Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Mimaride Oran ve Orantı

fav gif
Kaydet
kure star outline

Mimarlıkta oran ve orantı, yapıların hem işlevsel hem de estetik açıdan dengeli ve uyumlu bir bütün oluşturmasını sağlamak amacıyla, mekânsal elemanlar arasında kurulan sistemli matematiksel ve görsel ilişkiler bütününü ifade eder. Oran, bir yapının ya da mekânsal bütünün içindeki parçaların birbirine ya da bir parçanın bütüne olan niceliksel ilişkisini belirlerken; orantı, bu oranların birbirleriyle kurduğu uyumlu ilişkiyi ve sürekliliği sağlar. Bu ilişkiler, sadece yapının fiziksel boyutlarını ve geometrik düzenini belirlemekle kalmaz, aynı zamanda yapının çevresiyle olan ilişkisini, kullanıcı üzerindeki algısal etkisini ve estetik bütünlüğünü de doğrudan etkiler.


Mimari tasarım sürecinde oran ve orantı, yalnızca form ve biçim yaratımında değil; mekânın kullanıcı ile kurduğu psikolojik ve fiziksel ilişkide de belirleyici bir unsurdur. Mekânsal organizasyonda, yükseklik, genişlik ve derinlik gibi boyutların dengelenmesi; insan ölçeğine uygun oranların gözetilmesi; hareket alanlarının rahatlığı ve mekânın algılanabilirliği açısından büyük önem taşır. Cephe tasarımlarında ise oran ve orantı, açıklık-doluluk dengesi, ritim, perspektif etkisi ve kompozisyon bütünlüğü gibi estetik kaygılar doğrultusunda özenle kurgulanır.


Yapının taşıyıcı sisteminde oran ve orantı, yalnızca yapısal stabilitenin sağlanmasında değil, strüktürel elemanların mekânla kurduğu görsel ilişkiyi düzenlemede de kullanılır. Kolon yerleşimleri, açıklık oranları ve kütle-kompozisyon dengesi, yapının hem dayanıklılığını hem de estetik etkisini belirler. Ayrıca oran ve orantı, mimaride simgesel ve kültürel anlamların üretiminde de güçlü bir araçtır; kutsal yapılarda, anıtsal mimaride ve kamusal mekânlarda belirli oranların tekrarı, yapının sembolik değerini ve izleyici üzerinde bıraktığı etkiyi derinleştirir.


Bu bağlamda oran ve orantı, mimarlığın yalnızca teknik bir düzenleme aracı değil, aynı zamanda mekânların anlam katmanlarını zenginleştiren, insan ölçeğiyle yapısal bütünlük arasında köprü kuran temel tasarım ilkelerinden biridir. Bu bağlamda, estetik, işlevsel ve algısal boyutların dengelenmesinde vazgeçilmez bir araç olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Tarihsel Gelişim

Antik Çağ

Oran ve orantı kavramının mimarlık alanındaki sistemli kullanımı, Antik Yunan ve Roma uygarlıklarına kadar uzanır. Antik Yunan’da estetik ve yapısal bütünlük sağlamak amacıyla Dor, İyon ve Korint sütun düzenleri gibi farklı mimari sistemler geliştirilmiş, bu düzenler sütun çapı, yüksekliği ve arşitrav oranları gibi ölçütlerle belirli matematiksel oranlar çerçevesinde kurgulanmıştır. Bu dönemde oranlar yalnızca yapısal bir gereklilik değil, aynı zamanda estetik bir ideal olarak görülmüştür.


Roma döneminde ise mimar ve kuramcı Vitruvius, De Architectura adlı eserinde mimarlıkta oran, simetri ve düzen kavramlarını sistematik olarak ele alarak, yapıların insan bedeninin ideal oranlarına göre tasarlanması gerektiğini savunmuştur. Vitruvius’un bu yaklaşımı, daha sonra Leonardo da Vinci’nin Vitruvius Adamı gibi çalışmalara da ilham kaynağı olmuş ve insan vücudu ile mimari mekân arasındaki orantılı ilişki düşüncesini pekiştirmiştir.

