Kentsel tarım, kent ve kent çevresindeki alanlarda gıda üretimi, işlenmesi ve dağıtımını içeren çeşitli faaliyetleri tanımlayan bir kavramdır. Hızlı kentleşme, artan nüfusun gıda ihtiyacı ve sürdürülebilir yaşam arayışları gibi etkenlerle aktif hale gelen kentsel tarım, aynı zamanda sürdürülebilir kentsel gelişme politikaları içerisinde üretken kentsel alanların oluşturulması ve kendini besleyen kentlerin yaratılmasına yönelik önemli araçlardan biri olarak kabul edilmektedir. Kapsamı, gıda ve gıda dışı ürünlerin yetiştirilmesinin yanı sıra, bu ürünlerin işlenmesi ve dağıtım süreçlerini de içerebilmektedir.

Kentsel Tarım Örneği. (Unsplash)
Tarihsel Gelişimi
Kentsel tarımın uygulamaları, modern bir kavram olarak anılsa da, kökleri antik çağlara kadar uzanmaktadır. Örneğin Babil'in Asma Bahçeleri M.Ö. 575'li yıllara tarihlenmektedir. 19. yüzyılda Avrupa'da hobi bahçeleri, Afrika'daki sömürgelerde kurulan bostanlar ve Meksika'daki "chinampas" gibi geleneksel tarım sistemleri kentsel tarımın erken dönem örnekleri arasında sayılabilir. Dünya Savaşları gibi büyük kriz dönemlerinde, gıda kıtlığına bir çözüm olarak birçok ülkede kentsel tarım uygulamaları yaygınlaşmıştır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde I. Dünya Savaşı sırasında milyonlarca kent bahçesi kurulmuştur. 1970'li yıllarda ise çevresel sorunlara artan ilgi ve alternatif yaşam arayışlarıyla birlikte kentsel gıda üretimi yeniden gündeme gelmiş, özellikle ABD'de toplum bahçeleri hareketiyle modern kentsel tarımın temelleri atılmıştır. Son yıllarda hızlı kentleşme, gıda tedarik zincirlerindeki sorunlar ve COVID-19 pandemisi gibi küresel gelişmeler, kentsel tarıma olan ilgiyi daha da artırmıştır.
Kentsel Tarım Türleri ve Uygulama Biçimleri
Kentsel tarım, amacına, ölçeğine ve bulunduğu yere göre çeşitli türlere ayrılmaktadır. Temel olarak ticari olan ve ticari olmayan uygulamalar şeklinde sınıflandırılabilir.
Ticari Olmayan Uygulamalar
Bu tür genellikle bireylerin veya toplulukların kendi tüketimleri, sosyal etkileşim, eğitim veya rekreasyon amacıyla yürüttüğü faaliyetleri içerir. Başlıca örnekleri şunlardır:
- Özel bahçeler (evlerin avlularında, balkonlarında).
- Topluluk bahçeleri (hobi bahçeleri olarak da bilinir); kent sakinlerinin bir araya gelerek ortaklaşa veya bireysel parsellerde tarım yaptığı alanlardır.
- Kurumsal bahçeler (okul, hastane gibi kurumların bünyesinde kurulan bahçeler).
- Gösteri ve eğitim bahçeleri.
- Yenilebilir peyzaj uygulamaları ve gerilla bahçeciliği (izinsiz olarak boş alanların bitkilendirilmesi).
Ticari Uygulamalar
Bu kategorideki faaliyetler, üretilen ürünlerin pazara sunulması ve gelir elde edilmesi amacını taşır. Kent içi veya kent çevresinde kurulan ticari çiftlikler, seralar, mantar üretim tesisleri ve arıcılık gibi uğraşların yanı sıra, bu ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve satışı için gerekli altyapı ve organizasyonları da kapsar.
Kent Çevresi (Peri-Urban) Tarım
Kent merkezi ile kırsal alanlar arasında kalan geçiş bölgelerinde (peri-urban alanlar) yapılan tarımsal faaliyetlerdir. Bu bölgeler, hem kentsel hem de kırsal özellikler taşıyabilir ve kent içi tarıma kıyasla genellikle daha geniş arazilerde, daha büyük ölçekli üretim yapma potansiyeline sahiptir. Kentin gıda ihtiyacının karşılanmasında ve kentsel yayılmanın planlı yönlendirilmesinde önemli bir rol oynayabilir.
Kentsel tarım faaliyetleri, konut bahçeleri, apartmanların çatı ve balkonları, boş kamu veya özel araziler, parklar, yol kenarları, okul bahçeleri ve hatta binaların dikey yüzeyleri gibi çok çeşitli alanlarda gerçekleştirilebilmektedir.
