kültürel aktarımın gerçekleştiği, bireye bilgi, değer ve tutum kazandırmayı hedefleyen ilk basamağıdır. Türk eğitim tarihi incelendiğinde Cumhuriyet döneminden önce Osmanlı Devleti'nde ilköğretimin amaçlarının "sıbyan mektepleri" tarafından üstlenildiği görülmektedir (bk. Mahalle-Sıbyan Mektepleri). Küttap adıyla da bilinen sıbyan mektepleri Selçuklular döneminde düzenli bir yönetim tertip edilebilmesi için farklılaşan şehir yaşamında yer alacak bir kurum şeklinde oluşturulmuştur (bk. Selçuklular).



Osmanlı Devleti döneminde sıbyan mekteplerinde beş-altı yaşında (bazı kaynaklara göre dört yıl dört ay dört günlük) çocuklar eğitime başlamakta, on üç-on beş yaş aralığında büluğ çağında eğitimini tamamlamaktadır. Sıbyan mektepleri devlet tarafından yaptırılan okullar değildir. İstanbul'daki sıbyan okullarının kırk yedisi saraylı kadınlar, onu padişahlar, otuz yedisi paşalar, elli dokuzu ağalar ve esnaf, kırk beşi beyler, çelebiler ve efendiler tarafından yaptırılmıştır. II. Mehmed'in oğlu II. Bayezid'e ait bir vakfiye sıbyan mektepleri içindeki işleyişin tespit edildiği en eski yazılı belgedir. Bu okullarda başlangıçta Kur'an okuması, dualar ve namaz kılma öğretilmiş, yazı dersleri verilmiştir. Bu okulların ders programları ve eğitim süreleriyle ilgili bazı bilgiler 1846 yılında basılan bir talimatnamede görülmektedir. Buna göre eğitim süresi dört yıldır. Bu süre boyunca ise hesap (matematik), ilmihal, memduha risaleleri, elifba, Kur'an, tecvit, harekeli Türkçe, yazı (hat), muhtasar ahlak, Türk dilinde tertip edilmiş lügat, sülüs ve nezih yazıları okutulmuştur. Ders programlarına daha sonra tarih ve coğrafya derslerinin de eklendiği bilinmektedir. Osmanlı Devleti'nde ilköğretimde zorunlu eğitime geçiş oldukça önemli bir gelişmedir ve II. Mahmud'un yayımladığı bir fermanla 1824 yılında ilköğretim zorunlu hale getirilmiştir.



Osmanlı eğitim sisteminin ilk ayrıntılı planının yapıldığı 1869 Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi günümüz eğitim sisteminin de temelini oluşturan bir eğitim yasasıdır.



Bu nizamnamede de ilköğretimin parasız ve mecburi olması kabul edilmiştir. Türk eğitim sisteminde ilköğretimin kurumsallaştırılmasında özellikle iki yasa dikkat çekmektir. Bunlardan ilki II. Meşrutiyet döneminde geçici ilköğretim kanunu olarak hazırlanan "Tedrîsât-ı İbtidâiye Kanûn-ı Muvakkati"dir. Bu kanunun bazı maddeleri Cumhuriyet döneminde 1950'li yıllara kadar yürürlükte kalmıştır. 1913 yılında Nazır Şükrü Bey tarafından "geçici" kaydıyla çıkarılan yasanın ilk maddesi, "İlköğretim zorunlu ve genel ilkokullar da parasızdır" hükmünü taşımaktadır. Yasaya göre anaokulları ve ana sınıfları, ilkokullar, el işleri ve ihtiraf okulları "ilköğretim" kurumlarıdır.



Tedrîsât-ı İbtidâiye Kanûn-ı Muvakkati'nin asıl amacı, ilköğretimde halk desteğini sağlayarak, daha kaliteli bir öğrenim programı ve örgütlenmesini gerçekleştirmek olarak belirtilmiştir. Bu kanun dışında kurumsallaşma adına çıkarılan bir diğer kanun ise Tevhîd-i Tedrisat olmuştur. Bu kanun eğitim öğretimde birlik esasına dayanır. Tevhîd-i Tedrisat Kanunu ile birlikte ülkedeki bütün okullar devlet eliyle yönetilen ve düzenlenen bir yapıya kavuşmuştur. Bu işleyişteki sorumluluk Millî Eğitim Bakanlığı'na bırakılmıştır.



