Kültürel peyzajlar, insan ve doğanın zaman içindeki etkileşiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan, estetik, kültürel, tarihi ve bilimsel değerler taşıyan coğrafi alanlardır. Bu alanlar, yalnızca fiziksel unsurları değil, aynı zamanda inançları, ritüelleri, yaşam biçimlerini ve gelenekleri de içinde barındıran karmaşık bir bütünsellik sunar.

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (Kültür Portalı)
Kültürel Peyzajın Tanımı ve Kavramsal Temelleri
"Peyzaj" kavramı, insan ve/veya doğal faktörlerin etkileşimi ve faaliyetleri sonucunda oluşan alanları ifade eder. İnsan varlığı, peyzajı kültürel bir forma dönüştürürken, kültürel unsurlar da peyzaja yeni anlam ve değerler katmaktadır. Bu bağlamda, "kültürel manzara" ve "kültürel peyzaj" kavramları, kültür-doğa ilişkisini kapsayan içerikleriyle kırsal yerleşimlerin ve diğer alanların anlaşılmasında merkezi bir rol oynar.
Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kültürel peyzajı; "kültürel ve doğal kaynakları ve bu bağlamda yaban hayatı ile evcil hayvanları içeren, tarihi bir olaya veya etkinliğe sahne olan ya da çeşitli kültürel ve estetik değerler sergileyen coğrafi alanlar" olarak tanımlar.
UNESCO Dünya Miras Komitesi ise kültürel peyzajları "doğa ve insanın ortak eserleri" olarak nitelemekte ve doğal koşulların yanı sıra sosyal, ekonomik, kültürel etkilerle insan topluluklarının evrimini gösteren, olağanüstü evrensel değere sahip mozaiklere sahip yerleşimlere odaklanmaktadır.

Mardin Kültürel Peyzaj Alanı (Artkulu Belediyesi)
Kültürel peyzaj alanlarında aranan nitelikler arasında doğa ve insan eliyle oluşturulmuş öğelerin uyum içinde olması; tarihi, estetik, etnolojik ve antropolojik olarak değer taşımaları; o bölgedeki hakim doğa unsurlarını, arazi kullanım biçimlerini ve geleneksel yaşamın sürdürüldüğü dokuları temsil edebilmeleri bulunur.
Kültürel Peyzaj Türleri ve Örnekleri
Kültürel peyzajlar, oluşma süreçlerine ve niteliklerine göre farklı kategorilere ayrılabilir:
1.İnsan Tarafından Bilinçli Olarak Tasarlanan ve Oluşturulan Peyzaj Alanları: Bu kategori genellikle dini ve anıtsal yapılar bünyesindeki bahçe, park ve peyzaj alanlarını içerir. İstanbul'daki Yıldız Sarayı Yapı Grubu ve Bahçeleri, bu türün bir örneğidir.

Yıldız Sarayı / Hasbahçe (AA)
2.Organik Olarak Oluşmuş Peyzaj Alanları: Bir kültüre ait sosyo-ekonomik, idari, dini girdilerin doğal çevreyle geliştirdiği ilişki sonucunda şekillenen ve bir evrim sürecini yansıtan alanlardır. Bu grubun alt sınıflamaları mevcuttur:
- Evrimini Tamamlamış (Fosil) Nitelikte Olan, Ancak Hâlâ Görünür Alanlar: Antik çağlarda kullanılmış ve günümüzde terk edilmiş maden ocakları gibi, bir tekniğin kalıntılarını içeren alanlardır. Kızılcahamam yakınlarındaki Güvem Fosil Alanı, 13-15 milyon yıllık fosilleriyle önemli bir örnektir.
- Evrimi Devam Eden Alanlar (Sürekliliği Olan Peyzaj Alanları): Eski çağlardan bu yana insanoğlu tarafından sosyal veya ekonomik amaçlarla işlevlendirilmiş ve gelişerek günümüze ulaşmış alanlardır. Çevrelerindeki arazinin doğal ve geleneksel kullanımını hala koruyan kırsal yerleşimler bu kategoridedir. Safranbolu'nun Yörük Köyü, tümüyle korunmuş bir kırsal yerleşim örneğidir.

Safranbolu Yörük Köyü (Safranbolu Turizm Danışma Bürosu)
3.Birleşik Kültürel Peyzaj Alanları (Yardımcı Kültürel Peyzaj Alanları): Doğal elemanların güçlü dini, sanatsal veya kültürel niteliklerle bütünleştiği alanlardır. Mitolojik bir motifle birleşmiş bir doğa oluşumu olan Manisa yakınlarındaki "Ağlayan Kaya" (Niobe), bu türe örnek gösterilebilir.

Ağlayan Kaya (Yunusemre Belediyesi)
IUCN'in sınıflandırması da benzer şekilde "Açıkça Tanımlanabilen Peyzaj Alanları", "Organik Olarak Gelişmiş Peyzaj Alanları" (Jeolojik Miras-Fosil-Kalıntı Peyzaj Alanları, Sürekliliği Olan Peyzaj Alanları) ve "Yardımcı Kültürel Peyzaj Alanları" olarak üç kategori önermektedir.
Kültürel Peyzajların Korunması
Kırsal yerleşimler, zamanın getirdiği yıpranmaların yanı sıra, sanayi, turizm, ikincil konut, değişen tarım politikaları, doğal kaynakların kentli kitlenin yağmasına uğraması, göç hareketleri, kültürel çözünme ve geleneksel çevreye yabancı makro müdahaleler gibi etkenlerle tahribatla karşı karşıyadır. Yasal çerçevelerle koruma desteklenmektedir.
Kültürel peyzajların korunması, fiziksel unsurların yanı sıra somut olmayan kültürel mirasın (inançlar, ritüeller, zanaatlar) sürdürülebilirliğini gerektirir. Kırsal yerleşimler, zamanın tahribatı, ekonomik değişimler, turizm baskısı ve kültürel çözünme gibi tehditlerle karşı karşıyadır. Eğitim ve farkındalık yoluyla kültürel peyzajların korunması, özellikle 1998’de kurulan Kültürel Peyzaj Vakfı (TCLF) gibi kuruluşların çalışmalarıyla desteklenir.
Kültürel Peyzaj Vakfı
Kültürel Peyzaj Vakfı (TCLF), kültürel peyzajların korunması, tanıtılması ve anlaşılması amacıyla 1998 yılında Charles A. Birnbaum tarafından Washington, D.C., ABD'de kurulmuş uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. TCLF, kültürel peyzajların tarihi, önemi ve korunmasına yönelik bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmektedir.
TCLF'nin temel faaliyet alanları arasında eğitim, belgeleme, savunuculuk ve farkındalık çalışmaları yer almaktadır. Kuruluş, kültürel peyzajların korunması ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çeşitli projeler yürütmekte, eğitim programları ve seminerler düzenlemekte ve toplumun bu konuda bilinçlenmesine katkıda bulunmaktadır.

