Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC), Doğu Asya’da Kore Yarımadası’nın kuzeyinde yer alan, merkezi planlamaya dayalı sosyalist bir devlettir. Kuzeyde Çin Halk Cumhuriyeti, kuzeydoğuda Rusya Federasyonu, güneyde ise Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) ile çevrilidir. Ülkenin doğusu Japon Denizi (Doğu Denizi), batısı ise Sarı Deniz kıyılarıyla çevrilidir. Başkenti ve en büyük şehri Pyongyang’dır.
Kuzey Kore, 1948’de Kore Yarımadası’nın ikiye bölünmesi sonucunda Sovyetler Birliği’nin desteklediği bir sosyalist devlet olarak kurulmuştur. Ülke, kuruluşundan bu yana Kim İl-sung, Kim Jong-il ve Kim Jong-un olmak üzere aynı hanedanın üç kuşağı tarafından yönetilmektedir. Devlet ideolojisi Juche (kendine yeterlilik) ve Songun (ordu öncelikli politika) ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Bu ideolojik çerçeve, siyasi bağımsızlık, ekonomik öz yeterlilik ve askerî savunmada tam egemenlik hedeflerini esas alır.

Kuzey Kore - Pyongyang, Kim Il-sung Meydanı (Flickr)
Ülke yönetimi tek partilidir ve Kore İşçi Partisi, devletin ve toplumun tüm organlarında belirleyici konuma sahiptir. Mevcut anayasa, Kim Il-sung’u “Ebedî Devlet Başkanı”, Kim Jong-il’i ise “Ebedî Ulusal Savunma Komisyonu Başkanı” olarak tanımlar. Günümüzde Kim Jong-un, Kore İşçi Partisi Genel Sekreteri, Devlet İşleri Komisyonu Başkanı ve Kore Halk Ordusu Başkomutanı olarak ülkenin en yüksek otoritesidir.
Kuzey Kore’nin nüfusu 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 26 milyon civarındadır. Nüfusun büyük kısmı Kore etnik kökenine mensup olup ülke neredeyse tamamen homojen bir toplumsal yapıya sahiptir. Resmî dil Korece, resmî din ise fiilen ateizmdir; dinî kurumlar devlet kontrolü altındadır. Eğitim ve sağlık hizmetleri ücretsiz olup, kamu yaşamı sıkı ideolojik denetime tabidir.
Milli Marşı
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin millî marşı “Aegukka” (애국가 – Yurtseverlik Şarkısı) adını taşır. 1947 yılında Kim Won-gyun tarafından bestelenmiş olup sözleri şair Pak Se-yong’a aittir. Eser, 9 Eylül 1948’de devletin kuruluşuyla birlikte resmî millî marş olarak kabul edilmiştir.
Marş, Kore ulusunun bağımsızlık mücadelesini, doğal zenginliklerini ve halkın devlete olan bağlılığını yüceltir. Parçada Kim hanedanına doğrudan atıf yapılmaz; bu yönüyle parti propagandası niteliğinden çok ulusal birliğe vurgu yapan yapıda kalır. 1945 sonrası Sovyet etkisindeki melodik formu, 1950’lerde marşın orkestral düzenlemesiyle birlikte devlet törenlerinin temel unsuru haline gelmiştir.
Kuzey Kore Milli Marşı (Urumaxi Anthems)
Tarih
İlk Topluluklar ve Antik Dönem
Kore Yarımadası’nın kuzey bölgesi, tarih öncesi çağlardan itibaren tarım ve avcılıkla geçinen küçük topluluklara ev sahipliği yapmıştır. M.Ö. 2333’te kurulduğu rivayet edilen Gojoseon Krallığı, Kore tarihinin bilinen ilk siyasi oluşumudur. M.Ö. 108’de Çin’in Han Hanedanı’nın etkisi altına giren bölge, yüzyıllar boyunca Çin kültürel etkisi ile yerel kimliğin sentezlendiği bir alan olmuştur.
M.S. 1. yüzyıldan itibaren Goguryeo Krallığı (M.Ö. 37–MS 668) bugünkü Kuzey Kore topraklarında güçlü bir devlet kurarak Çin ve Kore yarımadasındaki diğer krallıklarla rekabet etmiştir. Goguryeo, bugünkü Pyongyang’ı başkent yapmış ve askeri yapısıyla bölgenin kültürel temellerini oluşturmuştur.
Orta Çağ ve Joseon Dönemi
7. yüzyılda Silla Krallığı’nın yükselişiyle yarımada birleşmiş, ancak Kuzey toprakları Çin’in Tang Hanedanı etkisine girmiştir. 918’de kurulan Goryeo Hanedanı (Kore adının kökeni) döneminde Pyongyang yeniden önemli bir şehir haline gelmiş, Budizm ve Konfüçyanizm birlikte var olmuştur. 1392’de kurulan Joseon Hanedanı, Kore tarihinin en uzun ömürlü yönetimidir ve 19. yüzyıl sonlarına dek hüküm sürmüştür. Bu dönemde Pyongyang bölgesi kültürel bir merkezden çok sınır kalesi işlevi görmüştür.
Modern Dönem ve Japon İşgali (1910–1945)
1895 Çin-Japon Savaşı’ndan sonra Kore üzerindeki Çin etkisi azalmış, 1910’da Japon İmparatorluğu Kore’yi tamamen ilhak etmiştir. Japon sömürge yönetimi, Kore toplumunu sanayileştirme iddiasıyla sert asimilasyon politikaları uygulamış; dil, din ve kültür üzerindeki baskılar Kuzey bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Bu dönemde Pyongyang ve Hamhung sanayi merkezlerine dönüşmüş, ağır sanayi altyapısının temelleri atılmıştır.

