Köken
Kazara kelimesi, Türkçeye Farsça ḳażārā (قضارا) sözcüğünden geçmiş olup, “kaza ile, istemeden, rastlantı sonucu” anlamında kullanılır. Farsça bu sözcük, Arapça ḳaḍāʾ (قضاء) kelimesinden türetilmiştir. Ḳaḍāʾ, Arapçada “yargı, hüküm, takdir” anlamına gelir ve özellikle Tanrısal irade ya da kader bağlamında “alın yazısı, ilahî hüküm” gibi anlamlar taşır. Kazara ifadesi bu kökten türeyerek, olayların kişinin iradesi dışında, Tanrısal takdir ya da rastlantı sonucu meydana geldiği düşüncesini yansıtır. Etimolojik olarak bu yapı, Arapça isim (ḳaḍāʾ) + Arapça / Farsça zarf eki (-rā) birleşimiyle oluşmuş zarf görevli bir kalıptır.
Kullanım Alanları
- Gündelik dil: “Kazara oldu”, “kazara çarptım” gibi ifadelerde, istem dışı ve kasıtsız gerçekleşen olayları anlatmak için kullanılır.
- Hukuki ve etik bağlam: Fiilin irade dışı olduğunu vurgulamak için başvurulan bir ifadedir; “kazara zarar vermek”.
- Edebiyat ve anlatı: Anlatılarda olayların rastlantısal biçimde geliştiğini ifade eden anlatım kalıbı olarak yer alır.
- Mecazi kullanım: “Kazara ünlü olmak”, “kazara bir işe girmek” gibi ifadelerle beklenmedik biçimde gelişen sonuçlar anlatılır.





