Köy Seyirlik Oyunları, kırsal kesimde yaşayan halkın, özellikle uzun kış aylarında, ayrıca düğünlerde ve bayramlarda eğlenmek ve vakit geçirmek amacıyla düzenleyip oynadığı, dramatik karakter taşıyan geleneksel temsillerdir. Tarihi kaynaklara göre oldukça eski bir sözlü geleneğe dayanan bu oyunlar, Anadolu’da 1071’den sonra ozanların faaliyetlerine paralel olarak devam etmiş ve varlığını günümüze kadar sürdürmüştür. Şehir kültürü ürünü olan Karagöz (Gölge Oyunu) ve Orta Oyunu'ndan daha eski kabul edilir. Prof. Dr. Şükrü Elçin, bu oyunları tanımlamak için "Köy Ortaoyunu" terimini de kullanmıştır.【1】
Genel Özellikleri ve Niteliği
Köy Seyirlik Oyunları, Geleneksel Türk Tiyatrosu geleneği içinde önemli bir yer tutar. Köylüler tarafından genellikle “Oyun yapma” veya “Oyun çıkarma” adları altında icra edilen bu temsillerin en önemli vasıflarından biri anonim oluşlarıdır; yani yaratıcısı belli değildir. Oyunlar, yazılı bir metne dayanmaz. Belirli bir çatısı olmasına rağmen, oyuncuların yeteneği, seyircinin tepkisi ve katılımıyla doğmaca (tuluat) olarak oynanır. Müzikli, danslı, sözsüz ve türkülü oyunların çatıları ise daha belirlidir. Oyunlarda yönetici ya da yönetmen, gerçekte gelenek ve göreneklerdir. Yönetici figürünün belirmeye başladığı yörelerde bu kişiye "Delikanlı başı", "Köse", "Meydancı" veya "Oyuncubaşı"gibi adlar verilir. Bu kişiler, oyunların özüne uygun, eski biçimde yürütülmesini denetlerler.
Köy Seyirlik Oyunu (Elazığ Kültür ve Turizm Bakanlığı)
Tarihsel Kökeni ve İşlevi
Köy Seyirlik Oyunları, binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan bir tiyatro türüdür. Oyunlar, antik dönemden beri süregelmektedir. Köken olarak, köylünün tarım ve hayvancılık alanında bereketin artması için oluşturduğu ritüellerin dramatik şekle bürünmesidir. Köylü, bu ritüellerin tanrılardan bereket getireceğini umut ederdi. Köylü tiyatrosu geleneği, işlevleri bakımından kut törenlerinden kaynaklandığı için Halk Tiyatrosu geleneğinden ayrılmaktadır.
Fonksiyonel bir değişim yaşayan bu oyunlar, başlangıçta zorunluydu. Köylüler, kendi yaşantılarının verimli olması için bu oyunlara bilinçli olarak katılırlardı; yapılan iş kutsal ve tapınma eylemi niteliğindeydi. Ancak, yüzyıllar içinde zorunluluk yavaş yavaş yitmiş ve seyirlik oyunlar zamanla bir eğlence aracı olarak tanımlanmaya başlamıştır. Günümüzde mitler ve tinsel durumlardan uzak, daha çok eğlence amaçlı sürdürülmektedir. Köy Seyirlik Oyunları genel olarak ritüel oyunlar ve profan (dünyevi) mahiyetteki oyunlar olarak iki ana kategoriye ayrılır. Köylüler ise oyunları; güldürücü, acıklı, sessiz (samıt veya lal) ve bebek (kukla) olmak üzere gruplandırmıştır.【2】
Yapısal ve Teknik Özellikleri
Oyun Zamanı ve Mekanı
Oyunlar, genellikle çiftçilik ve hayvancılık hayatı ile ilgili olarak sonbahar ve kış aylarına rastlar. Ayrıca düğün gibi merasimlerde gece ve gündüz oynanır. Mekân olarak açık (köy meydanı, harman yerleri, avlular) ve kapalı (geniş köy odaları veya evler) olmak üzere iki yerde icra edilir. Oyun yeri, seyirciyi ve oyuncuyu alabilecek kadar geniş olmalıdır. Oyuncu ve seyirci dairesel bir yerleşimle birbirini sarmıştır (göstermeci mekân).