İşgal Öncesi İki Ülke Liderlerinin Çektirdiği Heyet Fotosu, 1953 (The National Diet Library)
Kuzey Kore’nin Kuruluşu ve Kore Savaşı (1945–1953)
II. Dünya Savaşı sonunda Japonya’nın teslim olmasıyla Kore, müttefik güçler tarafından 38. paralel boyunca iki işgal bölgesine ayrıldı. kuzeyde Sovyetler Birliği, güneyde Amerika Birleşik Devletleri kontrolü altında kaldı. Bu geçici paylaşım, kısa sürede kalıcı bir siyasi bölünmeye dönüştü. 1948’de Pyongyang’da Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC), Seul’de ise Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) ilan edildi. Kim Il-sung, Sovyet desteğiyle Kuzey Kore’nin başbakanı olurken; Syngman Rhee, ABD destekli Güney Kore yönetiminin başına geçti.
1950’de başlayan Kore Savaşı, Kuzey’in Güney’i işgal girişimiyle patlak verdi. 25 Haziran 1950 sabahı, Kim Il-sung komutasındaki Kuzey Kore Halk Ordusu, Güney Kore sınırını geçerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. Sovyetler Birliği’nin silah desteğiyle gerçekleştirilen bu taarruz, birkaç gün içinde Seul’ün düşmesiyle sonuçlandı. Kuzey Kore kuvvetleri kısa sürede Güney’in büyük kısmını kontrol altına aldı. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD öncülüğünde Güney Kore’yi savunmak amacıyla uluslararası bir askerî koalisyon kurdu. Böylece savaş, Kore sınırlarını aşarak iki süper gücün ideolojik mücadele sahası haline geldi.
Eylül 1950’de ABD Generali Douglas MacArthur’un yönettiği Inchon Çıkarması, savaşın seyrini biçimde değiştirdi. BM kuvvetleri kısa sürede Seul’ü geri aldı ve 38. paralelin kuzeyine geçerek Pyongyang’a kadar ilerledi. Bu gelişme, Çin Halk Cumhuriyeti’nin doğrudan müdahalesine yol açtı. Çin yönetimi, Amerikan kuvvetlerinin sınırlarına dayanmasını ulusal güvenliğine tehdit olarak gördü ve Kasım 1950’de “Çin Halk Gönüllü Ordusu” savaşa katıldı. Çin birliklerinin büyük ölçekli karşı taarruzları sonucunda BM kuvvetleri geri çekilmek zorunda kaldı; Pyongyang yeniden Kuzey Kore kontrolüne geçti.
1951 başlarında cephe hattı yeniden 38. paralel civarında sabitlendi. Takip eden iki yıl boyunca süren çatışmalar, yoğun topçu ateşleri, hava saldırıları ve siper savaşlarıyla yıpratma sürecine dönüştü. Taraflar ağır kayıplar verdi; milyonlarca sivil yer değiştirdi ve Kore Yarımadası’nın büyük kısmı tahrip oldu.
Bu dönemde Türkiye, Birleşmiş Milletler’in çağrısına yanıt vererek savaşa katılan ülkeler arasında yer aldı. Türk hükümeti, 17 Temmuz 1950’de 4.500 kişilik Türk Tugayının BM kuvvetleri emrine gönderilmesine karar verdi. Türk birliği Ekim 1950’de Kore’ye ulaştı ve özellikle Kunuri Muharebesi ile Wawon Çatışması’nda büyük bir savunma başarısı gösterdi. Savaş boyunca 721 Türk askeri hayatını kaybetti. Türkiye’nin Kore Savaşı’ndaki bu askeri katkısı, 1952’de NATO’ya katılım sürecinde önemli bir diplomatik unsur haline geldi.

Kore Savaşı'nda yer alan Türk askerleri (Anadolu Ajansı)
27 Temmuz 1953’te imzalanan Panmunjom Ateşkes Antlaşması, savaşın fiilen sona ermesini sağladı. Ancak iki taraf arasında kalıcı bir barış anlaşması yapılmadı. Ateşkes doğrultusunda, 38. paralel hattı boyunca Askerden Arındırılmış Bölge (DMZ) oluşturuldu ve bu hat günümüze kadar iki Kore arasındaki sınır olarak kaldı. Yaklaşık üç milyon insanın yaşamını yitirdiği savaş, Kore Yarımadası’nı kalıcı biçimde iki ayrı devlet haline getirdi. Kuzey Kore, çatışmayı “Amerikan emperyalizmine karşı kazanılmış bir zafer” olarak yorumlarken; Güney Kore ve Batı dünyası, savaşı saldırının püskürtülmesi olarak değerlendirmiştir.
Kore Savaşı, yalnızca askeri değil, siyasi anlamda da küresel dengeleri kalıcı biçimde değiştirdi. Soğuk Savaş’ın cephe hattı bu dönemde Asya’ya taşındı. ABD ile Çin arasında sürecek uzun süreli stratejik rekabetin temelleri atıldı. Aynı zamanda Kuzey Kore’nin, rejimini sürekli bir güvenlik tehdit algısı üzerine inşa etmesinin de tarihsel başlangıç noktasını oluşturdu.

Amerikan Askerleri Tarafından Esir Alınan Kuzey Koreli Çocuk Askerler, 1953 (National Archives)
Juche Dönemi ve Kim Hanedanı (1953–1994)
Kim Il-sung, 1950’lerden itibaren “Juche” yani öz güce dayalı sosyalizm ideolojisini geliştirdi. Bu ideoloji, dışa bağımlılığın reddi ve lider kültünün merkezileşmesi anlamına gelmiştir. 1972 Anayasası’yla Kim Il-sung “Ebedî Devlet Başkanı” ilan edildi.