Orta Çağ ve İslam Dünyası

Orta Çağ Avrupası’nda Gotik mimarlık, oran ve orantının hem yapısal hem de estetik bir denge aracı olarak yoğun biçimde kullanıldığı bir dönem olmuştur. Gotik katedrallerde yükseklik, ışık ve hacim dengesi kurularak, dramatik mekânsal etkiler ve kutsal bir atmosfer yaratılmıştır. Aynı dönemde İslam dünyasında, özellikle Selçuklu ve Osmanlı mimarlığında, oran ve orantı geometrik düzenin bir parçası olarak ele alınmıştır. Ebû’l-Vefâ el-Bûzcânî ve Ali Kuşçu gibi bilim insanlarının çalışmaları, İslam mimarisinde geometri ve matematiksel oranların mimari tasarıma sistemli bir şekilde entegre edilmesine katkı sağlamıştır. Selçuklu medreseleri ve Osmanlı camilerinde, özellikle Selimiye Camii’nin merkezi plan düzeni ve Karatay Medresesi’nin cephe kompozisyonu, oranın yapısal organizasyon ve görsel ritim sağlama açısından nasıl bilinçli bir biçimde kullanıldığını gösteren önemli örneklerdir.

Rönesans Dönemi

Rönesans ile birlikte insan merkezli tasarım anlayışı ön plana çıkmış ve klasik mimarlık gelenekleri matematiksel oranlar üzerinden yeniden yorumlanmıştır. Bu dönemde Leon Battista Alberti, De Re Aedificatoria adlı eserinde mimarlığın temel ilkelerini tanımlarken, yapı tasarımında oranın ve simetrinin estetik bir zorunluluk olduğunu savunmuştur. Andrea Palladio ise I Quattro Libri dell’Architettura (Mimarlığın Dört Kitabı) adlı çalışmasında, Antik Roma mimarisinin oran sistemlerini geliştirerek, konut ve kamusal yapı tasarımlarında uygulanabilir hale getirmiştir. Bu dönemde Altın Oran (1.618) ve Fibonacci dizisi, yapıların plan düzenlerinden cephe tasarımlarına kadar estetik ve yapısal denge kurmada başvurulan temel matematiksel sistemler haline gelmiştir.

Modern ve Çağdaş Dönem

20. yüzyılda mimarlıkta oran ve orantı, işlevselcilik ve insan merkezli tasarım anlayışı ile birlikte daha bilimsel ve sistematik bir yaklaşıma kavuşmuştur. Le Corbusier, Modulor adlı oranlama sistemini geliştirerek, insan bedeninin antropometrik ölçülerine dayalı, altın oran ve Fibonacci dizisiyle ilişkili bir modüler tasarım aracı sunmuştur. Bu sistem, modern mimarlıkta mekânların kullanıcı konforunu ön planda tutacak biçimde rasyonel ve estetik açıdan dengeli tasarlanmasını teşvik etmiştir.


Çağdaş mimarlıkta ise oran ve orantı kavramı, gelişen dijital tasarım teknolojileriyle birlikte çok katmanlı ve karmaşık bir yapıya bürünmüştür. Parametrik tasarım ve sayısal modelleme yöntemleri sayesinde, geleneksel oran sistemleri esnetilerek yenilikçi ve dinamik formların tasarlanması mümkün hale gelmiştir. BIM (Building Information Modeling) gibi gelişmiş yazılımlar, yapı bileşenleri arasındaki oran ilişkilerinin tasarım ve uygulama süreçlerinde daha hassas ve bütüncül bir şekilde kontrol edilmesini sağlamaktadır.


Böylece, tarih boyunca estetik ve yapısal bütünlüğün bir aracı olan oran ve orantı, günümüzde teknolojik gelişmelerle birlikte farklı disiplinlerden beslenen, çok boyutlu bir tasarım stratejisine dönüşmüş ve mimari anlatımın temel öğelerinden biri olmayı sürdürmüştür.

Mimari Tasarımda Uygulama Alanları

Mekânsal Organizasyon

Oran ve orantı, mimari mekânların işlevselliği, kullanıcı konforu ve estetik algısı açısından temel bir belirleyici olarak kabul edilir. Özellikle aks sistemleri ve modüler gridler, mekânsal organizasyonda oranın sistemli bir biçimde uygulanmasını sağlayan önemli araçlardır. Aks sistemleri, yapının taşıyıcı elemanlarının ve iç mekân bölümlerinin düzenli bir yapısal ağ üzerinde konumlandırılmasına imkân tanır. Bu sayede kolon yerleşimleri, duvar hatları ve açıklık düzenlemeleri belirli bir ritim ve oran doğrultusunda planlanır.