Uygulama Yöntemleri ve Teknikler
Kentsel tarımda, geleneksel toprağa dayalı tarım yöntemlerinin yanı sıra, özellikle alan kısıtı, toprak verimsizliği veya kirliliği gibi sorunların olduğu durumlarda modern ve yenilikçi teknikler de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Geleneksel Topraklı Tarım
Kent bostanları, hobi bahçeleri ve ev bahçelerinde en sık rastlanan yöntemdir. Toprağın işlenmesi, gübrelenmesi ve sulanması gibi klasik tarım uygulamalarını içerir.
Topraksız Tarım Sistemleri
Bitkilerin toprak olmaksızın, besin eriyikleri içerisinde veya nötr yetiştirme ortamlarında geliştirildiği yöntemlerdir. Bu sistemler su ve besin kullanımında verimlilik sağlayabilir ve kontrollü ortamlarda yıl boyu üretime olanak tanıyabilir. Başlıca topraksız tarım teknikleri şunlardır:
- Hidroponik: Bitki köklerinin doğrudan besin çözeltisi içinde veya perlit, vermikülit, kokopit gibi katı ortamlarda besin çözeltisiyle temas halinde yetiştirildiği sistemdir.
- Akuaponik: Akuakültür (balık veya diğer su canlıları yetiştiriciliği) ile hidroponik sistemlerin entegre edildiği simbiyotik bir sistemdir. Balık atıkları, bitkiler için doğal gübre görevi görürken, bitkiler de suyu temizleyerek balıklar için uygun bir ortam sağlar.
- Aeroponik: Bitki köklerinin havada asılı durduğu ve besin çözeltisinin sis veya buhar halinde köklere püskürtüldüğü bir yöntemdir.
Dikey Tarım (Vertical Farming)
Özellikle kentsel alanlarda yer darlığına çözüm olarak geliştirilmiş bir yöntemdir. Ürünlerin raflar, duvarlar veya kuleler gibi dikey yapılar üzerinde katmanlar halinde yetiştirilmesini ifade eder. Genellikle topraksız tarım teknikleri ve kontrollü çevre koşulları (ışık, sıcaklık, nem) altında uygulanır.
Bu modern sistemlerde, doğal güneş ışığının yetersiz olduğu durumlarda veya kapalı alanlarda bitki gelişimi için LED (Light-Emitting Diode) gibi yapay aydınlatma kaynaklarından faydalanılmaktadır.
Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Etkileri
Kentsel tarım uygulamalarının kent yaşamına ve kent ekosistemlerine çeşitli açılardan etkileri olduğu rapor edilmektedir.
Ekonomik Katkıları
Kentsel tarım, bireyler ve aileler için ek gelir kaynağı oluşturabilir veya gıda harcamalarında tasarruf sağlayarak hane bütçesine katkıda bulunabilir. Yerel düzeyde istihdam olanakları yaratabilir ve özellikle küçük ölçekli girişimciliği teşvik edebilir. Aynı zamanda, yerel gıda üretimi ve satışı yoluyla yerel ekonomilerin canlanmasına yardımcı olabilir.
Sosyal İşlevleri ve Toplumsal Etkileri
En önemli sosyal işlevlerinden biri, kent sakinlerinin taze, sağlıklı ve besleyici gıdaya erişimini artırması ve gıda güvencesine katkıda bulunmasıdır. Topluluk bahçeleri gibi ortak alanlar, sosyal etkileşimi, komşuluk ilişkilerini ve topluluk bağlarını güçlendirir. Bireylere doğayla temas kurma, toprakla uğraşma ve yeni beceriler öğrenme (eğitim) fırsatı sunar. Aynı zamanda, rekreasyonel bir aktivite olanağı sağlar ve "hortikültürel terapi" gibi uygulamalarla insanların fiziksel ve ruhsal sağlığına olumlu etkilerde bulunabilir. Bazı durumlarda, dışlanmış grupların topluma yeniden kazandırılması (rehabilitasyon) sürecinde de kullanılabilmektedir.
Çevresel Rolü ve Ekolojik Katkıları
Kentsel tarım, kentlerde yeşil alanların artırılmasına ve bu sayede kent ekosistemlerinin iyileştirilmesine yardımcı olur. Bitki örtüsü, hava kalitesinin artırılmasına, kentsel ısı adası etkisinin azaltılmasına ve yağmur suyunun daha iyi yönetilmesine katkı sağlayabilir. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve artırılması için habitatlar oluşturabilir. Organik kentsel atıkların kompostlaştırılarak tarımsal üretimde yeniden kullanılması, atık yönetimine olumlu bir katkı sunar. Gıdanın üretildiği yerden tüketildiği yere olan mesafenin kısalması (kısa tedarik zincirleri), gıda taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyonlarının ve enerji tüketiminin azalmasına olanak tanıyabilir.