1980’lerde ekonomi Çin ve Sovyet desteğiyle ayakta dururken, 1990’larda Sovyet bloğunun çökmesi Kuzey Kore’yi ekonomik izolasyona itti. 1994’te Kim Il-sung’un ölümüyle yerine oğlu Kim Jong-il geçti.
Songun Politikası ve Nükleer Dönem (1994–Günümüz)
Kim Jong-il dönemi (1994–2011), “Songun” yani ordu merkezli yönetim anlayışıyla tanımlanır. 1990’ların sonunda bu politikanın da etkisiyle yaşanan kıtlıkta yüz binlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Buna rağmen rejim nükleer programı geliştirerek uluslararası izolasyonu derinleştirdi.
2011’de Kim Jong-il’in ölümü üzerine Kim Jong-un iktidara geldi. 2016’dan itibaren nükleer silah ve kıtalararası füze denemeleri hız kazandı. 2018’de ABD ile diplomatik temaslar gerçekleşse de kalıcı anlaşmaya varılamadı. Günümüzde ülke, sıkı rejim kontrolü, uluslararası yaptırımlar ve nükleer caydırıcılık politikasıyla varlığını sürdürmektedir.
Coğrafya
Sınırları ve Komşuları
Kuzey Kore, 120.540 km² yüzölçümüne sahiptir. Kuzeyde 1.416 km’lik sınırla Çin Halk Cumhuriyeti, kuzeydoğuda 17 km’lik kısa sınırla Rusya Federasyonu, güneyde ise 238 km’lik Askerden Arındırılmış Bölge (DMZ) üzerinden Güney Kore ile komşudur. Doğusunda Japon Denizi (Doğu Denizi), batısında Sarı Deniz bulunur.

Kuzey Kore Coğrafi Konumu (Picry)
Dağları
Ülke yüzeyinin yaklaşık %80’i dağlık ve engebelidir. En yüksek noktası, Çin sınırındaki kutsal sayılan Paektu Dağı (2.744 m)’dır. Bu dağ, ulusal mitolojide devrimci mücadelenin ve Kore halkının doğuşunun simgesi olarak kabul edilir. Diğer önemli dağ sıraları arasında Hamgyong, Rangrim ve Myohyang dağları bulunur.
Ovaları ve Vadiler
Ovalar ülke yüzeyinin yalnızca %20’sini kaplar ve genellikle batı kıyılarında yoğunlaşır. Pyongyang Ovası, Chaeryong ve Hwangju vadileri tarımsal üretim merkezleridir. Kıyı şeridindeki ovalar pirinç üretimi için önem taşır, iç bölgeler ise dağlık arazi nedeniyle tarıma elverişsizdir.
Nehirler ve Gölleri
Başlıca akarsular Yalu (Amnok), Tumen (Duman), Taedong ve Chongchon nehirleridir. Yalu ve Tumen nehirleri Çin ve Rusya ile doğal sınır oluşturur. Ülkenin en önemli iç su kaynağı Taedong Nehri, Pyongyang’dan geçerek Sarı Deniz’e dökülür. Ayrıca Paektu Dağı’nın kraterinde yer alan Chon Gölü, ülkenin en yüksek noktadaki doğal gölüdür.
İklimi
Kuzey Kore, nemli karasal iklim kuşağında yer alır. Kışlar uzun, soğuk ve kurudur; yazlar kısa, sıcak ve nemlidir. Ocak ayında ortalama sıcaklık kuzeyde –10°C, güneyde –3°C civarındadır. Temmuz ayında ortalama sıcaklık 25°C’ye ulaşır. Yağışlar yaz aylarında yoğunlaşır; yıllık ortalama yağış 1.000–1.500 mm arasındadır. Muson yağmurları özellikle sel ve toprak kaymalarına yol açar. Kış aylarında şiddetli soğuk ve kuraklık, tarım üretimini sınırlandırır.

Kuzey Kore'de İklim ve Hava Durumu (Clime Chart)
Ekonomisi
Temel Ekonomik Göstergeler (2023)
Kuzey Kore ekonomisi tamamen devlet planlamasına dayalı kapalı bir sistemdir. Piyasa mekanizmaları sınırlı ölçüde yerel düzeyde işlemekte, özel mülkiyet hukuken tanınmamaktadır. Ülke, uzun yıllardır Birleşmiş Milletler ve ABD yaptırımları altındadır; bu durum dış ticaret, finans ve enerji erişimini ciddi biçimde kısıtlamıştır.
Uluslararası kuruluşların güvenilir veri elde etmesi mümkün olmadığından ekonomik göstergeler tahmine dayalıdır. 2023 itibarıyla Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) yaklaşık 28–30 milyar ABD doları, kişi başına gelir yaklaşık 1.200 ABD doları düzeyindedir. Ekonomik büyüme hızı %1’in altındadır.
Enflasyon oranı resmî olarak açıklanmamakta, kara borsa ve gıda fiyatları üzerinden yapılan hesaplamalarla %15 civarında seyretmektedir. İşsizlik oranı resmî olarak %3–4 gösterilse de gizli işsizlik oranı %25’in üzerinde tahmin edilmektedir. Dış borç miktarı yaklaşık 8 milyar ABD doları, döviz rezervleri 500 milyon dolar civarındadır.
