Cemil Meriç’in Işık Doğudan Gelir adlı eseri, Doğu ve Batı düşünce dünyasını ele alan, bu iki medeniyetin kültürel ve entelektüel birikimlerini karşılaştıran bir kitaptır. İlk kez 1984 yılında yayımlanan bu kitap, Meriç’in Doğu medeniyetine duyduğu hayranlık ve Batı’nın entelektüel üstünlük iddialarına yönelik eleştirileriyle dikkat çeker. Eser, okuru Doğu’nun bilgelik, maneviyat ve hikmetle yoğrulmuş derinliklerini keşfetmeye davet ederken, Batı’nın bilimsel ve teknolojik ilerlemelerinin insanlık üzerindeki etkilerini tartışır. Meriç, bu eserinde, medeniyetler arasındaki etkileşimi ve bir toplumun kendi öz değerlerini koruyarak gelişme yolunda nasıl ilerleyebileceğini sorgulamaktadır.

Işık Doğudan Gelir
Kitabın İçeriği
Doğu ve Batı Üzerine Düşünceler
Cemil Meriç, kitabında Doğu’nun derin düşünce geleneği ve manevi zenginliğini yüceltir. Ona göre, Doğu medeniyeti bilgelik ve hikmeti temsil ederken, Batı medeniyeti daha çok maddi unsurlara yönelmiştir. Meriç, Doğu’nun insan ruhuna hitap eden yönlerini vurgularken, Batı’nın yalnızca teknik başarılarla değil, düşünsel mirasıyla da ele alınması gerektiğini belirtir. Bu bölümde, medeniyetler arasındaki farklılıklar ve birbirlerini tamamlayıcı yönler ayrıntılı bir şekilde işlenir.
Kültürün Rolü ve Kimlik Arayışı
Eser, kültürün bir toplumun kimliğini şekillendiren en önemli unsur olduğunu savunur. Meriç, Doğu’nun kültürel değerlerinin Batı karşısında nasıl zayıfladığını ve bu durumun toplumların kimlik bunalımına yol açtığını tartışır. Türk toplumunun, Doğu’nun manevi mirasını koruyarak Batı’nın bilimsel ilerlemelerinden faydalanabileceğini vurgular. Kültürün, bir milletin tarihsel hafızası ve varoluş kaynağı olduğu fikri, kitabın merkezinde yer almaktadır.
Aydınların Sorumluluğu
Meriç, aydınlara toplumun rehberi olma görevi yükler. Ancak, Türk aydınlarının Batı özentisi nedeniyle kendi kültürel miraslarına sırt çevirdiğini ve topluma yabancılaştığını ifade eder. Aydınların, Doğu’nun bilgelik birikimini sahiplenmesi ve topluma doğru bir yön vermesi gerektiğini savunan yazar, bu sorumluluğun yerine getirilmediği durumlarda toplumların kimlik ve değer krizine sürükleneceğini öne sürmektedir.
Doğu’nun Bilgelik Kaynakları
Eserde, Doğu medeniyetinin bilgelik kaynakları ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Meriç, Hint felsefesi, İslam medeniyeti ve Çin düşüncesi gibi farklı Doğu geleneklerinden örnekler sunar. Doğu’nun insana dair bilgi birikiminin Batı medeniyetine de ışık tuttuğunu belirten yazar, bu birikimin insanlığın ortak mirası olduğunu ifade eder. Bu bölümde, Doğu’nun evrensel değerleri ve bunların çağdaş dünyaya yansımaları ele alınmaktadır.
Birlikte Var Olma ve Uyum
Cemil Meriç, Doğu ve Batı medeniyetlerinin çatışmadan ziyade birbirlerini tamamlayabileceklerini savunur. Ona göre, medeniyetlerin güçlü yönlerini birleştirmek, insanlık için daha sürdürülebilir bir gelecek yaratabilir. Bu görüş, kitabın ana mesajlarından biri olarak öne çıkmaktadır.

