Küresel yıldırım, klasik yıldırımdan farklı olarak, genellikle birkaç saniye süren, küre biçiminde ve parlak yapısıyla bilinen nadir bir atmosferik olaydır. Gözlemlere göre çapı genellikle birkaç santimetre ile bir metre arasında değişir ve havada serbestçe hareket edebilir. Renkleri beyaz, sarı, turuncu, kırmızı ya da mavi gibi çeşitli tonlarda gözlemlenebilir. Olay genellikle fırtına sırasında veya hemen sonrasında meydana gelir.
Tarihsel Gözlemler ve Raporlar
Küresel yıldırım, yüzyıllardır belgelenmiş bir doğa olayıdır. 1800'lü yıllardan bu yana, hem bilimsel gözlemlere hem de anekdotlara dayanan pek çok rapor kayıtlara geçmiştir. Bazı kaynaklar, bu olgunun ilk kez 17. yüzyılda yazılı olarak aktarıldığını belirtir. Bununla birlikte, olayın doğrudan ölçümlerle doğrulanmış örnekleri çok az sayıdadır. Bilimsel cihazlarla güvenilir şekilde belgelenen birkaç olay dışında, olguyla ilgili bilgiler çoğunlukla görgü tanıklarının anlatımlarına dayanmaktadır.
Fiziksel Özellikler
Küresel yıldırım olayları düzensiz bir şekilde ortaya çıkar. Olay genellikle kapalı alanlarda, uçak içinde veya açık havada gözlemlenebilir. Saniyeler içinde yavaşça kaybolabilir ya da aniden patlayarak yok olabilir. Bazen elektriksel koku (ozon benzeri) veya metalik sesler eşlik eder. Küre genellikle yatay eksende hareket eder, ancak yerçekimine aykırı hareket ettiği de gözlenmiştir.
Kuramsal Açıklamalar
Küresel yıldırımın oluşumuna dair netleşmiş bir fiziksel model yoktur. Mevcut teoriler aşağıdaki başlıca açıklamaları içerir:
- Plazma Teorileri: Küresel yıldırımın, atmosferik plazmanın belirli koşullar altında kararlı bir yapı oluşturmasıyla meydana geldiği öne sürülür.
- Mikrodalga Kavitasyon Modeli: Yüksek güçlü mikrodalgaların, havadaki atomları iyonize ederek küresel plazma kabarcığı oluşturabileceği düşünülür.
- Kimyasal Tepkime Modelleri: Silisyum içeren toprağın yıldırım darbesiyle buharlaşıp tekrar yoğunlaşarak parlak küresel yapılar oluşturabileceği öne sürülmektedir.
- Kuantum Vakum Teorileri: Daha spekülatif olan bazı görüşler, vakumda enerji yoğunluklarının geçici lokal yoğunlaşmalarına dayalı açıklamalar öne sürmektedir.
Her ne kadar bu modeller bazı özellikleri açıklasa da, hiçbir teori tüm gözlemleri tatmin edici şekilde açıklayamamaktadır.

Fırtınalı Ortamda Küresel Yıldırım Oluşumu (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Deneysel Bulgular ve Gözlemler
Bugüne kadar laboratuvar ortamında küresel yıldırıma benzer plazma yapıları üretilebilmiştir; ancak bunların doğrudan doğadaki olguyla birebir örtüşüp örtüşmediği kesin değildir. 2012 yılında Çin'de yapılan bir gözlemde, bir yıldırım sırasında oluşan küresel ışık kaynağı spektroskopik olarak kaydedilmiş ve yapısında silisyum, demir ve kalsiyum gibi elementlere rastlanmıştır. Bu bulgu, kimyasal kökenli modelleri destekleyen nadir doğrudan verilerdendir.
Doğrulanabilirlik Sorunu
Küresel yıldırım olayları genellikle aniden oluşur ve kısa sürer. Bu da bilimsel olarak sistematik biçimde ölçülmesini zorlaştırır. Modern kameralar ve sensör sistemleriyle bazı veriler elde edilse de, olayın öngörülemez doğası araştırmayı sınırlamaktadır. Çoğu örnek, tanık anlatılarına veya video görüntülerine dayanmaktadır.
Bilimsel Tartışmalar ve Açık Sorular
Küresel yıldırımın gerçek fiziksel bir olay mı yoksa optik ve nörolojik bir yanılsama mı olduğu bilimsel tartışmaların konusudur. Bazı fizikçiler, bu olayın yüksek elektrik alanlarında beyin tarafından yanlış yorumlanan bir görsel illüzyon olabileceğini öne sürerken, doğrudan gözlenen ve ölçülen örnekler bu savları çürütmektedir. Bununla birlikte, olayın nadirliği, rastlantısallığı ve kısa süreli doğası nedeniyle hâlen çözülmemiş birçok yönü bulunmaktadır.