Sektörel Dağılım
Tarım, sanayi ve hizmet sektörleri devletin belirlediği planlar çerçevesinde yürütülür. Tarım sektörü GSYİH’nin %22’sini oluşturur. Başlıca ürünler pirinç, mısır, patates, soya ve arpadır. Tarım kooperatif sistemi hâlâ geçerlidir; ancak kuraklık, sel ve yakıt yetersizliği verimliliği düşürmektedir.
Sanayi sektörü GSYİH’nin yaklaşık %45’ini oluşturur. En önemli alanlar madencilik (kömür, demir, çinko, altın), kimya, çelik, inşaat malzemeleri, silah ve mühimmat üretimidir. Silah sanayii hem istihdam hem döviz kaynağı bakımından ekonominin merkezi unsurudur.
Hizmet sektörü GSYİH’nin %33’ünü oluşturur. Turizm, ticaret ve iç ulaşım hizmetleri devlet kontrolündedir. Pyongyang merkezli az sayıda otel, yabancı diplomatlar ve belirli turist gruplarına hizmet verir.
Dış Ticaret
Kuzey Kore’nin dış ticareti son derece sınırlıdır. 2023 itibarıyla ihracat yaklaşık 2,1 milyar ABD doları, ithalat ise 3,9 milyar ABD doları olarak tahmin edilmektedir.Başlıca ihracat kalemleri kömür, demir cevheri, tekstil, deniz ürünleri ve silah parçalarıdır. İthalat kalemleri arasında petrol, makine parçaları, tahıl ve ilaç öne çıkar.
En büyük ticaret ortağı Çin Halk Cumhuriyeti’dir; toplam ticaretin yaklaşık %90’ı Çin üzerinden yürütülür. Rusya son yıllarda tahıl ve yakıt desteğiyle ikincil ticaret ortağı haline gelmiştir. Yaptırımlar nedeniyle Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore ile ticaret neredeyse yok denecek düzeydedir.
Yabancı Yatırımlar ve İş Ortamı
Kuzey Kore, yabancı yatırımcılara kapalıdır. 1991’de kurulan Rason Özel Ekonomik Bölgesi, Çin sınırında sınırlı ticari faaliyete izin verilen tek alandır. Burada Çinli ve Rus şirketlerin düşük ölçekli madencilik ve liman işletmeleri faaliyet göstermektedir.
Bunun dışında doğrudan yabancı yatırım hukuki olarak mümkün olsa da fiilen devlet onayı olmadan gerçekleştirilemez. Ülke, uluslararası finans kurumlarına (IMF, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası) üye değildir.
 2016 Yılına Kadar Güney Kore ile Ortak Kullanılan Kaesong Endüstri Bölgesi (National Archives and Records Administration)
2016 Yılına Kadar Güney Kore ile Ortak Kullanılan Kaesong Endüstri Bölgesi (National Archives and Records Administration)
Enerji ve Ulaşım Altyapısı
Enerji üretimi büyük ölçüde kömüre dayanır. Elektrik üretiminin %60’ı termik santrallerden, %40’ı hidroelektrik santrallerden sağlanır. Ülke yıllık yaklaşık 20 milyar kWh elektrik üretir ancak sık sık kesintiler yaşanır. Petrol üretimi yoktur; ithalatın neredeyse tamamı Çin üzerinden yapılır.
Ulaşım ağı 5.200 km demiryolu, 25.000 km karayolu, 12 liman ve 24 havaalanından oluşur. Ancak yolların yalnızca üçte biri asfaltlanmıştır. Başlıca limanlar Nampo, Chongjin ve Rajin’dir. Demiryolu sistemi 1930’larda Japonya tarafından kurulmuş olup hâlen ülke taşımacılığının belkemiğidir.
Demografi, Eğitim ve Kültür
Temel Demografik Göstergeler (2025)
Kuzey Kore nüfusu 2025 itibarıyla yaklaşık 26,2 milyon kişidir. Nüfus artış oranı %0,4 düzeyindedir. Ortalama yaşam süresi erkeklerde 69, kadınlarda 76 yıldır. Doğum oranı binde 13, ölüm oranı binde 9’dur. Bebek ölüm oranı 1.000 doğumda 20 civarındadır. Şehirleşme oranı %63 düzeyindedir.
Nüfus Dağılımı ve Şehirleşme
Nüfusun yaklaşık üçte biri başkent Pyongyang ve çevresinde yoğunlaşmıştır. Diğer büyük şehirler Hamhung, Chongjin, Nampo ve Wonsan’dır. Kırsal bölgelerde yaşam hâlen kolektif üretim birimleri etrafında şekillenmektedir. Şehirleşme süreci devlet tarafından planlı biçimde yürütülür; iç göç, izin sistemiyle sıkı denetime tabidir.
Etnik Yapı
Nüfusun %99’dan fazlası etnik Korelidir. Azınlık nüfus son derece sınırlıdır; küçük Çinli ve Japon kökenli topluluklar dışında farklı etnik gruplar bulunmaz. Bu homojen yapı, rejimin ideolojik anlatısında “tek ulus, tek lider” vurgusunu pekiştirir.
Dini Dağılım
Kuzey Kore anayasasında din özgürlüğü yer almakla birlikte fiilen dinî yaşam devlet kontrolü altındadır. Halkın çoğu ateisttir. Hristiyanlık ve Budizm resmî kayıtlarda “tarihî miras” olarak anılır. Pyongyang’daki birkaç kilise ve tapınak, devletin diplomatik vitrininde kullanılmaktadır. Rejimin ideolojik ekseni Juche öğretisini yarı-dinî bir nitelikle sunar; Kim hanedanına yönelik bağlılık kültü, toplumsal inanç biçimi haline gelmiştir.
