Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, 31 Mart 2015 tarihinde İstanbul Adalet Sarayı’nda görev yaptığı sırada silahlı bir saldırı sonucunda hayatını kaybetmiştir. Olay, yargı mensuplarının güvenliği ve adliye binalarındaki koruma önlemleri konularında kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açmıştır.
Meslek hayatı boyunca hukuki görevlerde bulunan Kiraz’ın ismi, vefatının ardından çeşitli kamu kurumlarında yaşatılmış; adalet sistemi, yargı güvenliği ve bağımsızlığı gibi konular akademik ve toplumsal değerlendirmelere konu olmuştur.
Erken Yaşam ve Eğitim
Mehmet Selim Kiraz, 1969 yılında Siirt’te doğdu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 1994 yılında mezun oldu. Mezuniyetinin ardından hakimlik ve savcılık sınavlarını geçerek Adalet Bakanlığı bünyesinde cumhuriyet savcısı olarak göreve başladı.
Meslek Hayatı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezuniyetinin ardından meslek hayatına başladı ve Türkiye’nin çeşitli illerinde görev yaptı. İlk görev yeri Erzincan'ın Çayırlı ilçesi olup, daha sonra Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesi, Iğdır ve Osmaniye’de savcılık görevini sürdürdü.
2010 yılında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararnamesi ile İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı’na atandı ve burada dört yıl görev yaptı. 2014 yılında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevlendirildi. Bu süreçte bazı kamuya açık soruşturmalarda yer aldı.
Kiraz, meslek hayatı boyunca görev yaptığı yerlerde yargı süreçlerine katkı sağladı ve çeşitli hukuki görevlerde bulundu.
Berkin Elvan Soruşturması ile İlgisi
2013 yılında Gezi Parkı protestoları sırasında İstanbul Okmeydanı’nda yaralanan Berkin Elvan, 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te hayatını kaybetti. Olay geniş toplumsal yankı uyandırdı. Soruşturma dosyası, birkaç farklı savcının elinde kaldıktan sonra 2015 yılı başında Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’a devredildi.
Kiraz, dosyayı devraldıktan sonra olay günü görevli polislerin tespiti ve ifadelerinin alınması sürecini hızlandırdı. Soruşturmanın ilerlemesi amacıyla ilgili kurumlardan bilgi ve belge talebinde bulundu. Kiraz’ın soruşturmaya delil temelli ve hukuki çerçevede yaklaşmaya çalıştığı belirtildi.
Ancak, 31 Mart 2015’te İstanbul Adalet Sarayı’ndaki görev yerinde, savcılığını yürüttüğü Berkin Elvan dosyası gerekçe gösterilerek, terör örgütü DHKP-C mensupları tarafından rehin alındı.
Rehin Alınması ve Ölümü (31 Mart 2015)
31 Mart 2015 tarihinde İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, DHKP-C mensubu iki kişi tarafından rehin alındı. Eylemciler, Berkin Elvan soruşturmasına ilişkin bazı taleplerini kamuoyuyla paylaşarak bu gerekçeyle eylemi gerçekleştirdiklerini belirtti.
Olay öğle saatlerinde başladı ve yaklaşık altı saat sürdü. Adliye binası boşaltıldı, müzakere sürecinde sonuç alınamaması üzerine saat 20.30’da güvenlik güçleri operasyon düzenledi. Çıkan çatışmada iki saldırgan etkisiz hale getirildi, ağır yaralanan Savcı Kiraz kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Olay, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Adalet Bakanlığı ve çeşitli kurumlar açıklamalarda bulundu. Yaşananlar, adliyelerdeki güvenlik önlemleri ve yargı mensuplarının korunmasına ilişkin uygulamaların yeniden değerlendirilmesine neden oldu. Mehmet Selim Kiraz’ın görevi başında hayatını kaybetmesi, yargı camiasında önemli bir gelişme olarak kayda geçti.
Olayın Ardından: Tepkiler ve Anmalar
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın 31 Mart 2015’te hayatını kaybetmesinin ardından, çeşitli kurum ve kesimlerden tepkiler geldi. Devlet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda olay, yargı bağımsızlığı ve kamu düzeni çerçevesinde değerlendirildi.
Ülke genelindeki adliyelerde bir gün süreyle duruşmalar ertelendi, çeşitli anma uygulamaları gerçekleştirildi. Meslektaşları ve hukuk temsilcileri, Kiraz’ın mesleki özelliklerine dair açıklamalarda bulundu.
1 Nisan 2015’te resmi törenle başlayan cenaze programı, defin işlemiyle sona erdi. Törenlere kamu görevlileri, yargı mensupları ve vatandaşlar katıldı.
Olay sonrasında çeşitli kurum ve yapılara Kiraz’ın ismi verildi; anı köşeleri, kütüphaneler ve kültür merkezleri oluşturuldu. Bazı okullarda adına düzenlemeler yapıldı.
Her yıl 31 Mart’ta yargı kurumlarında anma etkinlikleri düzenlenmektedir.
Toplumsal ve Hukuki Tartışmalar
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın görevi başında öldürülmesi, adliye güvenliği ve yargı mensuplarının korunması konularında çeşitli tartışmalara yol açtı. Olayın, güvenlik önlemleri yüksek olan bir kamu binasında gerçekleşmiş olması nedeniyle, adliye binalarındaki güvenlik uygulamaları eleştirildi.
Adalet Bakanlığı, olay sonrası adliyelerdeki giriş çıkış prosedürlerini gözden geçirdi. Güvenlik donanımlarının artırılması, giriş kartı uygulamalarının sıkılaştırılması ve özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinin genişletilmesi gibi önlemler gündeme alındı. Yargı mensuplarının güvenliğiyle ilgili İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon sağlandı.
Olayın kamuoyuna yansıma biçimi, basın ve ifade özgürlüğü konularında da değerlendirmelere neden oldu. Rehine krizi sırasında bazı internet sitelerine erişim kısıtlaması getirilmesi ve medya kuruluşlarının yayın politikaları, bilgiye erişim ve yayıncılık etiği açısından tartışıldı.
Ayrıca, yargı süreçlerinin güvenliği, bağımsızlığı ve savcıların görevlerini yürütürken karşılaştıkları riskler de gündeme geldi. Hukuk çevreleri, yargı mensuplarının hem fiziksel hem kurumsal güvenliğinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Mirası ve Anısı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın görevi başında hayatını kaybetmesi, Türkiye yargı tarihinde önemli bir olaylardan biri olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, adalet hizmetlerinin güvenliği ve yargı mensuplarının korunması konularında çeşitli değerlendirmelere yol açmıştır.
Meslektaşları tarafından çalışkan ve ilkeli bir hukukçu olarak tanımlanan Kiraz’ın adı, çeşitli kamu kurumlarında yaşatılmaktadır. İstanbul Adalet Sarayı’nda bir anı köşesi, Bakırköy Adliyesi’nde bir kütüphane ve Başakşehir’de bir kültür ve yaşam merkezi açılmıştır. Ayrıca, bazı eğitim kurumlarında adına köşeler oluşturulmuştur.
Her yıl 31 Mart tarihinde düzenlenen anma etkinliklerinde Kiraz’ın mesleki yaşamı hatırlatılmakta ve hukuk sistemine ilişkin çeşitli mesajlar paylaşılmaktadır.