Cumhuriyet döneminin ilk anayasası ile de zorunlu eğitim vurgulanmıştır. Zorunlu eğitim, Cumhuriyet'in ilk yıllarında beş yıllık bir süreci kapsamıştır. Zorunlu eğitim süresi, 1789 sayı ve 1973 tarihli Millî Eğitim Temel Kanunu'nun kabulünden sonra ise altı-on dört yaşlarıyla sınırlandırılmıştır. 1970'li yıllarda sekiz yıllık zorunlu eğitime geçişin sinyallerini veren bu gelişmeler uygulamada gerçekleştirilememiştir. 1997 yılında 4306 sayılı yasa ile sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmiştir. Resmî Gazete'de yayımlanan yasaya göre ilköğretim kesintisiz şekilde sekiz yıl şeklinde yapılacak, bitirenler ilköğretim diploması alacak, ilköğretim okulu ifadesi ilkokul ve ortaokulu kapsayacak şekilde kullanılacak, etkin bir yöneltme işlevi sergilenecek ve belirli bir süre eğitime katkı payı alınacaktır. Böylece ilk ve orta okullar birleştirilerek ilköğretim okulları olarak tanımlanmış ve zorunlu eğitim (altı-on dört yaş) ilköğretim çağı olarak isimlendirilmiştir. 11 Mart 2012 tarihinde kabul edilen ve 11 Nisan 2012'de Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 nolu kanun ile zorunlu eğitim süresi liseyi de kapsayacak biçimde on iki yıla çıkarılmış, bu süre 4+4+4 olarak kademelendirilmiştir. Bu düzenlemeyle önceki kanun değişikliğinde yer alan "sekiz yıllık kesintisiz" ibaresi değiştirilerek zorunlu eğitim 4+4+4 şeklinde üç kademeli bir yapıya dönüştürülmüştür. Okul kademeleri ilkokul, ortaokul ve lise olarak yeniden belirlenmiştir. Böylece bazı teknik ve mesleki ortaokullar ile İmam-Hatip ortaokulları yeniden açılmıştır. Bu düzenleme günümüzde de devam etmektedir. Bugün Türkiye'de ilköğretim ile kastedilen dört yıl süreli ve zorunlu ilkokul ile dört yıl süreli ve zorunlu ortaokul kurumlarıdır (bk. Zorunlu Eğitim).

Kaynakça

Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi: M.Ö. 1000-M.S. 2019. Ankara 2021.
Başgöz, İlhan – Wilson, Howard E. Türkiye Cumhuriyeti’nde Eğitim ve Atatürk. Ankara 1979.
Berker, Aziz. Türkiye’de İlköğretim I, 1838-1908. Ankara 1945.
Binbaşıoğlu, Cavit. Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi. İstanbul 1995.
Cicioğlu, Hasan. Türkiye Cumhuriyeti’nde İlk ve Ortaöğretim. Ankara 1982.
Ergin, Osman [Nuri]. Türkiye Maarif Tarihi. İstanbul 1977.
Kodaman, Bayram. Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi. Ankara 1991.
MEB. X. Millî Eğitim Şûrası. Ankara 1981.
Oktay, Ayla. “21. Yüzyılda Yeni Eğimler ve Eğitim”. 21. Yüzyılda Eğitim ve Türk Eğitim Sistemi. haz. O. Oğuz v.dğr. Ankara 2010.
Tonguç, İsmail Hakkı. İlköğretim Kavramı. Ankara 1946.
Türkiye’de Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Sistemi Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri ed. Servet Özdemir, vd. Ankara 2007.
Elif SARICAN, "İLKÖĞRETİM", Türk Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/ilkogretim/#yazar-1 (16.04.2025).

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme
KÜRE'ye Sor