Eğitim ve Okuryazarlık Oranı
Eğitim, 12 yıllık zorunlu sistemde ücretsizdir. Okuryazarlık oranı %99,8’dir. Müfredat ideolojik eğitimle yoğun biçimde donatılmıştır; Kim Il-sung ve Kim Jong-il’in eserleri tüm kademelerde zorunlu ders olarak okutulur. Üniversite düzeyinde en prestijli kurum Kim Il-sung Üniversitesi’dir. Bilim ve mühendislik alanları önceliklidir, yabancı dil eğitimi sınırlıdır.
Göç ve Nüfus Azalması
Ülkeden yasal yollarla göç neredeyse imkânsızdır. 1990’larda yaşanan kıtlık döneminde on binlerce kişi Çin sınırını yasadışı biçimde geçmiştir. Günümüzde göç girişimleri ağır cezalarla karşılanmaktadır. Nüfus hareketliliği yalnızca iç üretim bölgeleri arasında devlet yönlendirmesiyle gerçekleşir. Nüfus artış hızının düşük, yaşlı nüfus oranının yükseliyor olması, rejim açısından uzun vadeli ekonomik bir risk olarak değerlendirilmektedir.
Kültürel yaşam, ideolojik temelde kolektif üretim ve bağlılık üzerine kuruludur. Edebiyat, müzik, tiyatro ve sinema devletin denetimi altındadır. Her yıl 15 Nisan’da Kim Il-sung’un doğum günü “Güneş Günü” adıyla ulusal bayram olarak kutlanır. Halk gösterileri, kitlesel dans ve marş törenleri kültürel kimliğin parçasıdır.
Turizm
Kuzey Kore’de turizm, devletin sıkı denetimi altında yürütülen sınırlı bir faaliyettir. Ülkeye giriş yalnızca devlet onaylı turlar aracılığıyla mümkündür; bireysel seyahat yasaktır. Ziyaretçilere devlet tarafından görevlendirilmiş rehberler eşlik eder, belirlenmiş güzergâh dışına çıkmak suç sayılır.
Turizm gelirleri ülke ekonomisinde marjinal bir paya sahiptir (GSYİH’nin yaklaşık %1’i). Tüm gelirler doğrudan devlet kasasına aktarılır. Yıllık ortalama ziyaretçi sayısı 100–150 bin civarındadır; bunların büyük çoğunluğunu Çinli turistler oluşturur. Batı ülkelerinden gelen ziyaretçiler istisnai niteliktedir.
Turistik bölgeler, ideolojik ve tarihsel temalar etrafında tasarlanmıştır. Pyongyang modern anıtları ve dev gösteri alanlarıyla, Kaesong, tarihi Kore mimarisiyle, Myohyang Dağı ve Paektu Dağı devrim müzeleriyle öne çıkar. Ülkenin doğu kıyısındaki Wonsan–Kumgang Turizm Bölgesi, yabancı yatırım girişimlerinin hedefi olarak planlanmışsa da yaptırımlar nedeniyle sınırlı kalmıştır.
Turizm, rejim açısından ekonomik faaliyetten çok ideolojik propaganda aracıdır. Devlet, ülkenin refahını ve sistemin “düzenini” göstermek amacıyla turizmi diplomatik yumuşama dönemlerinde kullanır. Ancak COVID-19 salgınıyla birlikte sınırlar tamamen kapatılmış; 2020–2023 döneminde ülkeye hiçbir turist kabul edilmemiştir.
Başlıca Turistik Bölgeler ve Faaliyetler
- Pyongyang: Kim Il-sung Meydanı, Mansudae Anıtı, Juche Kulesi, Zafer Kemeri, Kumsusan Güneş Sarayı (lider mozolesi).
- Myohyang Dağı: Uluslararası Dostluk Sergi Evi, Budist tapınaklar, doğal yürüyüş rotaları.
- Paektu Dağı: Ülkenin en kutsal noktası sayılır; Chon Gölü, Kim Il-sung’un “doğum efsanesi”yle ilişkilendirilmiştir.
- Kaesong: Tarihi Kore mimarisi ve UNESCO Dünya Mirası listesindeki anıtları ile bilinir.
- Wonsan ve Kumgang Dağı Bölgesi: Tatil tesisleri ve kıyı manzaralarıyla planlı turizm merkezi olarak öngörülmüştür; ancak yaptırımlar nedeniyle yarı faal durumdadır.

Taedong Nehri ve Pyongyang (Eric Bolstad - Store Norske Leksikon)
Dış Politika ve Güvenlik
Kuzey Kore’nin dış politikası, egemenliğin korunması, rejimin devamı ve dış müdahaleye karşı caydırıcılık ilkeleri üzerine kuruludur. Devlet, 1950’lerden bu yana bağımsızlık ve öz yeterlilik (Juche) ilkelerini dış ilişkilerinin ideolojik temeli haline getirmiştir. Dış politika yapısı tamamen Kore İşçi Partisi’nin kontrolü altındadır; karar süreçleri liderin mutlak otoritesiyle yürütülür.