Modüler grid sistemleri ise, hem plan hem de cephe tasarımında belirli birimlerin tekrarı ve çarpanları üzerinden düzen kurar. Örneğin, 60x60 cm gibi standart modül ölçüleri, iç mekânların döşeme, tavan ve cephe panellerinde düzenli bir oran sisteminin oluşturulmasını kolaylaştırır. Bu modüler yaklaşım, yapı elemanlarının hem ekonomik hem de yapısal verimlilik açısından optimize edilmesini sağlarken, mekânlar arasında ölçüsel bir süreklilik ve bütünlük oluşturur.


Plan organizasyonunda boy/en oranı da mekân kalitesini doğrudan etkileyen önemli bir oransal kriterdir. Kullanım amacına göre ideal oranlar belirlenerek, hacimlerin fazla dar veya gereksiz derecede geniş olması önlenir. Örneğin, konutlarda oturma odalarının ideal boy/en oranı 1.5 ila 2 arasında tutulurken, çok amaçlı salonlar veya büyük toplantı mekânlarında bu oran farklılaşabilir. Mekânsal konforu artırmak ve işlevsel düzenlemeleri kolaylaştırmak için bu oranların kullanım amacına göre titizlikle belirlenmesi gerekir.

Cephe Kompozisyonları

Cephe tasarımında oran ve orantı, yapının dışa yansıttığı kimliğin ve estetik bütünlüğünün en önemli belirleyicilerinden biridir. Modüler gridler ve aks sistemleri burada da etkin bir biçimde kullanılarak, cephede açıklık-doluluk oranları, pencere ve kapı boyutları, kat yükseklikleri gibi tasarım ögeleri arasında görsel bir ritim oluşturulur.


Geleneksel mimaride cephe düzenlemelerinde belirli geometrik oranlar ve modülasyonlar sıkça tercih edilirken, modern mimaride bu yaklaşım malzeme ve yüzey tasarımında kütle oranlarına dayalı olarak uygulanır. Özellikle büyük ölçekli projelerde cephe yüzeyleri, modüler paneller ve farklı boyutlardaki açıklıklar ile tasarlanarak, monotonluk kırılır ve yapının mimari karakteri güçlendirilir.

Strüktürel Sistemler

Strüktürel sistem tasarımında aks aralıklarının oranlı biçimde belirlenmesi, yapının hem taşıyıcı sistem güvenliğini hem de mekân organizasyonundaki esnekliği sağlar. Kolon akslarının birbirine olan mesafesi ve bu akslar üzerinde taşıyıcı elemanların konumlandırılması, mekânların açıklık ve kapalı alan dengesini doğrudan etkiler.


Örneğin, ofis yapılarında geniş ve açık çalışma alanlarının oluşturulabilmesi için kolon aksları arasındaki mesafeler doğru oranlarla belirlenmeli; gereğinden fazla sık veya geniş tutulmamalıdır. Benzer şekilde, kiriş yüksekliklerinin ve açıklık oranlarının yapının ölçeği ve işlevi ile uyumlu olması, hem strüktürel dengeyi hem de mekânın hacimsel kalitesini artırır.


Geniş açıklıklı mekânlarda, doğru oranlarla tasarlanmış taşıyıcı sistemler, iç mekânda ferah ve kesintisiz hacimlerin elde edilmesine olanak tanır. Bunun yanında, taşıyıcı elemanların sadece yapısal değil, aynı zamanda estetik birer tasarım ögesi olarak kullanılması, mimari ifadenin güçlenmesini sağlar. Özellikle yüksek tavanlı ve açıklıklı yapılar, doğru orantı ilişkileri kurularak hem etkileyici bir mekânsal deneyim sunar hem de kullanıcıların mekânda özgür hareket etmelerine imkân tanır.


Mimaride Oran ve Orantı (Pexels, Mel Jlt)

Özel Oran Sistemleri

Altın Oran (1.618)

Altın oran, tarih boyunca estetik ve matematiksel uyumun evrensel simgesi olarak kabul edilen ve yaklaşık 1.618’e karşılık gelen bir orandır. Doğada bu oran, canlı ve cansız birçok oluşumda kendiliğinden ortaya çıkar; ayçiçeği tohumlarının spiral diziliminde, salyangoz kabuğunun kıvrımlarında, çam kozalağı ve ananas gibi bitkilerin yapısal örgüsünde, hatta galaksilerin spiral kollarında bu oranın izleri açıkça görülür. Bu doğal düzen, büyümenin ve yapısal organizasyonun en verimli ve dengeli biçimde gerçekleşmesini sağlar.


