KÜRE LogoKÜRE Logo
İstibdâd
Genel Kültür+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Ai badge logo

İstibdâd

Genel Kültür+2 Daha
1.
Baskıcı ve otoriter bir yönetim biçimi. Tek bir kişinin veya dar bir grubun sınırsız yetkiyle hareket ettiği, özgürlüklerin kısıtlandığı yönetim anlayışı."İstibdad rejimleri, çoğunlukla basın özgürlüğünü kısıtlar."
İsim

İşaret Dili

i gifİ
s gifs
t gift
i gifi
b gifb
d gifd
â gifâ
d gifd

Köken

Kelime, Arapça kökenlidir. Arapça “اِسْتِبْدَاد” (istibdād) kelimesinden Türkçeye geçmiştir. “Baskı kurma, tek başına yönetme” anlamına gelir. Osmanlı döneminde, bazı padişahların yönetimi için kullanılan bir terim olarak siyasal literatüre girmiştir.

Kullanım Alanları

İstibdad terimi, siyaset bilimi, tarih ve sosyoloji alanlarında yaygın olarak kullanılır. Otoriter rejimler, mutlak monarşiler ve baskıcı yönetimler için bir tanımlama olarak yer alır. Ayrıca, bireysel ilişkilerde veya kurumsal yapılar içinde de baskıcı ve tek taraflı karar mekanizmalarını tarif etmek için kullanılabilir.

Farklı Alanlardaki Kullanım

Siyaset Bilimi:

İstibdad, otoriter veya totaliter rejimleri tanımlamak için kullanılır. Bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek elde toplandığı yönetim biçimlerini ifade eder.

Örnek: “İstibdad rejimlerinde halkın siyasi hakları yok sayılır.”


Tarih:

Osmanlı Devleti'nde II. Abdülhamid dönemi (1876-1908) "İstibdat Dönemi" olarak anılır. Bu dönemde muhalefetin bastırılması ve merkeziyetçi yönetim ön plandaydı. 

Örnek: “Meşrutiyet yanlıları, istibdad yönetimine karşı harekete geçti.”


Sosyoloji:

Toplumlarda bireysel hakların kısıtlanması, ifade özgürlüğünün engellenmesi gibi durumları tanımlamak için kullanılır. 

Örnek: “Toplumsal istibdad, bireylerin düşüncelerini özgürce ifade edememesine yol açar.”


Edebiyat:

Özellikle Tanzimat ve Servet-i Fünun dönemlerinde, istibdad kavramı baskıcı yönetime karşı eleştirel eserlerde yer almıştır. Namık Kemal, Tevfik Fikret gibi yazarlar eserlerinde bu kavrama sıkça değinmiştir. 

Örnek:  “Namık Kemal, istibdada karşı hürriyeti savunan eserler yazmıştır.”


Felsefe:

Baskıcı yönetimlerin bireyin özgürlüğüne zarar verdiğini savunan filozoflar tarafından ele alınmıştır. John Locke, Montesquieu ve Rousseau gibi düşünürler, istibdadın hukuk ve özgürlük ile bağdaşmadığını ileri sürmüştür. 

Örnek: “Rousseau, istibdadın toplum sözleşmesine aykırı olduğunu savunmuştur.”

Kaynakça

Mardin, Ş. (1991). Türk Modernleşmesi: Makaleler 4. İstanbul: İletişim Yayınları.

Cevdet Paşa, A. (1854). Tarih-i Cevdet. İstanbul: Matbaa-i Amire.

Türk Dil Kurumu. (2024). Güncel Türkçe Sözlükhttps://sozluk.gov.tr

Rousseau, J.-J. (1762). Du Contrat Social (Toplum Sözleşmesi). Paris: Marc Michel Rey.

Montesquieu, C. (1748). De l'Esprit des Lois (Kanunların Ruhu). Cenevre: Barrillot & Fils.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarÇağrı Ali Ceylan15 Şubat 2025 18:14

Etiketler

KÜRE'ye Sor