Jeopolitik Konum ve Güvenlik Algısı
Kore Yarımadası, Soğuk Savaş’tan bu yana Asya’daki en militarize bölgelerden biridir. 1953 Ateşkesi sonrasında iki Kore arasında resmî barış anlaşması imzalanmamış, sınır hattında (DMZ) yaklaşık iki milyon asker konuşlanmıştır. Kuzey Kore, ABD ve Güney Kore’nin ortak tatbikatlarını ulusal güvenliğe tehdit olarak görmekte ve askeri hazırlığını sürekli yüksek seviyede tutmaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti ile İlişkiler
Çin, Kuzey Kore’nin tarihsel olarak en önemli müttefikidir. 1950’de Kore Savaşı’na müdahil olarak Pyongyang rejimini kurtarmış; savaş sonrasında ekonomik ve askeri destek sağlamıştır. Günümüzde iki ülke arasındaki ticaret Kuzey Kore ekonomisinin yaşam hattıdır. Çin, Pyongyang üzerindeki tek gerçek diplomatik baskı aracına sahip aktör konumundadır. Buna rağmen Pekin–Pyongyang ilişkileri tam anlamıyla güven temelli değildir. Çin, nükleer denemeler nedeniyle Kuzey Kore’ye yönelik Birleşmiş Milletler yaptırımlarına zaman zaman destek vermiştir. Yine de Pyongyang rejiminin istikrarsızlaşmasını, sınır güvenliği ve mülteci akını riskleri nedeniyle uygun görmemektedir.
Rusya Federasyonu ile İlişkiler
Kuzey Kore ile Rusya arasındaki ilişkiler, kökenini Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin 1948’de Sovyetler Birliği’nin desteğiyle kurulmasına borçludur. Soğuk Savaş boyunca Pyongyang, Moskova’nın ideolojik ve askerî müttefiki olarak kalmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra zayıflamış ancak 2020’li yıllarda yeniden güçlenmiştir. Moskova, Pyongyang’ı ABD ve Batı karşısında stratejik denge unsuru olarak görmektedir. 2023’ten itibaren gıda, petrol ve mühimmat alışverişi artmış; 2024’te iki ülke arasında “Karşılıklı Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması” imzalanmıştır. Bu dönemde Moskova, Pyongyang’a gıda, petrol ve teknoloji desteği sağlarken, Kuzey Kore de Rusya’ya mühimmat ve lojistik destek vermeye başladı.
Ukrayna–Rusya Savaşı’nın uzaması, iki ülke arasındaki askerî iş birliğini somutlaştırdı. Batı ve Güney Kore istihbarat raporlarına göre, Kuzey Kore 2023–2024 yılları arasında Rusya’ya binlerce konteyner dolusu topçu mühimmatı ve roketatar sistemi gönderdi. 2025 itibarıyla bazı Kuzey Koreli mühendislerin ve küçük askerî birliklerin Rusya-Ukrayna savaşında işgal altındaki bölgelerde teknik destek verdiğine dair iddialar da gündeme geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2025'in Eylül ayında yaptığı konuşmada Kuzey Koreli askerlere teşekkür etmiştir.
Rusya, Kuzey Kore’nin nükleer programına resmen destek vermese de, yaptırımların gevşetilmesi gerektiğini savunarak Pyongyang’a diplomatik koruma sağlamaktadır.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un (Anadolu Ajansı)
Güney Kore ile İlişkiler
Kuzey–Güney ilişkileri, Kore Yarımadası’ndaki güvenlik denkleminde belirleyici unsurdur. 2000’li yılların başındaki “Güneş Işığı Politikası” döneminde iki taraf arasında sınırlı diyalog ve ekonomik iş birliği (Kaesong Sanayi Bölgesi) gerçekleşmiştir. Ancak 2016’da bu bölge kapatılmış, ilişkiler yeniden gerilmiştir.
2020’li yıllarda kısa süreli diplomatik temaslar olmuşsa da nükleer program ve insan hakları konularındaki anlaşmazlıklar nedeniyle kalıcı normalleşme sağlanamamıştır. 2025 itibarıyla iki ülke arasında doğrudan temas bulunmamaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri ile İlişkiler
ABD, Kuzey Kore’yi 1950’lerden beri potansiyel tehdit olarak tanımlar. 1994 Çerçeve Anlaşması ve 2000’lerdeki altılı görüşmeler (Six-Party Talks) Pyongyang’ın nükleer faaliyetlerini sınırlamayı hedeflemiş ancak başarısız olmuştur.
2018’de Singapur ve 2019’da Hanoi zirvelerinde Kim Jong-un ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan görüşmeler, nükleer silahsızlanma umutlarını artırmış fakat sonuçsuz kalmıştır. ABD, halen Kuzey Kore’ye karşı ekonomik, finansal ve teknolojik ambargo uygulamaktadır. Washington’un 2025 savunma doktrininde Kuzey Kore, “stratejik nükleer tehdit” kategorisinde yer almaktadır.

Amerika Başkanı Donald J. Trump, Kore İşçi Partisi Başkanı Kim Jong Un ile El Sıkışıyor, 2019 (Flickr)
Japonya ile İlişkiler
Kuzey Kore–Japonya ilişkileri, 20. yüzyıl başındaki Japon işgali ve 1970–1980’lerdeki Japon vatandaşlarının kaçırılması olayları nedeniyle gergindir. Tokyo, Pyongyang’a karşı sert yaptırımları sürdüren ülkelerden biridir. Diplomatik ilişki bulunmamaktadır.
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Sistem
Kuzey Kore, 1991’de Güney Kore ile eşzamanlı olarak Birleşmiş Milletler’e üye olmuştur. Ancak insan hakları ihlalleri, balistik füze denemeleri ve nükleer faaliyetler nedeniyle sürekli yaptırımlara maruz kalmaktadır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçileri 2009’dan bu yana ülkeye girememektedir. Ülke, BM İnsan Hakları Konseyi’nin raporlarını “siyasi manipülasyon” olarak nitelendirir ve reddeder.
