Kemal Tahir’in 1969 yılında yayımlanan Kurt Kanunu adlı romanı, Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı olaylarından biri olan 1926 İzmir Suikastı’nı merkeze alan, tarihsel gerçekliği kurmaca anlatı ile harmanlayan bir roman olarak öne çıkar.
Yazar, roman aracılığıyla yalnızca bir dönemi yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda birey-toplum-devlet üçgeninde yaşanan hesaplaşmaları ve ahlaki sorgulamaları da merkeze alır. Kurt Kanunu, tarihsel roman geleneği içinde konumlanmakla birlikte, klasik tür kalıplarını yer yer ihlal ederek özgün bir anlatı evreni kurar.
Konu ve Olay Örgüsü
Roman, 1926 yılında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya yönelik İzmir Suikastı girişiminin arka planını anlatır. Olaylar, üç bölümde aktarılır: “Kanlı Tuzak”, “Sürek Avı” ve “İnsanlık Sorunu”. Eski Ankara Valisi Abdülkerim Bey'in kaçak hayatı, İttihatçı Kara Kemal’in sığınma ve fikir çatışmaları, son olarak da Emin Bey’in vicdani sorgulamaları bu üçlemeyi oluşturur.
Suikast girişimi başarısız olur ve birçok İttihatçı tutuklanır. Kaçak durumda olan Kara Kemal ve Abdülkerim Bey, farklı kişilere sığınarak kurtulmaya çalışır. Kara Kemal, çocukluk arkadaşı Emin Bey’in evine sığınır ancak baskın sırasında intihar eder. Emin Bey ise mahkemede yargılanıp beraat eder. Roman, Emin Bey’in bir gece Abdülkerim’i bulmak için sokaklara çıkmasıyla son bulur.
Karakterler
- Kara Kemal: İttihatçı liderlerden biri olan Kara Kemal, romanın en derinlemesine çizilmiş figürüdür. Duruşu, düşünsel arka planı ve politik eleştirileriyle merkezdedir.
- Abdülkerim Bey: Eski bir İttihatçı fedai olarak sunulan karakter, suikastla doğrudan ilgilidir. Kabadayılığı ve çapkınlığı ile dikkat çeker.
- Emin Bey: Felsefi sorgulamaları ve tarafsızlık arayışıyla öne çıkan, romandaki ahlaki ve vicdani hesaplaşmanın simgesidir.
Temalar ve Anlatım Özellikleri
Kurt Kanunu, bireysel sadakat, politik çöküş, geçmişle yüzleşme, vicdan ve sorumluluk gibi temaları işler.
Yazar, geniş tarih bilgisine ve sosyolojik derinliğe sahip bir anlatım sergiler. Romanın özellikle son bölümünde bireysel etik ve ahlaki yükümlülükler ön plana çıkar. Bu yönüyle roman, gerçekçi bir tarih anlatısından daha çok bir insanlık dramına evrilir.
Kurt Kanunu, Kemal Tahir’in sadece yakın tarihe ışık tutmakla kalmayıp aynı zamanda tarih yazımına eleştirel yaklaşımıyla da öne çıkan önemli bir eseridir. Dönemin politik karmaşasını bireysel dramlarla harmanlaması, romanı yalnızca tarihsel nitelikte değil, aynı zamanda etik-politik bir anlatı haline getirir. Tarihsel roman türünün klasik çizgilerinden uzaklaşıp birey merkezli bir bakışla yeniden şekillenmesi açısından özgün bir örnek teşkil eder.