Mimari tasarımda altın oranın bu doğal örüntüleri, özellikle cephe düzenlemelerinde, plan organizasyonlarında ve hacim oranlarının belirlenmesinde ilham kaynağı olmuştur. Antik Yunan tapınaklarından Rönesans dönemi yapılarına kadar uzanan birçok mimari eserde, altın oranın sunduğu bu kusursuz denge anlayışı, insan ölçeğiyle uyumlu, estetik olarak dengeli ve görsel olarak tatmin edici mekânlar oluşturmak için uygulanmıştır.


Geleneksel İslam mimarisinde de altın oran, yapının hem yapısal düzeninde hem de süsleme sanatlarında sıkça kullanılan bir ilke olmuştur. Özellikle Edirne Selimiye Camii ve İstanbul Süleymaniye Camii gibi anıtsal eserlerde, kubbe oranları, iç mekân açıklıkları ve cephe kompozisyonlarında altın oranın sağladığı ölçüsel uyum ve ritim gözetilmiştir. Bu uygulamalar, mekânlara sadece estetik bir denge kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda izleyici üzerinde manevi bir huzur ve simgesel bir anlam derinliği de yaratmıştır.


Mimaride Oran ve Orantı (Pexels, Konevi)

Modulor (Le Corbusier)

Modulor, modern mimarlığın önde gelen isimlerinden Le Corbusier tarafından geliştirilen ve insan bedeninin ölçülerine dayalı bir oran sistemidir. Le Corbusier, mimaride ölçülerin doğrudan insan ölçeğinden türetilmesi gerektiğini savunmuş ve bu doğrultuda altın oran ile Fibonacci dizisi gibi matematiksel sistemleri temel alarak, antropometrik verilerle geliştirdiği Modulor sistemini ortaya koymuştur.


Modulor, insan vücudunun idealize edilmiş boyutlarına ve hareket alanına uygun ölçüler sunarak, hem işlevsel hem de estetik açıdan dengeli mekânlar oluşturmayı hedefler. Yapıların genel boyutlandırmasından, cephe tasarımlarına ve mobilya ölçülendirmelerine kadar çok geniş bir yelpazede uygulanan bu sistem, modern mimarlıkta kullanıcı konforunu ve mekânsal uyumu artıran önemli bir referans aracı olmuştur. Özellikle Le Corbusier’in tasarladığı Unité d’Habitation gibi konut projelerinde, bu sistemin izleri doğrudan gözlemlenebilir.


Le Corbusier-Modulor (Flickr)

Fibonacci Dizisi

Fibonacci dizisi, her sayının kendisinden önce gelen iki sayının toplamı ile oluştuğu ve sayıların oranlarının giderek altın orana yaklaştığı matematiksel bir dizilimi ifade eder. Bu dizi, doğada büyümenin ve form oluşumunun temel bir kuralı olarak kendiliğinden ortaya çıkar. Örneğin, ayçiçeği ve papatya gibi bitkilerin tohum dizilimlerinde, yaprakların gövde etrafında dizilişinde ve çam kozalağı gibi doğal oluşumlarda bu spiral düzen doğrudan gözlemlenebilir. Bu dizilim, bitkilerin en verimli ışık ve yağmur alacak biçimde gelişmelerine olanak tanır.


Salyangoz kabuklarının spiral kıvrımları ve deniz kabuklarının büyüme formları da Fibonacci dizisine uygun olarak gelişir. Kozmos ölçeğinde ise spiral galaksilerin kolları bu matematiksel düzeni takip ederek, doğanın küçük ve büyük ölçekte aynı estetik prensiplere bağlı kaldığını kanıtlar.

Mimari tasarımda Fibonacci dizisi, bu doğal formların ve düzenlerin estetik sürekliliğini yansıtarak, mekânların hem görsel hareketliliğini hem de denge duygusunu güçlendirmek için kullanılır. Özellikle organik mimari ve parametrik tasarım anlayışlarında bu dizinin geometrik ilişkileri, karmaşık formların üretiminde ve yapısal dengelerin kurulmasında önemli bir rol oynar. Günümüz dijital tasarım araçlarıyla birlikte Fibonacci dizisi, mimarların hem doğal formlarla uyumlu hem de insan algısına hitap eden dengeli ve akıcı mekânlar üretmesine imkân tanımaktadır.


