Köken
"Kompresör" kelimesi, Türkçeye Fransızca compresseur biçiminden geçmiş olup, “hava ya da gazı sıkıştıran makine, basınçlı hava üretme aygıtı” anlamında kullanılır. Bu sözcük, Fransızca compresser (“sıkıştırmak”) fiilinden, fiilden aygıt ismi türeten +(t)eur ekiyle oluşturulmuştur. Bu yapı, “sıkıştırma işini yapan cihaz” anlamını taşır.
Compresser fiilinin kökeni ise, Latincede “birlikte” anlamına gelen com- öneki ile “basmak, bastırmak, sıkıştırmak” anlamındaki Latince premere fiilinin birleşiminden oluşan compremere yapısına dayanır. Premere, birçok Batı dilinde “baskı, sıkışma, yoğunluk” gibi anlamlar taşıyan kelimelerin temelini oluşturan köktür (örneğin: pressure, depression, impression). Böylece kompresör kelimesi, teknik anlamda gazları ya da havayı yüksek basınçla sıkıştıran bir aygıtı tanımlarken, etimolojik olarak da “birlikte bastıran” fikrine dayanmaktadır.
Kullanım Alanları
- Makine mühendisliği ve endüstride: Basınçlı hava üreten makinelerin tanımında.
- Otomotiv ve klima sistemlerinde: Hava veya gazın sıkıştırıldığı devre bileşeni olarak.
- Tıp teknolojisinde: Nefes destek cihazları veya medikal hava üreticilerinde.
- Ses mühendisliğinde (mecazi teknik kullanım): Ses düzeylerini dengelemek için kullanılan dijital/sayısal kompresörlerde.
- Ev ve atölye tipi araçlarda: Hava tabancası, boya püskürtme cihazı gibi aletlerde güç kaynağı olarak.