Güvenlik Doktrini ve Nükleer Caydırıcılık
Kuzey Kore’nin güvenlik politikası “nükleer caydırıcılıkla rejim garantisi” ilkesine dayanır. 2006’da ilk nükleer denemesini yapan ülke, 2023 itibarıyla kısa, orta ve kıtalararası menzilli füzeler dâhil olmak üzere yaklaşık 60–70 nükleer başlığa sahip olduğu tahmin edilmektedir.
2022’de kabul edilen yeni yasa, “önleyici nükleer saldırı hakkı”nı resmî doktrin haline getirmiştir. Bu politika, rejimin güvenliğini konvansiyonel savunmadan ziyade stratejik silah kapasitesine dayandırır.
Ordunun toplam personeli 1,2 milyon civarındadır; bu sayı ülke nüfusunun yaklaşık %5’ine denk gelir. Güvenlik mekanizması içinde iç istihbarat ve siyasi denetim birimleri, rejimin istikrarını sürdürmede kilit rol oynar.

Kuzey Kore katı yakıtlı kıtalararası balistik füze denemeleri (Anadolu Ajansı)
Diplomatik İzolasyon ve Bölgesel Etki
Kuzey Kore, 2025 itibarıyla 45 ülke ile diplomatik ilişki sürdürmektedir; ancak büyükelçilik faaliyetlerinin çoğu semboliktir. Afrika ve Orta Doğu’daki bazı eski müttefiklerle (Suriye, İran, Angola) tarihsel dayanışma bağlarını korumaktadır.
Pyongyang, nükleer statüsünü tartışmasız bir gerçeklik haline getirerek rejimin uluslararası pazarlık gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bu strateji, aynı zamanda ülkenin izolasyonunu kendi güvenlik doktriniyle meşrulaştırmasının da temel aracıdır.
Ordu ve Savunma Sanayii
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, dünya üzerindeki en militarize devletlerden biridir. 2025 yılı itibarıyla ülkenin askerî yapısı, ideolojik sistemin omurgasını oluşturur. “Songun” (ordu öncelikli yönetim) ilkesi doğrultusunda, silahlı kuvvetler yalnızca savunma aygıtı değil, aynı zamanda ekonomik üretim, toplumsal eğitim ve rejim kontrol mekanizmasının da ana aracıdır.
Kuzey Kore ordusu Kore Halk Ordusu (KPA – Korean People’s Army) adıyla bilinir ve beş ana kuvvetten oluşur: kara, hava, deniz, stratejik roket kuvvetleri ve özel operasyon birimleri.

Ukrayna dronları ile Rus ordusunda yer aldığı tespit edilen Kuzey Koreli asker (Sinyor)
Askeri Güç (2025)
- Toplam askerî personel: 1.28 milyon aktif, 600 bin yedek, 5 milyon paramiliter unsurlu potansiyel seferberlik gücü.
- Savunma bütçesi: 15,7 milyar ABD doları (GSYİH’nin yaklaşık %25’i).
- Dış borç: 8 milyar ABD doları.
- Döviz ve altın rezervi: yaklaşık 500 milyon ABD doları.
- Toplam nüfus (2025): 26,2 milyon.
- Askerlik çağındaki nüfus: yaklaşık 8 milyon.
- Askerî hizmete elverişli nüfus: yaklaşık 6,2 milyon (%24).
- Yıllık askerlik çağına giren kişi: 380.000.
- Askerlik süresi: Erkeklerde 8–10 yıl, kadınlarda 5–7 yıl zorunludur.
- Askerî eğitim yaşı: 17
- Kadın personel oranı: %20
- Askerî hizmetten muafiyet neredeyse yoktur; ordudan kaçış ölüm cezasına tabidir.
Coğrafi ve Stratejik Konum
Kuzey Kore’nin askeri stratejisi, doğal coğrafyasını savunma derinliği olarak kullanma üzerine kuruludur.
- Yüzölçümü: 120.540 km²
- Kara sınırları: Çin (1.416 km), Rusya (17 km), Güney Kore (238 km – DMZ hattı)
- Kıyı şeridi: 2.495 km
- Sınır boyunca 20 bini aşkın tünel, sığınak ve yeraltı tesisinin bulunduğu tahmin edilmektedir.
- Dağlık arazi yapısı, konvansiyonel işgale karşı yüksek doğal koruma sağlamaktadır.
Kara Kuvvetleri
Kara kuvvetleri, yaklaşık 1 milyon personel ile en geniş kuvvet unsurudur. Doktrini büyük ölçüde sayısal üstünlüğe, savunma derinliğine ve tünel sistemlerine dayanır. Bu sayı paramiliter birlikler (işçi ve gençlik milisleri) ile 5 milyon gibi bir sayıya ulaşır.
- Zırhlı araç: yaklaşık 4.200 tank (T-55, T-62 ve yerli Chonma-Ho varyantları)
- Zırhlı personel taşıyıcı: 2.500+
- Çekili topçu ve roket sistemleri: 8.500+
- Çok namlulu roketatar (MLRS): 2.400+, bazıları 300 mm menzile kadar çıkabilir
- Kara kuvvetlerinin komuta merkezi Pyongyang’dadır; dağlık savunma hatları Çin sınırından DMZ’ye kadar uzanır.
Kara birlikleri, klasik cephe savaşına uygun olmanın yanı sıra “asimetrik savaş” eğitimi alır. Özellikle sınır ötesi tünel sistemleri, sabotaj ve özel operasyon birlikleri rejimin caydırıcılık stratejisinde önemli yer tutar.