Bu özel oran sistemleri, doğanın kusursuz düzenini yapılı çevreye aktaran, tarih boyunca estetik ve işlevselliği bir arada sağlayan en güçlü araçlar arasında yer almaktadır. İster geleneksel mimarinin anıtsal yapılarında, ister modern ve dijital tasarım yaklaşımlarında olsun, bu sistemler mimarlıkta zamansız bir denge ve uyum arayışının temelini oluşturmaya devam etmektedir.


Fibonacci Dizisi (Yapay Zeka ile oluşturulmuştur.)

Estetik ve Anlam Üretiminde Oran-Orantı

Mimari tasarımda oran ve orantı, yalnızca yapıların fiziksel formunu ve strüktürel dengesini belirlemekle kalmaz; aynı zamanda mekânın algısal derinliğini, estetik değerini ve taşıdığı simgesel anlamları da biçimlendirir. Bu matematiksel ve görsel düzenleme araçları, mimarlığın işlevsel gereksinimlerini aşarak, mekânsal deneyimin ruhunu ve izleyici üzerindeki psikolojik etkisini tanımlayan temel unsurlar haline gelir.


Özellikle kutsal ve anıtsal yapılarda oran ve orantı, mimari mekânın kutsallığını ve simgesel gücünü vurgulamak amacıyla bilinçli bir biçimde kullanılmıştır. Yüksek kubbeler, uzun sütunlar ve geniş açıklıklar gibi mekânsal unsurlar, belirli oran sistemlerine bağlı kalınarak tasarlanmış; böylece izleyicide yücelik, huzur ve hayranlık gibi güçlü duygular uyandırılmıştır. Bu durum, yalnızca görsel bir etki yaratmakla kalmamış, aynı zamanda mekânın kutsal veya anıtsal işlevini güçlendiren bir anlam katmanı da oluşturmuştur.


Yapı ölçeği ile insan ölçeği arasındaki ilişkinin doğru orantılarla kurulması, bireyin yapılı çevre ile kurduğu duygusal ve bilişsel etkileşimi de derinleştirir. Mekânın kullanıcıyı saran ölçekte kurgulanması, insanda aidiyet ve güven hissi yaratırken; büyük ve yüksek hacimlerin orantılı biçimde tasarlanması ise yücelik ve etkilenme gibi estetik duyguları ön plana çıkarır.


Sanat ve mimarlık tarihine bakıldığında, antik tapınaklardan gotik katedrallere, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden modern dönemin simgesel yapıtlarına kadar pek çok eserde oran ve orantı aracılığıyla estetik bir düzenin yanı sıra, mekânsal anlatımın güçlü bir dili kurulmuştur. Bu bağlamda, oran ve orantı sadece tasarımsal bir araç değil, aynı zamanda mimaride anlam üretiminin ve mekânın simgesel gücünün temel taşıyıcılarından biridir.


Mimaride Oran ve Orantı (Pexels, Elif Topal)

Güncel Yaklaşımlar

Günümüzde mimarlık disiplininde oran ve orantı kavramı, dijital teknolojilerin ve ileri tasarım yöntemlerinin sağladığı olanaklarla çok daha esnek, dinamik ve karmaşık biçimlerde uygulanmaktadır. Geleneksel sabit oran sistemlerinin ötesine geçen bu yaklaşımlar, tasarım sürecine yeni bir esneklik ve çok boyutlu analiz imkânı kazandırmıştır. Özellikle BIM (Building Information Modeling) gibi dijital tasarım ve yönetim teknolojileri, yapı bileşenleri arasındaki oran ilişkilerini sadece tasarım aşamasında değil, yapının tüm yaşam döngüsü boyunca sistematik ve bütüncül bir şekilde analiz etmeye ve optimize etmeye olanak tanır. Bu sayede hem yapısal hem de estetik dengeler, enerji verimliliği, maliyet kontrolü ve kullanıcı konforu gibi çok sayıda parametre ile eşzamanlı olarak değerlendirilebilmektedir.


