Mısır’ın Sömürgeleştirilmesi, Timothy Mitchell tarafından kaleme alınan ve Zeynep Altok tarafından Türkçeye çevrilen bir akademik eserdir. Kitap, 19. yüzyılda Mısır'ın sömürgeleştirilmesi sürecini, modern iktidar biçimlerinin nasıl işlediğini ve bu süreçte bilgi üretiminin rolünü inceler. Mitchell, Mısır'ın sömürgeleştirilmesi üzerinden modern iktidar ve bilgi biçimlerinin kullandıkları yöntemleri ve dayandıkları metafizikleri ele alır.
Konu
Kitap, iki ana meseleye odaklanır:
Modern Siyasi İktidar Biçimleri: Mitchell, modern ulus devletin nasıl güç elde ettiğini ve devletin formel güçleri ile resmî yönetim kurumlarının dışında kalan daha örtük ve yaygın iktidar biçimlerinin nasıl işlediğini araştırır. Bu iktidar biçimlerinin okullarda, iş yerlerinde, toplumsal örgütlenmede, ekonomik planlamada, kitlesel eğlencelerde, kitle kültüründe, kentlerin ve konutların mekânsal örgütlenmesinde ve doğa ile kırsal kesim üzerindeki denetimde nasıl tezahür ettiğini inceler.
Modern İktidar ve Bilgi Biçimleri Arasındaki İlişki: Kitap, modern siyasi iktidar biçimlerinin, bireyin dünyayla olan ilişkisine nasıl yeni deneyimler getirdiğini ve bu deneyimlerin gerçeğin ve gerçeği bilmenin ne demek olduğuna dair yeni tasavvurların doğmasına yardımcı olup olmadığını sorgular. Mitchell, Mısır'ın sömürgeleştirilmesi üzerinden modern iktidar ve bilgi biçimlerinin kullandıkları yöntemler ve dayandıkları metafizikleri inceler.
Temalar
- Modern İktidar Biçimleri: Devletin formel güçleri ve resmî yönetim kurumlarının dışında kalan örtük ve yaygın iktidar biçimlerinin işleyişi anlatılır.
- Bilgi Üretimi ve Metafizik: Modern iktidar biçimlerinin bilgi üretimi üzerindeki etkisi ve dayandıkları metafizikler ele alınır.
- Sömürgeleştirme Süreci: Mısır'ın 19. yüzyılda nasıl sömürgeleştirildiği ve bu sürecin modern iktidar biçimleriyle ilişkisi ele alınır.
Anlatım ve Üslup
Mitchell, akademik bir dil kullanarak modern iktidar ve bilgi biçimlerinin işleyişini detaylı bir şekilde inceler. Kitap, sosyal bilimler alanında önemli bir kaynak olarak kabul edilir ve Orta Doğu çalışmalarını dönüştürmekle kalmaz, modernite tartışmasının Avrupa merkezciliğini kırarak kavramın Batı dışındaki serüveni üzerinden yeni bir tarihini ve tanımını ortaya koyar.