Kentsel Tarım Örneği. (Unsplash)
Sürdürülebilirlik ve Kentsel Gelişmeyle İlişkisi
Kentsel tarım, sürdürülebilir kentsel gelişme stratejilerinin ve kendini besleyebilen, daha yaşanabilir kentler oluşturma çabalarının önemli bir bileşeni olarak değerlendirilmektedir. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'ndan (SKA) açlığa son verilmesi, sağlıklı ve kaliteli yaşamın sağlanması, sürdürülebilir şehirler ve topluluklar oluşturulması, sorumlu üretim ve tüketim kalıplarının benimsenmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi hedeflere ulaşılmasına çeşitli düzeylerde katkı sağlama potansiyeli taşımaktadır. Kent planlama süreçlerine entegre edildiğinde, kentsel mekanların daha verimli kullanılmasına ve kentlerin ekolojik, sosyal ve ekonomik direncini artırmaya yardımcı olabilir.
Dünya'dan ve Türkiye'den Örnekler
Kentsel tarım, dünya genelinde farklı sosyo-ekonomik ve coğrafi koşullara sahip birçok kentte çeşitli biçimlerde uygulanmaktadır.
Dünyadan Örnekler
Afrika ve Latin Amerika kıtalarında kent nüfusunun önemli bir bölümü kentsel tarım faaliyetlerinde bulunmaktadır. Küba, ulusal düzeyde kentsel tarımı destekleyen ve kent içindeki boş arazileri tarımsal üretime açan politikalarıyla bilinmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde Detroit ve Kansas gibi şehirlerde topluluk bahçeleri ve göçmenlere yönelik tarım projeleri dikkat çekerken, Kanada'nın Montreal kentinde geniş katılımlı topluluk bahçeciliği faaliyetleri yürütülmektedir. Avrupa'da Berlin'deki yaygın topluluk bahçeleri, Birleşik Krallık'taki kent çevresi agroekoloji projeleri (örneğin, "The Fringe Farming" ve Londra'daki Organiclea Hawkwood Fidanlığı) ve Hollanda'nın Almere kentindeki Oosterwold gibi planlı kentsel tarım yerleşimleri önemli örneklerdir. Paris'te büyük bir sergi kompleksinin çatısında Avrupa'nın en büyük kentsel çiftliklerinden birinin kurulması ve hatta Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) topraksız tarım teknikleriyle bitki yetiştirme deneyleri yapılması, kentsel tarımın uygulama alanlarının çeşitliliğini göstermektedir.
Türkiye'den Örnekler
Türkiye'de kentsel tarımın köklü bir geçmişi bulunmaktadır; İstanbul'daki tarihi Yedikule Bostanları bunun en bilinen örneğidir. Günümüzde ise çeşitli belediyeler ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yürütülen hobi bahçeleri (örneğin, Eskişehir ve Konya'da), tıbbi bitki bahçeleri (örneğin, Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi), yeşil çatı uygulamaları ve bazı üniversitelerde (örneğin, Yıldız Teknik Üniversitesi) topraksız tarım denemeleri gibi çağdaş uygulamalar mevcuttur. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "Yeşil Altyapı Stratejisi" gibi yerel yönetim planlarında ve On İkinci Kalkınma Planı (2024-2028) gibi ulusal politika belgelerinde, önemli tüketim merkezi olan kentlerin çeperlerinde kentsel tarımın geliştirilmesine yönelik hedeflere yer verilmektedir.
Politika, Planlama ve Zorluklar
Kentsel tarımın potansiyelinden tam olarak yararlanılabilmesi için destekleyici politikaların geliştirilmesi ve kent planlama süreçlerine etkin bir şekilde entegre edilmesi gerekmektedir. Ancak kentsel tarım uygulamaları, çeşitli zorluklarla da karşı karşıyadır. Bunlar arasında en önemlileri; uygun araziye erişim ve kullanım hakkı güvencesinin olmaması, kent topraklarında bulunabilen ağır metal gibi kirleticiler, su kaynaklarının kısıtlılığı ve sürdürülebilir yönetimi, başlangıç sermayesi ve finansal destek mekanizmalarının yetersizliği ile teknik bilgi ve beceri eksikliği sayılabilir. Yerel ve merkezi yönetimlerin bu zorlukların aşılmasında ve kentsel tarımın teşvik edilmesinde önemli rolleri bulunmaktadır. Kentsel Tarım Ağı (TUAN) ve Kentsel Tarım ve Ormancılık Kaynak Merkezleri (RUAF) gibi uluslararası kuruluşlar da bu alanda bilgi paylaşımı ve politika geliştirme süreçlerini desteklemektedir.