Oyuncular ve Seyirciler
Oyuncular, genellikle gençler ve orta yaşlı, profesyonel olmayan kişilerdir. En kabiliyetlileri yönetici (rejisör) rolünü üstlenir. Genellikle erkeklerin hazırladığı oyunlarda kadınları erkekler, kadınların hazırladığı oyunlarda ise erkekleri kadınlar oynar. Seyirciler, çocuktan ihtiyara geniş bir kitledir. Açık yerlerde oynanan oyunlara davetli olsun olmasın herkes gelebilir. Dini etkinin daha yoğun olduğu yerlerde kadınlar ve erkekler ayrı yerlerden izleyebilirler. Seyirci, oyuna aktif olarak katılır ve üretici duruma girer. Eğlence amaçlı oyunlarda oyuncularla söyleşebilir, hatta oyunu bozabilirler. Törensel oyunların sonunda ise oyuncular yiyeceklerle ödüllendirilir.
Köy Seyirlik Oyunları (YouTube / TRT Avaz)
Sahne Etmenleri
Köy Seyirlik Oyunlarında modern tiyatrodaki salon, sahne, dekor, ışık ve efekt gibi öğeler çok az kullanılır veya hiç kullanılmaz. Belirli bir dekor anlayışı yoktur; oyuncuların sözle nerede olduklarını belirtmeleri yeterli olabilir. Kostüm ve aksesuarlar dönem şartlarına göre basit olan malzemelerden seçilir. Kadın kılığına giren erkeğin saçlı sakallı olması önemsizdir; bu, yabancılaşmayı sağlar. Aksesuarlar yalancı (sopa), gerçek (tüfek) veya canlı (insan) olabilir. Makyaj, abartılı ve pratik yöntemlerle yapılır. Odun isi veya tencere karası (Arap makyajı) ya da un (Ak kişiler) kullanılır. Müzik ve dans, oyunların vazgeçilmez ve etkin unsurlarıdır. Törensel oyunlarda müzik ve dans, ibadet niteliğindeyken; eğlence amaçlı oyunlarda ise tamamen eğlence hedeflenmiştir.
Isparta Yöresi Örnekleri
Isparta yöresinde genel olarak "Maşalama" terimiyle anılan bu oyunlardan tespit edilen bazıları şunlardır: 【3】
- Arap Oyunu: Yüzü isle karalanmış, abartılı kostümlü (ters palto, yastık) bir Arap figürünün, kızlarına koca araması ve efelerin bu kızları kaçırması teması üzerine kuruludur.
- At Oyunu: İki kişi tarafından bir hayvan kafası iskeletinin sopaya bağlanıp üstüne çarşaf geçirilmesiyle at görünümünün oluşturulması esasına dayanır (eski Türklerin Şaman dinindeki unsurları taşır).
- Davar Kesme Oyunu: Kasap, kasap yardımcısı ve kurban rolleri ile kurban kesme ve yüzme taklitlerinin yapıldığı, gülüşmelerle biten oyundur.
- Deve Oyunu: Düğünlerde oynanır. İki kişinin içine girdiği, merdiven ve selelerle hörgüç yapılan abartılı deve kostümü, sahibi (Savram başı) eşliğinde oynar ve seyircileri korkutur.
- Kalaycı Oyunu: Kalaycı, çırak, körük ve haberci rollerinin bulunduğu, kalaycının haberlere rağmen işini sürdürmesi ve körük rolündeki kişinin boyanıp bağırmasıyla sonuçlanan güldürüdür.
- Keloğlan'ın Evlenme Oyunu: Keloğlan'ın evlenememesi teması üzerine kurulmuştur; oyuncu hem Baba hem de Keloğlan rolünü gerçekleştirir.
Güncel Durum
Yörelerde eskiden daha çok oynanan bu halk tiyatrosu oyunları, günümüzde artık kaybolmaya yüz tutmuştur. Oyunları oynayacak yeni kişilerin yetişmemesi, zevk ve eğlence anlayışları ile hayat şartlarının değişmesi başlıca kaybolma sebepleridir. Örneğin, Deve Oyunu'nda genç oyuncuların yetişmemesi, oyunun canlılığını yitirmesine neden olmaktadır. Köy Seyirlik Oyunları, yazılı metni olmadığı için Modern Tiyatro olarak nitelendirilmez. Ancak, dramatik öğelerin hepsini içinde barındıran bu tiyatro anlayışının, araştırmacıların gayret ve destekleriyle arşivlenmeye ve varlığını sürdürmeye çalıştığı; çağdaş tiyatronun içine sokularak yaşatılması gerektiği vurgulanmaktadır.