Parametrik tasarım yaklaşımları ise, mimari oran ve orantının geleneksel sınırlarını zorlayarak daha özgün ve adaptif çözümler üretilmesini mümkün kılmaktadır. Rhinoceros ve Grasshopper gibi yazılımlar aracılığıyla geliştirilen algoritmik tasarım modelleri, geometrik oranların karmaşık bir biçimde yeniden yorumlanmasını sağlar. Bu tür dijital araçlarla, mekânsal kompozisyonlar belirli oran sistemlerine bağlı kalmaksızın, performans odaklı ve değişen ihtiyaçlara hızlı bir şekilde uyum sağlayan esnek yapılar halinde tasarlanabilir. Böylece oran ve orantı kavramı, sabit ve tarihsel kalıplardan çıkarılarak, çağdaş tasarımın dinamik ve dönüşen gereksinimlerine cevap veren bir tasarım stratejisine dönüşür.


Bu gelişmelerle birlikte, oran ve orantı yalnızca estetik kaygılara hizmet eden bir ölçüt olmaktan çıkarak, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve evrensel tasarım gibi çağdaş mimarlığın öncelikli konularıyla da güçlü bir ilişki kurar. Sürdürülebilir tasarım yaklaşımlarında, oranlar enerji tüketimini azaltan yapı formları ve pasif iklimlendirme stratejileri geliştirmek için kullanılırken, evrensel tasarımda mekânların farklı yaş, cinsiyet ve engellilik durumlarına sahip kullanıcılar için erişilebilir ve işlevsel olmasını sağlayan ergonomik çözümler geliştirilmesine katkıda bulunur.

Kaynakça

Erdoğan, Arif. “Proportioning Also is Ancient Turkish: The Principle of (Geometric) Ratio-Proportion in Ottoman Mosque Architecture.” Sanat Tarihi Yıllığı - Journal of Art History 33 (2024): 89-129. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3619975


Kalfaoğlu Hatipoğlu, Hatice, ve Çiğdem Koç Aytekin. “Mimaride Tasarım Kodları ve Anlamsal Sürdürülebilirlik: Dil, Bellek ve Kimlik Tartışması.” Kent Araştırmaları Dergisi 11, no. 31 (2020): 1676-1698. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1370810


Yılmaz, Elif Merve. “Selçuklu Dönemi Medreselerinde Altın Oran-Estetik İlişkisi: Konya Örneği.“ Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2025. https://acikerisim.selcuk.edu.tr/items/f4d222a7-71e9-47a6-8338-61b0a23c117c


Tekkanat, Nihal. “Altın Oran’ın Kaynakları ve Sanat’a Yansıması.“ Yüksek Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006. Erişim tarihi 14 Mayıs 2025. http://acikerisim.akdeniz.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/1530/T01968.pdf?sequence=1&isAllowed=y


Yılmaz, Elif Merve, ve Mine Ulusoy. “SADAB II. Uluslararası Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Sempozyumu.” II. Uluslararası Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Sempozyumu Bildiri Kitabı, Antalya: SADAB, 2018. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2025. https://gcris.ktun.edu.tr/bitstream/20.500.13091/5153/1/9087efdb-c9f0-474b-ac56-208e7a44f6f4.pdf


Flickr. “Corbusier Modulor color JPG.” Flickr. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2025. https://flic.kr/p/8EDRXi 


Pexels. “Kahverengi Beton Kubbe Binası Fotoğrafı JPG.” Pexels. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2025. https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/kahverengi-beton-kubbe-binasi-fotografi-2159549/ 


Pexels. “France JPG.” Pexels. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2025. https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/sanat-fransa-mimari-tarihi-27356656/ 


Pexels. “Duvarda Süslemeli Mağribi Mozaiği JPG.” Pexels. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2025. https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/duvarda-suslemeli-magribi-mozaigi-22039628/ 


Pexels. “Beyaz Yüzeyde Turuncu Ve Beyaz Deniz KabuğuJPG.” Pexels. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2025. https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/beyaz-yuzeyde-turuncu-ve-beyaz-deniz-kabugu-33234/

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarEsra Özkafa14 Mayıs 2025 08:27

İçindekiler

  • Tarihsel Gelişim

    • Antik Çağ

    • Orta Çağ ve İslam Dünyası

    • Rönesans Dönemi

    • Modern ve Çağdaş Dönem

  • Mimari Tasarımda Uygulama Alanları

    • Mekânsal Organizasyon

    • Cephe Kompozisyonları

    • Strüktürel Sistemler

  • Özel Oran Sistemleri

    • Altın Oran (1.618)

    • Modulor (Le Corbusier)

    • Fibonacci Dizisi

  • Estetik ve Anlam Üretiminde Oran-Orantı

  • Güncel Yaklaşımlar

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Mimaride Oran ve Orantı" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor