Luvice (İngilizce: Luwian), Anadolu’da MÖ. 2. binyılda Hitit İmparatorluğu döneminde ve sonrasında konuşulmuş bir Hint-Avrupa dilidir. Hititçe ile akraba olup, “Anadolu dilleri” adı verilen gruba dahildir. Hattice ve Palaca gibi yerel dillerle birlikte kullanılmış, Mezopotamya kökenli Akadca ise diplomasi dili olarak tercih edilmiştir.
Tarihçe
Luvice, Anadolu’nun en önemli Hint-Avrupa dillerinden biri olup MÖ. 2. binyıldan itibaren izlenebilmektedir. Hititlerin Anadolu’ya gelişleriyle birlikte ortaya çıkan çok dilli ortamda Luvice, Hattice, Palaca ve Hurrice gibi dillerin yanında yer almış; diplomatik yazışmalarda kullanılan Akadca dışında günlük yaşam ve ritüellerde yaygın biçimde kullanılmıştır.
Dil, özellikle Batı ve Güney Anadolu’da Arzava, Mira, Lukka ve Kizzuwatna bölgelerinde yoğun olarak konuşulmuştur. Hitit başkenti Hattuşa arşivlerinde de Luvice’ye ait metinler bulunur. Hitit tabletlerinde, dinî ayinlerde kullanılan “Luwili” ibaresi, belirli ilahilerin Luvice icra edildiğini gösterir.
Yazı açısından Luvice iki farklı biçimde karşımıza çıkar:
- Çivi yazısıyla kaydedilen belgeler
- Luvi hiyeroglifiyle yazılmış anıtsal kitabeler.
Çivi yazılı belgeler Hitit İmparatorluğu arşivlerinde yer alırken, hiyeroglif yazıtlar Batı ve Güney Anadolu’daki anıtsal yapılarda kullanılmıştır. Beyköy’deki hiyeroglif yazıt (MÖ. 1190–1180) bu geleneğin en uzun ve önemli örneği olup, Mira kralı Kupantakuruntas dönemine tarihlenmektedir.
Hitit İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra da Luvice yaşamaya devam etmiştir. Geç Hitit şehir devletlerinde (Karkamış, Karatepe, Melid vb.) hiyeroglif Luvice kullanılmış; özellikle kraliyet yazıtları, seferler ve adak metinleri bu dilde kaydedilmiştir. Bu durum, Luvice’nin MÖ. 8. yüzyıla kadar Anadolu’nun kültürel ve siyasi yaşamında etkili bir rol oynadığını göstermektedir.
Yazı Sistemleri
Luvice iki farklı yazı sistemiyle karşımıza çıkar:
- Çivi yazısı ile Luvice: Hitit arşivlerinde kullanılan standart çivi yazısıyla kaydedilmiştir.
- Luvi hiyeroglifi: Özellikle Batı ve Güney Anadolu’daki anıtsal yazıtlarda (ör. Karatepe, Beyköy, Karkamış) kullanılmıştır. Bu yazı türü Geç Hitit krallıklarında MÖ. 8. yüzyıla kadar devam etmiştir.
Luvice Hiyeroglif Yazılı Bir Yazıt (Hawkins, Tosun, Akdoğan)【1】
Luvice Çivi Yazısı
- Mezopotamya kökenli çivi yazısının uyarlamasıyla yazılmıştır.
- Hitit İmparatorluğu’nun resmî arşivlerinde (özellikle Hattuşa’da) kullanılmıştır.
- Daha çok ritüel metinleri, büyü ve efsunlar ile ilahilerde görülür.
- Metinlerin başında veya içinde “Luwili” ifadesi, metnin Luvice yazıldığını gösterir.
- Önemli örnekleri Hattuşa tabletleridir.
Luvice Hiyeroglif
- Yerel, resimsel-hiyeroglifik bir yazı sistemidir.
- Batı ve Güney Anadolu’da anıtsal yazıtlarda, kaya kabartmalarında, stellerde ve mühürlerde kullanılmıştır.
- MÖ. 14. yüzyıldan başlayarak Geç Hitit şehir devletlerinde MÖ. 8. yüzyıla kadar yaşamıştır.
- Kraliyet yazıtları, sefer kayıtları, adak yazıları ve anıtsal kitabelerde görülür.
- Semboller arasında boğa, gemi, dokuma tezgâhı gibi yerel ikonografik işaretler vardır.
- Önemli örnekleri Karatepe (Kizzuwatna), Beyköy Yazıtı (Mira) ve Karkamış yazıtlarıdır.
Dil Özellikleri
Luvice, Hititçeye yakın bir yapı sergiler ancak özgün sözcük dağarcığı ve biçim bilgisiyle ayrılır. Hitit tabletlerinde, ritüeller sırasında farklı halkların kendi dillerinde ilahi söyledikleri belirtilir; bu bağlamda “Luwili” ifadesi, metinlerde Luvice yazıldığını veya söylendiğini gösterir.
Kültürel ve Tarihsel Önemi
- Luvice, Batı Anadolu’nun MÖ. 2. binyılda yoğun nüfus ve kültürel merkezlere sahip olduğunu kanıtlayan başlıca dillerden biridir.
- Hititlerin yanı sıra, Batı Anadolu’daki küçük krallıklar arasında bir “siyasi ağ”ın parçası olmuştur.
- Deniz Kavimleri ile ilişkili seferler ve Batı Anadolu’nun tarihî coğrafyası Luvice yazıtlar sayesinde aydınlatılabilmektedir (ör. Beyköy Yazıtı).
- Geç Hitit döneminde Tarhunza/Tarhuntas kültünün yazıtları ve ikonografisi çoğunlukla Luvi hiyeroglifi ile kaydedilmiştir.
Mirası
Luvice, MÖ. 1. binyılda Anadolu’da konuşulan ve yazılan dillerden biri olarak iz bırakmış, özellikle Geç Hitit kent devletlerinde politik ve dinî hayatın dili olmuştur. Batı Anadolu’daki Bronz Çağı yerleşimleri ve yazıtlar, Helen uygarlığının erken döneminde Anadolu etkisini gösteren önemli kanıtlar arasında kabul edilmektedir.