Hava Kuvvetleri
Kore Halk Hava Kuvvetleri yaklaşık 110.000 personel ve 800 uçak civarında platforma sahiptir; bunların önemli kısmı eski Sovyet ve Çin yapımıdır.
- Savaş uçağı: 450 (MiG-21, MiG-23, MiG-29 sınıfı)
- Nakliye uçağı: 200+
- Helikopter: 300 (özellikle Mi-8 ve Mi-24 türevleri)
- Hava savunma sistemi: S-75, KN-06 (yerli üretim) ve radar tabanlı füze ağları.
- Modernizasyon seviyesi sınırlıdır, ancak düşük irtifa savunma ağı yoğunluğu yüksek olduğundan ülke hava sahası dünyanın en zor aşılabilecek sistemlerinden biri sayılır.
Deniz Kuvvetleri
Kuzey Kore Donanması, 60.000 personel ve 430 gemi civarında platformla kıyı savunmasına yöneliktir.
- Denizaltı: 70 civarında (çoğu küçük dizel-elektrik sınıfı).
- Hızlı saldırı botu: 200+
- Fırkateyn ve korvet: 10–12
- Amfibi çıkarma gemisi: 20 civarı
- Deniz özel kuvvetleri (Reconnaissance Bureau Naval Unit): yaklaşık 20.000 personel.
- Donanma iki ana filo halinde konuşlanmıştır: Batı Filosu (Nampo) ve Doğu Filosu (Wonsan). Operasyon kabiliyeti kıyı güvenliği ve sabotaj odaklıdır; açık deniz yeteneği sınırlıdır.
Stratejik Roket Kuvvetleri ve Nükleer Kapasite
Kuzey Kore’nin stratejik doktrini, 1990’lardan itibaren konvansiyonel caydırıcılıktan nükleer caydırıcılığa kaymıştır.
- Tahmini nükleer başlık sayısı: 60–70
- Balistik füze tipi: Scud, Nodong, Musudan, Hwasong serileri
- Kıtalararası Balistik Füze (ICBM): Hwasong-15, Hwasong-17, Hwasong-18 modelleri, menzil 13.000 km’ye kadar.
- Orta menzilli füze: Pukguksong-2 (katı yakıtlı)
- Taktik nükleer füze menzili: 400–800 km
- 2023 itibarıyla ilk katı yakıtlı ICBM başarıyla test edilmiştir.
Bu kapasite, ülkenin savunma stratejisinde “önleyici nükleer saldırı hakkı” temelinde tanımlanır. Nükleer tesislerin büyük kısmı Yongbyon, Punggye-ri ve Sinpo bölgelerinde yer alır.
Özel Operasyon Güçleri
Kuzey Kore’nin yaklaşık 200.000 kişilik özel kuvveti bulunur. Bunlar, sabotaj, siber operasyon, psikolojik harp ve sınır ötesi keşif görevlerinde uzmanlaşmıştır.
- 121. Siber Savaş Birimi, uluslararası alanda tanınan en aktif siber saldırı gruplarındandır.
- 2017’de gerçekleşen “WannaCry” siber saldırısı Kuzey Kore kaynaklı olarak tespit edilmiştir.
- Bu güçler, düşük maliyetli ancak yüksek etki yaratan operasyon kabiliyetleriyle rejimin küresel asimetrik savunma stratejisinin merkezindedir.

Kuzey Kore ordusu askeri geçit töreninde (Anadolu Ajansı)
Savunma Sanayii
Kuzey Kore, silah ve mühimmat üretiminde büyük ölçüde kendi kendine yeterlidir. Ülke genelinde 200’ün üzerinde savunma sanayii tesisi bulunduğu tahmin edilmektedir.
- Başlıca üretim alanları: küçük silahlar, mühimmat, tanksavar sistemleri, topçu roketleri, füze parçaları.
- Zırhlı araç ve topçu üretimi: Sinhung ve Kanggye fabrikalarında yoğunlaşmıştır.
- Donanma unsurları Nampo Tersanesi ve Wonsan tesislerinde üretilir.
- Uydu teknolojisi ve roket motorları geliştirme faaliyetleri Sohae Uzay Üssü üzerinden yürütülmektedir.
- 2023’te “Malligyong-1” adlı keşif uydusunun fırlatılması, rejimin uzay teknolojisini askeri gözetim kapasitesiyle birleştirme hedefini yansıtır.
Lojistik ve Seferberlik Kapasitesi
- Yıllık askerlik çağındaki nüfus: yaklaşık 380.000 kişi.
- Kadınların askerî seferberlik kapsamı: 18–23 yaş arası zorunlu, sonrasında gönüllülük esastır.
- Ülke genelinde yaklaşık 20.000 sığınak ve yeraltı tünel kompleksi bulunduğu tahmin edilir.
- Savaş döneminde ulaşım hatları demiryolu ağları üzerinden askerî taşımaya yönlendirilir.
- Yakıt yetersizliği, lojistik kapasitenin en zayıf halkasıdır; buna karşın mühimmat stokları yüksek düzeydedir.
Uluslararası Askeri İş Birlikleri
Kuzey Kore, Çin ve Rusya ile teknik paylaşım ilişkilerini 2020’lerde yeniden canlandırmıştır. İran, Suriye ve Myanmar gibi ülkelerle balistik füze teknolojisi alanında iş birliklerini de sürdürmektedir.
Pyongyang, Afrika ve Orta Doğu’da geçmişteki bazı müttefiklere (örneğin Angola, Uganda, Mısır) askerî eğitim desteği vermiştir. Ancak BM yaptırımları sonrasında bu faaliyetlerin büyük kısmı gizli veya dolaylı biçimde yürütülmektedir.





